Belki de birçoğumuzun henüz farkında bile olmadığı Bombalara Karşı Sofralar oluşumu, ziyan edip çöpe attığımız yiyeceklerle harikalar ortaya yaratıyor. Hem de ne bir ücret ne de başka bir beklenti karşılığında... Özellikle süpermarketlerin israf ettiği yemekleri kurtarıp, "sadaka değil dayanışma" olgusuyla ilerleyen grubun bir başka ilkesi de mutfağı vegan yürütmek ve de lidersiz, hiyerarşisiz kalmak.
Yani hem ucuz hem yeşil hem de dayanışmayı içinde hisseden yardımsever ve ihtiyaç sahiplerinin sınıf farkı olmadan sokakta özgürce hem yemek yiyebiliyor hem de o samimiyeti yakalayabiliyorsunuz.
**2014 Tarlabaşı'ndaki Dayanışma Sofrası
**
İstanbul'da 2014'de kurulan oluşumun aynısı yakın zamanda İzmir'de de düzenlenmeye başlandı. İzmirli gençler özellikle pazar yerine atılan ve değersiz olarak nitelendirilen ürünleri topluyor, bazılarından gübre bazılarındansa yemek yaparak ihtiyacı olanlara dağıtıyor. Eğer İzmir ve İstanbul sokaklarında yürürken karınınız acıktıysa ve üzerinde 'Bombalara Karşı Sofralar' yazan pankartların olduğu sofralar görürseniz hiç tereddüt etmeden kalabalığın içine girebilirsiniz.
Sayfanın verdiği mesajda amaç çok net : "Bombalara Karşı Sofralar; savaşın, yoksulluğun, israfın ve doğa katliamının arkasındaki güçleri protesto etmek için marketlerin yenebilir olduğu halde atmayı kafasına koyduğu sebze-meyveyi ve pazarlardan arta kalan yiyecekeri toplar, pişirir ve dağıtır. Hiçbir hayvanın özgürlüğünü kısıtlamamak ve kimseyi sofradan hastaneye göndermemek adına yemekler vegan pişirilir.''
Yemek ayrıcalık değil ihtiyaçtır!
Bu yemekte BOMBA yok
Bu yemekte AYRIMCILIK yok
Bu yemekte SINIR yok
Bu yemekte MÜLKİYET yok
Bu yemekte SÖMÜRÜ yok
Bu yemekte CİNSİYETÇİLİK yok
Bu yemekte TÜRCÜLÜK yok
Bu yemekte İSRAF yok
Cümleleriyle etkili bir farkındalık yaratıyor.
Savaşı, yoksulluğu körükleyen devletlere ... başlayan sloganla savaş karşıtlığını da dile getiriyorlar. Hatta durum için en en uygun sözü Bombalara Karşı Sofralar İzmir’den Hazal: En zoru insanları bu ülkede savaş olduğuna ikna etmek. İkna diyorum, çünkü savaşın çoğunlukla dışarıda, uzakta bir yerde olduğu gösteriliyor insanlara." ifadeleriyle özetliyor.
Aslında bu ve benzeri hareketlerin başlaması yeni değil; ilk olarak 1980’de Amerika Birleşik Devletleri’nde Boston’daki Seabrook Nükleer Santrali’ni durdurma eylemlerinde bedava yemek dağıtmışlardı. Kısacası ilk kıvılcım burada çakılıyor ve devamı da geliyor. Hareket, Amerika’nın ardından pek çok eyalete ve Avrupa’ya yayılıyor. İstanbul'da da 2013 yılı sonunda Tepebaşı’nda sofra etkinliklerine başlanıyor.
Bombaları Karşı Sofralar Oluşumu Hakkında Daha Fazla Bilgi İstiyorsanız:
Etkinlikleri takip etmek istiyorsanız grubun blogunu takip edebilirsiniz.