Budak: Bossa’da işçilere rağmen sendika içi işlere müdahale edilmiştir

DİSK’e bağlı Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak, Bossa işvereninin, işçilerin iradesine rağmen sendika içi işlere müdahale ettiğini ileri sürdü.

DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Bossa Şubesinde düzenlenen basın toplantısında Bossa Fabrikasında yaşanan sorunlarla ilgili açıklamalarda bulunan Budak, “Dışarıdan bakıldığında Bossa’da işçilerin ‘sendika değiştirdikleri izlenimi’ edinilmektedir. Bu işçilerin kendi seçimi olarak görülebilir. Oysa yaşanan sıradan bir sendikal olay değildir.” dedi.

İşverenlerin işçilerin sendikal mücadeleyle elde ettikleri ve özellikle ikramiye başta olmak üzere bazı haklarının kaldırılmasını istediğini dile getiren Budak, başta Bossa olmak üzere sektörün önde gelen şirket yöneticilerinin 2010 Grup Toplu İş Sözleşmesi sürecinde bunu açık biçimde ifade ettiklerini anlattı.

Bossa işvereninin kredi ile satıl aldığı işletmeyi başarılı bir şekilde yönetmediğinden şimdi ödeme güçlüğü içine girdiğini savunan Rıdvan Budak, “Bossa kredi borçlarını ödeyebilmek için ikramiye yükünden kurtulmayı öncelikli hedefi olarak belirlemiştir. Bu nedenle ikramiyelerin tümüyle kaldırılmasını hedefleyen bir çalışma içine girmiştir. Başını Bossa’nın çektiği bu anlayışın önündeki en önemli engel DİSK–Tekstil İşçileri Sendikası’dır. Bu yüzden sendikamız Bossa’dan bertaraf edilmek istenmektedir.”şeklinde konuştu.

Adana’nın son 10 yıldır Türkiye’de işsizlik oranı ile en yüksek kent haline geldiğini hatırlatan Budak, Sabancı topluluğunun ülkenin göz bebeklerinden biri olan bu büyük işletmenin yok olmasına seyirci kalmamasını istedi. Budak, şunları söyledi: “Yarın geç olabilir. Bu nedenle onlara sesleniyoruz: Bossa’yı geri alın. Bossa işçilerinin geleceğinin kararmasına izin vermeyin. Sendikacı satın alarak sanayicilik yapmak etik değildir. Daha açık ifade ile ahlaksızlıktır. Bu yaşanan olaylardan en büyük zararı ise ne yazık ki Bossa çalışanları görecektir. İşverenin hedefi, kısa vadede üyelerimizi istedikleri gibi yönlendirebilecekleri taşeron sendikaya götürmektir. Uzun vadede ise önce ikramiyeleri, ardından da toplu sözleşmeyi ortadan kaldırmaktır.”

İş yerinde hangi sendikanın yetkili olacağına işverenler değil, işçilerin karar vermesi gerektiğinin altını çizen Budak, bunun en doğru yolunun ise işçilerin özgür iradelerine imkan sağlanarak, referandum yapmak olduğunu sözlerine belirtti.