HABER

Bu saldırı dünyayı değiştirdi, peki gerçek miydi? 11 Eylül hakkında akla yatan teoriler

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Hakikaten... Kandırıldık mı cidden?

Rick T Cartman / Mynet Haber

Amerika’nın kara günü, son 15 yılda neredeyse tüm savaşların başlangıcı: 11 Eylül

Usame Bin Ladin’in liderliğini yaptığı El-Kaide örgütü üyeleri uçakları kaçırır, üç farklı hedefe, intihar saldırısına doğru yönelirler. İlk uçak başkent Washington’da, Beyaz Saray’ı hedeflemiştir: Pennsylvania eyaleti yakınlarında düşürülür. İkinci uçak ABD Savunma Bakanlığı karargahı, ünlü Pentagon’a çarpar; binanın batı cephesinin büyük bölümünü yıkar. Üçüncü ve dördüncü uçakların hedefiyse ABD’nin dünyanın ekonomi merkezi olmasının bir numaralı simgesi olan İKİZ KULELER’dir. Önce 11, hemen ardından da 175 sefer sayılı uçak İkiz Kuleler’e çarpar; intihar saldırısı başarılı olur, kuleler yıkılır…

Saldırıların ardından Amerika Afganistan’a girdi, yıktı geçti. Irak’a girdi, yıktı geçti. Buralarda yaşanan olayların kökleri kaldı; IŞİD’e gövde verdi, tüm dünya halâ uğraşıyor... 11 Eylül 2001’i biz işte böyle gördük, inandık, şok olduk. 15 yıldır da şok olmaya devam ediyoruz.

Kimisi de inanmadı.

15 yıldır 11 Eylül’le ilgili yüzlerce senaryo ve komple teorisi paylaşılıyor, çoğunun da dönüp dolaşıp vardığı nokta aynı: 11 Eylül saldırılarını ABD Irak’a girmek, silah endüstrisine nakit sağlamak ve petrol dolaşımını kontrol altına almak için kendi düzenledi!

İnandırıcı mı? "Abi kesin ABD yapmıştır zaten ya, zaten dünyayı 11 (miydi?) aile yönetiyor yaa!" laflarını bir kenara bırakalım, hakikaten de akla yatan teorilere bir göz atalım.

1. "İkiz Kuleler intihar saldırısıyla yıkılmadı, kontrollü patlamaydı."

Konuyla ilgili internette yüzlerce analiz, kaynak gösterilen bir sürü amatör çekim video var. Videoları destekleyen, saldırılar anında alandan kaçan görgü tanıklarından gelen "Birden çok patlama gördük, duyduk. Bir kısmı da lobi ve alt katlarda olmuştu" şeklinde demeçler var.

Yetmiyor; birçok mimar, inşaat mühendisi ve bilim insanının da görüşleriyle bu komplo teorisi destekleniyor. Bu ‘bilirkişi demeçleri’ne göre, İkiz Kuleler’e çarpan uçaklarda, gökdelenlerdeki çelik konstrüksyonu eritebilecek kadar yakıt bulunması hiçbir koşulda mümkün değil!

Uçakların gökdelenlerin üst taraflarına çarptığını göz önünde bulundurursak, alt katlardaki patlamaları nasıl açıklayabiliriz? Uçak yakıtlarının İkiz Kuleler’i yıkacak miktarda olmamasına ne diyeceğiz peki?

2. "Uçaklardan edilen telefonlar sahteydi."

Saldırılar esnasında ve sonrasında medyaya iki adet telefon konuşması servis edildi. Birincisi, bir hostesin telefon konuşmasıydı. Hostes, telefonda oldukça sakin bir şekilde kokpitteki kimsenin hosteslere yanıt vermediğini, yolculardan birinin bıçaklandığını ve teröristlerin biber gazı kullandığını söylüyordu. Tüm bu cümleleri son derece sakin söylüyordu, neredeyse önceden prova edilmiş gibi. Bir başka şüphe uyandırıcı nokta ise, telefon konuşmasında dış ses olarak ne bir çığlık, ne bir panik konuşması, hiçbir şey duyulmamasıydı, sakin evin salonunda konuşuyormuş gibi.

"Uçağın tuvaletine girmiştir, yolcular korkularından ses çıkaramıyordur" diyebilirsiniz. Bu noktada diğer telefon konuşması devreye giriyor: Medyaya yansıyan diğer telefon görüşmesi, o esnada uçakta bulunan ve ismi açıklanmayan genç bir adamın annesini aramasıydı. Annesiyle konuşan genç telefonda önce kendini tanıtıyordu; adı ve soyadıyla. Kim annesini aradığında hem adını, hem de soyadını söyler? Mantıklı mı bu?

3. "Pentagon’a hiç uçak çarpmadı."

Cep telefonları 15 yıl önce de video ve fotoğraf çekebiliyorlardı, bugünkü kadar kaliteli olmasa da, en nihayetinde çekebiliyorlardı işte. Zaten İkiz Kuleler’in yıkılmasıyla ilgili yüzlerce amatör telefon kaydı yayınlandı, YouTube’da da halâ mevcut. Ama Pentagon’a çarpmayla ilgili bir tane bile video düşmedi hiçbir yere. Neden? Acaba oraya uçak hiç çarpmadı mı?

15 yıl geçti, halâ Pentagon’a uçağın çarptığıyla ilgili bir tane bile video yok. Üstelik servis edilen fotoğrafların hiçbirinde uçak enkazı da yok. O enkaz nasıl o kadar hızlı kaldırıldı?

Konuyla ilgili bir başka ilginç tesbit ise, Pentagon’a çarpan Boeing 747 tipi uçağın büyüklüğü, düştüğü yükseklik ve hızı göz önünde bulundurulduğunda; Pentagon’da oluşan yıkıntının bu şartlara nazaran çok çok küçük olması. Hayırlısı...

4. "İkiz Kuleler’in ‘kontrollü patlaması’ esnasında nano-termit kullanıldı."

Nano-termit nedir? Nano-termit halâ askeri silahlarda, eskiden de binaların yıkılması için yapılan kontrollü patlamalarda kullanılan; ortaya çıkardığı patlama gücü metali ve çeliği eritebilen bir madde.

Şüpheci bilim insanları, İkiz Kuleler’in enkazından aldıkları molozlar üzerinde yaptıkları incelemede nano-termit maddesine rastladılar.

5. "Kara kutular nasıl bozulur?"

İkiz Kuleler saldırısının hemen ardından görevliler kara kutuların bulunduğunu ifade etmişlerdi. Kısa süre sonra olayı araştırmakla görevli 11 Eylül Komisyonu, her uçakta ikişer tane bulunan kara kutuların patlamada tamir edilemeyecek kadar bozulduğunu açıkladılar. Ancak kara kutular zaten bu çarpışmalar için vardır, her türlü patlamaya ve uçak düşmesine dayanıklı olarak tasarlanırlar. Uçağın iki farklı noktasında bulunurlar, uçuş boyunca farklı dataları kontrol ederler. Hakikaten, nasıl bozulur bu kara kutular?

Bir başka ayrıntı da ayrı ilginç: Bölgedeki hava trafiğini ve pilotlarla konuşmaları kaydeden NORAD’daki (Kuzeydoğu Hava Savunması Dairesi) tüm kayıtlar transkripsiyon (çoğaltma, kopyalama) esnasında zarar gördü ve silindi. Bak şimdi...

Çok daha fazlası, ülkemizin adı pek anılmayan yeraltı ünlüsü blogger’ında mevcut.

Michael Sikkofield. Bir göz atın isterseniz?

Tabii bu komplo teorileri ne kadar akla yatkın gözükse de hemen hemen hepsinin çok daha akla yatkın anti-tezleri mevcut. Şu ana kadar çıkan tüm 11 Eylül komplo teorilerinin çürütüldüğü şu sayfaya bir göz atmanızı öneririz. İngilizce bilmiyorsanız İngilizce bilen bir arkadaşınızla da okuyup üzerine konuşabilirsiniz.

En Çok Aranan Haberler