Bülent Arınç: Abdullah Gül Gönülden Arzu Ediliyorsa Şık Olanı Kendisinin Bizzat Davet Edilmesidir

Hakime TORUN / ANKARA (DHA) - BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Abdullah Gül'ün olası adaylığı ile ilgili yaptığı açıklamaya ilişkin, "Gönülden arzu ediliyorsa şık olanı kendisinin bizzat davet edilmesidir. Henüz o noktada olmadığımızı düşünüyorum. Abdullah Gül'ün Ak Parti'de olması siyasette olması üstleneceği görev ne olursa olsun hepsini çok büyük bir başarı ile yapacağını düşünüyorum. Abdullah Gül Meclis Başkanı olursa Meclis de siyaset de kazanır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, NTV canlı yayınında Gazeteci Oğuz Haksever'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Abdullah Gül'ün olası adaylığına ilişkin, "Gönülden arzu ediliyorsa kendisinin bizzat davet edilmesidir. Henüz o noktada olduğumuzu düşünmüyoruz. Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamayı beraberce takip edelim. Abdullah Gül'ün Ak Parti'de olması siyasette olması üstleneceği görev ne olursa olsun hepsini çok büyük bir başarı ile yapacağını düşünüyorum. Acılar yaşadığımız bir günde sevinç olarak gerçekleşmiş olsun" dedi. "Abdullah Gül'ün Ak Parti'de olması tartışmalara yol açar mı? Dengeler nasıl olur?" sorularına Arınç, "Partimizde her şey fedakarlık üzerinedir. Başka partilerde olsa tartışılır. Biz de birimizin evet dediğine diğeri hayır diyemez hayır dediğine evet diyemez. Benim kanaatime göre, Abdullah Gül partide hangi görev verilirse ben bunu yaparım veya yapmalıyım diye düşünecektir. Peki bunu söyledi. Herhalde grup başkanvekili de yapılacak değil. Bir tarafta ihsan bir tarafta fazilet dediğimiz nokta var. O alçak gönüllülük gösterecektir hizmet etmek istiyorum diyecektir. Diğerleri de bu kadar asalet gösterdi onun duruşuna, geçmişine uygun bir görev olmalı diye düşünülebilir. Eğer başbakan olamayacaksa benim gönlümden de geçen büyük bir şerefle yaptığım Meclis başkanlığıdır. Abdullah Gül Meclis Başkanı olursa Meclis de siyaset de kazanır. Hiç aklımdan da geçmeyen bir şey bu. Abdullah Gül de bizim gibiler de bu konularda belli görevler için ısrarcı olmaz. Neresi takdir edilirse orada en güzle şekilde görevini yapar" diye yanıt verdi.

"7 HAZİRAN'DAN SONRA BAŞBAKANIMIZ AHMET DAVUTOĞLU'DUR"

Arınç, "7 Haziran'dan sonra Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'dur. Seçime o gidecekse, o kazanacaksa partisini iktidar yapacaksa onun hakkıdır" dedi.

"MERKEZ BANKASI'NI TEHDİT ETMEK KÜÇÜLTMEYE ÇALIŞMAK BENCE DOĞRU DEĞİLDİ"

Merkez Bankası'nın tehdit edilmesinin doğru olmadığına vurgu yapan Arınç, "2002'den bu yana iç kaynaklı ekonomik kriz yaşamadık. Merkez Bankası bağımsız bir kuruluş, dikkatli gidiyor ve üzerine düşeni yapıyor. Merkez Bankası'na bu noktadan sonra bir şey söylenmemesi gerekir. Üzerlerine aldıkları görevleri yapıyorlar. Sorumlulukları da var. yanlış yaparlarsa da elbette kendi yanlışlarıdır. Ama sen yanlış yapıyorsun diyerek görevlerine müdahale etmek yasla sınırları dışında hatta Merkez Bankası'nı tehdit etmek, küçültmeye çalışmak bence doğru değildi. Bu psikolojik bir rahatsızlık meydana getirdi. MB başkanının iki de bir örselenmesi, MB üzerinde kuşkular meydana getirilmesi MB'nın kendi faaliyetleri içerisine doğrudan müdahale edileceğinin bir şekilde ifade edilmesi bence nisbi olarak bu doların yükselişinde etkili olmuş olabilir" ifadelerini kullandı.

"CUMHURBAŞKANI BELKİ SADECE YOL GÖSTERMEKLE TAVSİYEDE BULUNMAKLA KALMALI"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yol gösterip tavsiyede bulunmasının doğru olacağını dile getiren Arınç, "Her şey beni ilgilendirir derken, Cumhurbaşkanı belki sadece yol göstermekle tavsiyede bulunmakla kalmalı. Ama MB'ye da kanunda verilmiş bir görev var. Hiç birimiz hangi görevde olursak olalım. TMSF'ye, BDDK'ya MB'ye talimat verecek bir noktada değiliz" dedi.

"
CHP ve MHP'nin kapatılacağı iddialarını değerlendirmesi istenen Arınç, "Çok yanlış bir şey. Bunların hiçbirisi ciddi değil, iddialar deli saçması. Twitter'daki o şahsın (Fuat Avni) söyledikleri üzerinden yorum yapmak yanlış bir şey. Bazen doğru çıkabilir bazen de zarf atabilirler. MHP deli saçması deyip konuyu kapattı. Kılıçdaroğlu adeta istihbaratçı kimliği ile konuştu. Bunların hiç birisi ciddi değildir" ifadelerini kullandı.

"DEMİRTAŞ'IN "ÇÖZÜM SÜRECİNİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL ARINÇ'TIR" SÖZÜNE ÜZÜLDÜM"

Çözüm sürecini destekleyenlerin başında olduğunu vurgulayan Arınç, "Çözüm sürecini destekleyenlerin başında gelirim. Eski, yeni siyasetçilerle aram iyidir. Sayın Demirtaş'ın "Çözüm sürecinin önündeki en büyük engel Arınç'tır" sözüne üzüldüm. Bu noktaya kolay gelinmedi, önemlidir. Sözlerin tutulmasından örgüt sorumludur" diye konuştu.

"BARIŞ ÇUBUĞUNU TÜTTÜRÜYORUM MECBUR KALMADIKÇA DEMİRTAŞ'IN ŞAHSI İLE İLGİLİ SÖZ SÖYLEMEMEYE ÇALIŞACAĞIM"

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'a barış çubuğu uzatan Arınç, "Sen partnerine bu işi beraber götürdüğün hükümete güvenmiyorsun öyle mi? Güvenmediğin için de çözüm sürecini baltalamaya çalışıyorsun. Sen bana güvenmeye mecbursun. HDP ben sana güvenmek mecburiyetindeyim. HDP'nin İmralı heyetine sürecin iyi çalıştığına biz inanıyoruz güveniyorum. Demirtaş ile bu atışmamızı burada sonlandırmış olalım. Çok konuşulan, tartışılan politikacı olmak aynı zamanda reklamını iyi yapmak da demektir. Kimseye reklam fırsatı vermeyeceğim. Burada barış çubuğunu şimdi tüttürüyorum. Bundan sonra mecbur kalmadıkça hiçbir zaman Demirtaş'ın şahsı ile ilgili söz söylememeye çalışacağım. Süreç başarıya ulaşmazsa hepimiz kaybederiz" açıklamasında bulundu.

"10 MADDEYİ KONUŞUP TARTIŞACAĞIZ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GEREKTİREN MADDELER VAR SEÇİM SONRASI BU İŞ OLACAK"

Arınç, "10 maddeyi konuşup tartışacağız. Anayasa değişikliği gerektiren maddeler var. Demek ki seçim sonrası bu iş olacak. Ama buna başlayacağız. Öcalan'ın kongre talimatı yerine getirilmeli. Ne kadar uzarsa o kadar araya fitne girer" dedi.

"MADDELERİN BAZILARINDA MAKUL, MANTIKLI DEĞİŞİKLİK İHTİYACI DOĞMUŞSA BU DA GİDERİLEBİLİR"

İç güvenlik paketine ilişkin Arınç, "Maddelerin bazılarında makul, mantıklı değişiklik ihtiyacı doğmuşsa bu da giderilebilir" dedi.

"
Hakan Fidan'ın adaylığına ilişkin Arınç, "Sayın Cumhurbaşkanımızın duygusal yönü çok güçlü. Duygusal planda olaya bakmamak lazım. Ben şahsen yaptığın iş çok önemli iş sana koruma zırhı da getirdik o zaman bu işine devam etmen lazım sen şu anda 100 milletvekilinin yapacağı işi yapıyorsun dedim. Milletvekili olmak bu görevlerden daha üstün değil. Eğer bakan olmayı düşünüyorsan da bir MİT Müsteşarından her türlü bakanlık olmaz. Aday olursa siyasi ayrışma demeyeceğiz buna. Hakan Fidan'ın MİT Müsteşarı da olması kolay olmadı birilerine rağmen. Aday adayı olmakta özgür, iyi bir şey yapmıştır. Rica ediyorum gazeteciler de bu soruyu bir daha sormasınlar. Hakan Fidan, AK Parti'nin milletvekili aday adayıdır. Bundan sonra da bir daha da gündeme getirmeyelim" diye konuştu.