Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Bugüne Kadar Pozitif Bilimlerde Nobel Kazanan İnanılmaz Kadınlardan 4'ü

Bugüne Kadar Pozitif Bilimlerde Nobel Kazanan İnanılmaz Kadınlardan 4'ü

Alfred Nobel. Dinamitin mucidi.

21 Ekim 1833'te İsveç'te doğan, 10 Aralık 1896'da İtalya'da hayada veda eden; Alfred Bernhard Nobel.

Henüz 17 yaşındayken babası tarafından kimya mühendisliği okuması için İtalya'ya gönderilen, burada nitrogliserin maddesini keşfeden Ascanio Sobrero ile tanışan Nobel, hayatında defalarca büyük engellerle karşılaştı.

Onun eğitim ve bilimsel araştırmalarının harcamalarını karşılayan babası iki defa iflas etti. İki defa araştırma yaptığı köhne laboratuvar havaya uçtu, birinde küçük kardeşi Emil'in ölümüne sebep oldu. 1864'e kadar türlü dertle ilerleyen Nobel, o yıl tüm çalışmalarının mükafatını aldı ve henüz 31 yaşındayken dinamit barutunu keşfetti. Dinamitin patentiyle geri kalan ömrünü bolluk içinde yaşadı ama, buluşunun insanlığın yıkıcı gücünü arttırması yüzünden her zaman pişmanlık duydu.

1896'da açılan vasiyetinde, insanlığa hizmet edenleri ödüllendirmek amacıyla bir dernek kurulmasını istiyordu. Dernek aynı yıl kuruldu, 1901'de ise dünyanın en prestijli ödülleri dağıtılmaya başlandı: Nobel Ödülleri... Nobel Ödülleri tam 115 yıldır verilmeye devam ediyor...

Dünyanın en prestijli ödülleri sayılabilecek Nobel Ödülleri, tam 114 yıldır Alfred Nobel'in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık'ta sahiplerini bulmaya devam ediyor. Fizik, kimya, psikoloji ve tıp alanında dağıtılan ödüllere ev sahipliğini 1926'dan bu yana Stockholm Konser Salonu (İsveç) yapıyor.

Nobel Barış Ödülü ise Oslo'da (Norveç) verilmekte. 1. Marie Curie, pozitif bilimlerde bu onura iki defa nail olan ilk bilim insanı!

Polonya asıllı kimyager ve fizikçi Marie Curie, birçoğumuzun da bildiği üzere radyoaktivitenin annesi sayılmakta. Hattâ kendisinin el yazması defterleri, ölümünün üzerinden 82 yıl geçmiş olmasına rağmen halâ radyoaktif; defterleri inceleyenler de bunun bilincinde olarak inceliyorlar. 1903'te Nobel Fizik Ödülü'nü, 1911'de ise Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Marie Curie'nin hayatında oldukça ilgi çekici başka ayrıntılar da mevcut:

Örneğin, kendisi

Paris Üniversitesi'nde profesörlük yapan ilk bilim kadını. Başka bir şaşırtıcı gerçek ise; Paris'teki tarihi Pantheon Kilisesi'ne mezarı kabul edilen ilk kadın olması (1995). Marie Curie, dünyadaki ön yargıları elinin tersiyle iten kadınlardan sadece biriydi.

Marie Curie'nin yanı sıra; 115 yıllık Nobel Ödülleri'nde bu cesur ve bilge kadınlardan 47 tanesine daha rastlandı. İşte bu inanılmaz insanlardan bazıları: 2. Irene Joliot-Curie (1935)

Bilim insanı annesi Marie Curie'nin ve Pierre Curie'nin izinden giden kadınla başlıyoruz: Irene Joliot-Curie.

Aynı annesi ve babasının 1903'te paylaştığı gibi, 1935'te eşi Frederic Joliot ile Nobel Kimya Ödülü'nü paylaşan Irene Joliot-Curie'nin çalışmaları, yine aynı annesi ve babası gibi radyoaktivite üzerine oldu. Ebeveynlerinin çalışmalarını bir adım ileriye götüren Curie, bor, alüminyum ve magnezyum atomlarını alfa parçacıklarıyla çarpıştırarak yapay radyoaktiviteyi keşfetti.

Bu ödül Curie ailesini halâ 'Dünyanın En Çok Nobel Kazanan Ailesi' konumunda tutuyor. 3. Gerty Theresa Cori (1947)

Evli iki bilim insanın bir arada çalışması, dünyada çok kanıksanan bir durum halâ değil. Bu duygusal birlikteliğin araştırmaların önünde bir engel olacağı düşünülüyor ve tercih edilmiyor.

Bu yargıyı ilk kıranlardan biri de Gerty Theresa Cori ve eşi Carl Cori oldu. 1910'lu yıllarda Prag Üniversitesi'nde iki öğrenciyken tanışan çift, üniversiteyi bitirdikten sonra 1922'de Amerika'ya göç ettiler.

Gerty'nin babasının diyabet hastası olması, ikilinin araştırmalarının odak noktasına oturmuştu. New York'taki Roswell Park Kanser Enstitüsü'nde çalışmalarına devam eden çift, 1929 yılında ilk çarpıcı hipotezlerini ortaya koydular: Cori Döngüsü. Cori Döngüsü, vücutta karbonhidrat sindirimi esnasında oluşan kimyasal reaksiyonlarla ilgiliydi.

1947'ye kadar aynı alanda çalışmalarına devam eden ikili, o yıl nihayet Nobel Tıp Ödülü'ne layık görüldüler. 4. Dorothy Crowfoot Hodgkin (1964)

İnsülin'in haritasını çıkarmayı başaran, kullandığı metodlar zamanının çok ilerisinde olduğu içinse bu keşfinden sonraki 5 yılını diğer bilim insanlarını ikna etmeye uğraşarak geçiren bir parlak beyin...

Oxford Üniversitesi'nde kimya üzerine öğrenim gören, daha sonra yüksek lisansını Cambridge Üniversitesi'nde yapan Dorothy Hodgkin, 1934 yılında Oxford Üniversitesi kimya bölümüne baş araştırma görevlisi olarak geri döndü, 1977'ye kadar da bu koltuğu kimseye kaptırmadı. X-Ray ile birçok biyomolekülün kristallografisini inceleyen Hodgkin, 1945 yılında penisilinin yapı haritasını çıkarmayı başardı.

Sonraki yıllardaki hedefi olan B12 vitamini ise ona 1964 yılında Nobel Kimya Ödülü kazandırdı. B12'den sonraysa yukarıda bahsettiğimiz gibi, insülin'in yapı haritasını çıkardığına insanları ikna etmeye çalışarak hayatına devam etti...

---

Kaynaklar: Nobelprize.org, Wikipedia.org & Mentalfloss.com

En Çok Aranan Haberler