Op. Dr. Gençsoy Histeroskopi’nin adet sonrasında rahim zarının en ince olduğu dönemde yapılması gerektiğini belirterek, “Yine de siklusun farklı dönemlerinde yapılmak zorunda kalınırsa gebelik ekarte edilmelidir. Hasta ayni gün taburcu olabilir ve 1 gün sonra işine dönebilir. Histeroskopi tanısal ve operatif amaçlı olabilir, genelde tanısal histeroskopi ofis histersoskopi olarak adlandırılır ve lokal anestezi ile yapılır.
Histeroskopi steril şartlarda ve ameliyathane ortamında yapılır. Hasta jinekolojik pozisyona alınır, anestezi ve temizlik hazırlıkları tamamlandıktan sonra, histeroskop ile servikal kanaldan rahim boşluğuna girilir ve salin sıvı ile doldurulur, cihazın ucundaki optik sistem ile görüntülenir ve monitörde izlenir, önemli görüntülerin de kaydı alınır. Gözlem esnasında tespit edilen herhangi bir patoloji var ise ayni etapta bipolar enerji sistemi kullanılarak, çevre dokulara zarar vermeden işlem yapılır” şeklinde konuştu.
Rahim boşluğunda oluşan miyomlar, polipler veya yapışıklıklar embriyonun yerleşmesine ve gelişmesine engel olabileceğini kaydeden Op. Dr. Gençsoy, “Kısırlık tedavileri esnasında ve özellikle tüp bebek tedavisi esnasında tespit ettiğimiz rahim içi patolojileri histeroskopi yöntemiyle tedavi ettiğimiz zaman, gebelik şansını arttırmış oluyoruz. Bu durumda sıklıkla başarısız tüp bebek denemeleri olan hastalara embriyo transferi öncesi, gebelik şansını arttırmak adına histeroskopi uygulandığında başarı oranı da artmış oluyor. Son yıllarda tüp bebek tedavilerinde embriyo transferi öncesi yapılan stimulasyon amaçlı histeroskopinin, rahim zarını daha duyarlı yaptığı düşünülüyor ve implantasyon oranlarını arttırdığı tartışması sürüyor” açıklamalarında bulundu.
Kaynak: İHA