MAGAZİN

Bu ülke vatandaşı gibi değilim

Oyuncu Engin Günaydın Habertürk TV'de yayınlanan Söz Sende programında Balçiçek İlter'in sorularını yanıtladı

Röportajlarınızda anlattığınız bir hikaye var. Bir gün anneniz gelmiş demiş ki ''Çocuklarınıza böyle bakarsanız cehennemde cayır cayır yanarsınız.'' Onu nolur anlatır mısınız çok ilginç bir hikaye.

1985'ler falan galiba. Bütün Anadolu'da bir değişim, bir dönüşüm başladı. Darbeden sonra başladı bu değişim. Mahalleye böyle kadınlar gelip kadınları toplayıp ''Siz gerçekten dindar mısınız, çocuklarınıza iyi eğitim veriyor musunuz?'' diye bir mahalle baskısı kuruyorlardı. O dönemde herkes bir dönüşüm içerisine girdi. Benim annem de öyle. Hala kara çarşaflıdır. Yengemler de öyle... Büyük ihtimalle çok korkuttular onu. Bir gün bağıra bağıra geldi ''Sizin yüzünüzden ben cehennemde yanacağım, niye siz doğru dürüst tipler değilsiniz'' dedi. Biz de dedik ki ''Sakin ol, biz de kötü insanlar değiliz yani.'' O da "Benim istediğim gibi insanlar olacaksınız bundan sonra.'' dedi

Sonra kapanmışlar yani?

Kapandılar.Yengemler kapandı.

Kaç kişi kapandılar ? Baya çarşafa girmişler.

3 yengem bir de annem. Ama abimler istemedi. Yani istemeyince bizimkiler hemen geri çıkardılar. Ama annemde kaldı.

He yani diğerleri çıkardı ama anneniz çıkarmadı ?

Evet çünkü abimler istemedi.

Çok ilginç.. anneniz devam etti yani ?

Evet bu yaştan sonrasında laf gelir falan gibi bir mantıktan dolayı. Çok terliyor çok sıkıntı içerisinde. Özellikle sıcak zamanlarda çok zorlanıyor.

Ne güzel. Peki ama şimdi korkuyla ilgili diyorsunuz ki ''Lanetli bir duygu. Bir musallat oluyor.'' ki heralde 12 Eylül döneminden bahsediyoruz. Sizin de o kendinizi bildiğiniz dönem. Ve sonrasında geçmiyor o korku. Bu gün ne aşamada ?

Şimdi şekil değiştiriyor.

Ama hala var o korku değil mi ?

Evet hala var. Hiçbir zaman zaten ben bu ülkenin vatandaşı olarak göremedim kendimi.

Ciddi misiniz ? Neden ?

Evet böyle dışlanmış biri gibiyim.

O kadar bu ülkelisiniz ki aslında.

Öyle düşünüyorum ama hiçbir zaman bu ülkeliyim demek içimden geçmiyor. Sanki bir süre sonra kovulacağım. ''Hadi sen burda ne duruyosun, toparlan git.'' dediklerinde şaşırmayacağım gibi geliyor bana. Belki de çocukluğumdan beri rahatsız eden bir ülke olduğu için heralde vakti geldi gitmenin diye düşünüyorum. Çünkü benim çocukken oynadığım bahçeye bombalar atıldı, kurşunlar atıldı. Onlar sonrasında biz yer değiştirdik. Başka bir yere gittik. Orda da sorunlar bitmedi. Şimdiki durumlara bakıyorsunuz yine korkular ayyuka çıkmış durumda. Kimse kimseye tahammül edemez durumda. Birbirleriyle anlaşamıyor. Her an kavga edebilir. Kimsenin gözünün içine bakılmıyor, herkes önüne bakıyor. İletişimi çok zor olduğu için insanlarda tabiki korku ortaya çıkıyor. İnsan yalnızlaştıkça korku belasıyla karşı karşıya gelir. İstanbul'da da iletişim kopuk olduğu için herkes yalnızlaşıyor ve yalnızlaştığı için korku belasının içine düşüyor.

En Çok Aranan Haberler