Konya'nın Hüyük ilçesinde, 1990'lı yıllarda çevre il ve ilçelere tarım işçisi olarak giden mahalle sakinleri, yaklaşık 15 yıl önce başlayan organik çilek üretimi ile tersine göç yaşadı.
Hüyük'e bağlı Çamlıca Mahallesi'nde yıllar önce geçimlerini sağlamak için çocuklarıyla pancar söküm işi için çevre ilçelere gidenler, devlet desteklerinin yanı sıra bölgeye yapılan sulama yatırımlarının ardından kendi topraklarında çilek üretimine başladı.
Yerleşim merkezinde coğrafi işaret tescil belgesinin alınmasıyla daha da değer kazanan ve yurt dışına da gönderilmeye başlanan çilek yöre sakinlerinin yüzünü güldürdü.
İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ahmet Tingiş, AA muhabirine, Hüyük ilçesinin Çavuş Mahallesi'nde 1990'lı yıllarda başlayan çilek üretiminde ilçe genelinde 10 bin dekara ulaşıldığını söyledi.
Çilek üretiminin her yıl arttığını ifade eden Tingiş, "Özellikle Çamlıca Mahallemizde vatandaşlarımız, köylülerimiz, hemşerilerimiz Konya ve büyük ilçelere tarım işçisi olarak gidiyorlardı. O bölgelerde çalışıyorlardı. Şu anda, çileğin girmesiyle özellikle Çamlıca mahallemizde bin dekarın üzerine çıkan üretimimizle beraber, köylülerimiz, üreticilerimiz artık işçiliğe gitmiyorlar." dedi.
Çilek üretimi ile mahalle sakinlerinin kendi topraklarında üretim yaptıklarını vurgulayan Tingiş, bu kapsamda köyden kente değil, kentten köye doğru bir göçün, yani tersine bir göçün yaşandığını belirtti.
Tingiş, Kovid-19 salgını sürecinde ise bunun daha da hız kazandığını, ilçenin nüfusunun bu çerçevede artmaya başladığını ifade etti.
Hüyük'te, çilek üretimini daha iyi noktalara taşıyabilmek adına yörenin altın çileği için coğrafi işaret tescil belgesi aldıklarını anlatan Tingiş, ayrıca Türk Patent ve Marka Kurumu'na uluslararası coğrafi işaret belgesi almak için müracaatta bulunduklarını aktardı.
300 hane, bin 150 nüfuslu Çamlıca Mahallesi Muhtarı Mustafa Nural da mahallede yaşayan herkesin 15 yıl öncesine kadar Konya, Çumra, Altınekin, Aksaray ve Eskişehir'e giderek mevsimlik işçi olarak çalıştığını anlattı.
Mahallenin dışına yapılan göletle çilek üretiminin başladığını dile getiren Nural, şunları kaydetti: "Bir çileğin ön girişimine başladık, çilek birkaç sene böyle devam etti. Ondan sonra çileğin parasını millet tatmaya başlayınca el işini bıraktık. Allah razı olsun, ikinci göletimizi de buraya yaptılar. Bunun çok büyük katkısı oldu köyümüze. Şimdi yediden yetmişe herkesin çileği var. Çocuklarımız en azından köyde okula gidebiliyorlar şu anda. Önceleri bizim okullarımız boşalırdı, yani 10-15 talebeye kadar düşerdi okullarımız. Şimdi 190 talebemiz varsa, hepsi de burada kalıyorlar Allah’a şükür. Dışarıdan tabi göç de oluyor mahallemize. Burada çilek para kazandırınca dışarıdaki halkımız da gelmeye başladı. Herkesin kendi tarlası, arazisi olduğu için, yani bir dönüm de olsa kendi arazisinden kazanç sağlıyor şimdi. Çileğin geliri iyi yani, 50 dönüm buğdaya bir dönüm çilek bedeldir."
Çamlıca'da herkesin kapısının önünde bir çilek bahçesinin olduğunu vurgulayan Nural, bu yıl yaşanılan kuraklıktan olumsuz etkilendiklerini ancak bu yıla kadar çileğin dönümünden 10-15 bin lira kazanç elde ettiklerini söyledi.
Çevreye yapılan gölet ve sulama yatırım ile verilen fide destekleri sayesinde bölgede çilek üretiminin arttığını söyleyen Nural, "Hüyük'te üretilen çileğimiz artık yurt dışına gidiyor, bizim de bunda katkımız oluyor. İnşallah, sulamaya yönelik yatırımlar arttıkça mahallemizde çilek üretimi daha da fazlalaşacak, buna inanıyoruz. Mahallemize verilen desteklerden ötürü büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımıza, kaymakamlığımıza, ilçe tarım ve orman müdürlüğümüze ve devlet yetkililerimize emeği geçen herkese minnettarız." dedi.
Çamlıca Mahallesi sakinlerinden Mustafa Gündoğdu ise "2009'da köyümüzde Özel İdare'nin desteğiyle başlatılan çilek üretiminde ilk başlarda 10-15 kişiydik sonra bu sayı 20 kişi oldu. Daha sonra ise köylü ovayı bıraktı, son birkaç yıldır çileğe aşırı bir talep olunca köyümüzde yaklaşık 2 bin dönüme yakın çilek ekildi. Bu yıl kuraklık yaşanana kadar hiçbir sıkıntı yoktu, üretimimiz ve pazarlamamız güzeldi. Ama, bu yıl yaşanan kuraklık, barajlarımızın dolu olmaması gibi etkenler nedeniyle beklentilerimizin altında verim elde ettik. Eğer, sulama konusunda yaşadığımız sıkıntılar giderilirse, mahallemizde çilek rekoltemizin daha da üst seviyelere ulaşacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu da Hüyük’ün Konya’da çilek üretiminde model olarak tersine göç başlatan bir ilçe konumuna geldiğini belirterek, çilek tarımının yaygınlaşmasının ilçede birçok yerleşim merkezinin de kaderini değiştirdiğini aktardı.
Çilek sayesinde insanların kendi tarlasında, kendi ürününü üretir hale getirdiğini anlatan Soylu, "Hatta dışarıdan işçi çalıştırmaya başladılar. Şöyle bir örnek vereyim, bir dekar araziden eskiden buğday eken çiftçi, 200 kilo ortalama verim alıyordu. Aşağı yukarı dekardan 400 lira gelir, bunun yarısı masraf 150-200 lira gelir elde ediyor ama bir dekardan bugün 4 ton çilek elde ediliyor. Ortalama 5 liradan dahi satsalar 20 bin lira. İşte bunun 5 bin lirasını masrafa çıktığınız zaman, 15 bin liralık gelir elde ediyorlar. Bu da özellikle insanların geçimini sağlaması için son derece önemli bir katma değer oluşturuyor." şeklinde konuştu.
(AA)