Buhran kelimesi, tıp dilindeki ilk anlamıyla, mecaz ve yan anlamlarıyla kullanılabilir. Uzun zaman önce dünya literatürüne girmiş bir sözcüktür. Kökeni Arapçaya dayanır. Behrana sözcüğünden türeyerek dilimize yerleşmiştir. Kişisel sıkıntı zamanlarını, depresyon dönemlerini ifade ederken kullanılır. Bu kelimeler buhran yerine de geçebilir.
Buhran kelimesinin eş anlamlısı olan kelime bunalımdır. Türk Dil Kurumu buhran için "bunalım, kriz, bunluk" tanımını yapar. Şu şekilde örneklendirir:
"Üç gecedir gelmiyor, o kadar buhran içindeyim ki. (Peyami Safa)"
Atasözü, deyim ve günlük konuşmalarda kullanılan cümlelerde yer alabilir. Buhrana tutulmak, buhran geçirmek, sinir buhranı bunlardan bazılarıdır. 1929 yılında başlayarak tüm dünyayı etkileyen bir ekonomik çöküntüye de adını vermiştir. Büyük Buhran olarak bilinen bu dönem, tüm dünyada ciddi ve yıkım getiren etkiler yapmıştır.
Buhrana tutulmak, sinir buhranı, buhran geçirmek, buhran kelimesini içeren atasözü ve deyimlerden bazılarıdır. Bu sözcük öbekleri de birbirleri yerine kullanılabilir. Günlük kullanım dilinde çokça tercih edilir.
Buhran kelimesinin eş anlamı olarak kullanılan kelimeler şunlardır:
Kriz, bunluk, bunalım, cinnet, depresyon, stres, ruhi bunalım, boğuntu, hezeyan, sıklet, hafakan, tecennün, hastalık nöbeti.
Bu kelimelerin tümü mecazi anlamda da sıkça kullanılır. Tıbben ciddi bir durum olmasa bile günlük konuşma dilinde halk arasında söylenen sözler ve ifadelerdir.
Cümle içinde kullanılarak buhran kelimesinin ve eş anlamlı kelimelerinin nasıl kullanılacakları pekiştirilebilir. Örnek bazı cümleler şunlardır: