Mide asidi, tüketilen yiyeceklerin parçalanmasını ve sindirilmesini sağlar. Kahvaltı etmediyseniz mideniz boş ve asit doludur. Aç karnına içtiğiniz kahve ise midenizin asit dengesini değiştirir. Sonuç olarak karın ağrısı yaşayabilir ya da reflüyle karşılaşabilirsiniz. Üstelik şunu da bilmek lazım; kanser hücreleri asitli ortamlarda çok daha çabuk gelişir. Kahveyle dolmuş bir mide ise kansere davetiye çıkarır! Aman dikkat.
Aç karnına vücudunuza giren kahve yorgunluk ve anksiyeteye sebebiyet verebilir. Uyanır uyanmaz içilen kahve kortizol ve adrenalin seviyesini yükseltir. Bunun sonucunda gün içinde çok daha sinirli ve gergin olabilirsiniz.
Yapılan araştırmalar, kahvenin iştah kaybına neden olduğunu saptadı. Hemen sevinmeyin, çünkü bu sağlıklı olmuyor vücudunuz için. Vücudunuzun gerçek bir kahvaltının verebileceği enerjiye ihtiyacı var.
Kahve vücuttaki suyun emilimini hızlandırır ve aşırı tüketim sinir uçlarının hissizleşmesine sebebiyet verebilir.
Düzenli olarak aç karnına tükettiğinizde tansiyonu yükseltebilir. Hele ki tansiyon hastasıysanız buna çok dikkat etmeniz gerekir. Aç karnına ve sıklıkla içtiğiniz kahve ilaçların etkisini dahi azaltabilir. Tansiyon ilacı kullanıyorsanız kahve tüketimini sınırlamalısınız.
Aç karnına kesinlikle tüketmeyin. Öncelik kahvaltıda olsun, ardından bir bardak kahve :)
Hazır kahve tüketmemeye özen gösterin. Bu kahvelerin üretiminde zararlı madde ve tarım ilaçları kullanılabiliyor. Organik kahvelere yönelebilirsiniz.
Kahvenizi tatlandırmak için şeker eklemeyin. Şeker yerine hindistan cevizi yağı çok daha doğru bir seçim olacaktır. Üstelik şekerli kahveye göre katbekat daha lezzetlidir.
Çok fazla kavrulmuş kahvelerin tüketim sıklığını aza indiriin. Aslında hiç tüketmemek en mantıklısı çünkü kahve çekirdeğinde klorojenik isimli değerli bir antioksidan maddesi vardır. Kahve çekirdeklerinin yoğun bir şekilde kavrulması bu antioksidanın yok olmasına neden olur.
Tüketim sıklığınıza dikkat edin. Bağımlılık yapabilir bunun sonucunda kalp çarpıntısı yaşayabilirsiniz.