Buca’da Elektrik Tartışması Devam Ediyor

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun Buca Gölet’te geçen hafta katıldığı Yörük Şenliği’ndeki elektrik kesintisi tartışması iki tarafın yaptığı açıklamalarla devam ediyor.

Rıfat Sait, düzenlediği basın toplantısında gazetecilere, Gediz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi'nden aldığı, pazar günü şenliğin yapıldığı saatlerde Buce Gölet'te elektrik kesintisi olmadığı yönünde imzalı belge verdi. Belgede trafo tesisisin işletme ve bakımının Buca Belediyesi'ne ait olduğu ifade edildi.

Buca Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Arslan da Buca Gölet Tesisleri'nin, 2.6 milyon lira borçla batırıldığını öne sürdü. Buca İlçe Başkanı Hüseyin Solmaz ise "İnsanlar elektriği kesecek kadar küçülmemeli. Hani altyapıyı yapacaktı. Geçen gün yağan yağmurda Buca sokakları Venedik sokaklarına döndü" dedi.

AĞIR OLSUN DA VEKİL DESİNLER

Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, yaptığı karşı yazılı açıklamada, “AKP İzmir Milletvekili Rıfat Sait’in açıklamaları, ‘Eline bir oyuncak geçiren çocuklar’ misali bir durumdur. Geçen günlerde Yörükler Derneği’nin de siyaset içerisine çekilerek yürütülen senaryoda sorgulanması gereken Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı ile İktidar Partisi’nin il Başkanı arasında geçen açık mikrofonlara takılan görüşmedir. ‘Alın göleti elinden kesin cezayı’ gibi sözleri hiç çekinmeden yapan bu anlayış, devletin nasıl yönetildiğinin açık bir yansımasıdır ve bunu Türk toplumu görmüştür. Sayın Milletvekili Rıfat Sait, önce Buca ve İzmir halkına, sonra Türkiye’ye ‘Hiçbir siyasi nezakete sığmayan devleti yönetme anlayışına’ yanıt vermesi gerekmektedir.

Birçok olayda yanlış bilgi ve demeçleriyle kendi partisini de rezil eden Rıfat Sait'in ‘Milletvekilliği ağırlığını üzerinde taşımayı ne yazık ki beceremediğini anlatan Tatı, yazılı açıklamasını şöyle sürdürdü: "İlçe Başkanı Sayın Solmaz ve Belediye Meclis Grubu Başkanvekili Mustafa Arslan’ın da bu siyasi şova katkı sağlamaları düşündürücüdür. Buca’da seçim kazanmanın yolu, devlet geleneklerini perişan edip, baskıcı ve zulmeden bir anlayışla yerel yönetimlere yüklenmekten geçemez. Şu gerçeği bir kez daha hatırlatmakta yarar var. AKP iktidarı ile birlikte kurumlardan iktidarın istediği belgeyi alması da şaşırılacak bir durum değildir. Takke düşmüş kel görünmüştür. Bizim siyasilerin çağırılmaması güvencesi ile alanı tahsis ettiğimiz Yörükler Derneği yönetiminin maalesef siyaset batağına çoktan battığı da açıklamalardan anlaşılmaktadır. Benim Yörük camiasından dileğim, kendisini temsil edenlerin Rıfat Sait ve benzeri kişilerle düzeyi düşük bir siyaset yapıldığını görmesi ve bu anlayışa karşı çıkmalarıdır. Balkan kökenli yurttaşları seçimde kullanacakları oy konusunda tehdit eden, İzmirli işletmecileri Beyoğlu maceralarıyla aşağılayan, Kosova’daki Türk kardeşlerimizce ‘Asla bizi temsil etmiyor’ denilen Rıfat Sait’e son olarak Atatürkçü, çağdaş, laik yaşamından ödün vermeyen İzmir halkının Orman ve Su İşleri Bakanı ve onun Türkiye’yi geriye götüren siyasi anlayıştaki arkadaşlarına onay vermeyeceğinden kuşkum yoktur.”