Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, üniversitelerden alınan harçların kaldırıldığını açıkladı. Arınç, birinci öğretim ve açıköğretimde katkı payı olarak bilinen harçların, Başbakan Erdoğan’ın imzaladığı kararname ile kalktığını ve Resmi Gazete'de yayımlanacağını belirtti. Arınç, ikinci öğretimdeki harçların ise kaldırılmadığını bildirdi.
Başbakanlık Eski Bina’da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Yaklaşık 5,5 saat süren toplantının ardından Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, bir basın toplantısı düzenledi. Arınç, konuşmasının başında üniversitelerden alınan harçların kaldırıldığını açıkladı.
Bakanlar Kurulu toplantısında, ilgili bakanların Gaziantep’teki saldırıyla ilgili bakanlara bilgi verdiğini ifade eden Arınç, ayrıca Suriye konusunda da bilgilendirme olduğunu aktardı. Kulağından rahatsız olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de geçmiş olsun dileklerinde bulunan Arınç, aldıkları bilgiye göre yarın Milli Güvenlik Kurulu’nun yapılacağını kaydetti.
Arınç, toplantıda ayrıca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mektubunun ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dokunulmazlığın yeniden değerlendirilmesi tekliflerinin görüşüldüğünü kaydetti.
CEMİL ÇİÇEK'İN 11 MADDELİK ÖNERİSİNİN MUHATABI BELLİ DEĞİL
Bülent Arınç, ardından basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Kendisine, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in terörle mücadele konusunda 11 maddelik önerisi sorulan Arınç, “Konuyu haber olarak aldık, Cemil Çiçek birçok kişinin ‘evet ne kadar güzel, doğrudur’ diyeceği bir bildiri hazırlamış. Biz de ‘muhatabı kimlerdir’ diye düşündük, ‘bu çağrı kimedir’ diye düşündük. Ben muhatap bulamadım okuduğumda. Başkan, maksadını açıklayacaktır. Meclis’teki partilerin imzalaması gereken bir bildiri mi yoksa kamuoyuna açıklama mı bilemiyorum.” dedi.
Bildirinin muhatabının hükümet olmadığını kaydeden Arınç, “Meclis midir? Başkanın açıklaması lazım, yoksa ‘halkın hissiyatı bu yöndedir, ben de TBMM başkanıyım, bu muhtırayı açıklamak istiyorum, isteyen sahip çıksın’ demek mi istemiştir? Başkanı gördüğümüzde sorarsınız, ‘sayın başkan neyi amaçlıyorsunuz, muhatabınız kimdir’ diye sormanızı tavsiye ederim.” ifadelerini kullandı.
Suriyeli mülteciler konusunda yöneltilen bir soru üzerine ise Arınç, Suriye’de yaşanan feci olaylardan dolayı Türkiye’ye sığınmak zorunda kalanların sayısının arttığını ve 80 bini geçtiğini belirtti. Arınç, hazırlanan merkezlerin dolduğunu ancak yeni hazırlanan iki merkez daha olduğunu söyledi. Türkiye’nin, mülteciler konusunda bütün dünyaya örnek teşkil ettiğinin altını çizen Arınç, “Bu insani davranışı diğer ülkelerin, Avrupa ülkelerinden ABD’ye BM Genel Kurulu’nun da sahiplenmesi gerekir. Şimdilik sadece Türkiye komşu olduğu için kaçanlara kucak açtığından dolayı tebrik ediyorlar.” dedi.
Türkiye’nin mülteciler konusunda daha fazlasını da yapacağını belirten Arınç, “Suriye konusunda Türkiye’yi eleştirenlere bugünkü gazetelerde yer alan cesetlerin, 5-6 yaşındaki çocukların nasıl katledildiğini gösteren resimleri görmelerini, toplu cesetlerin nasıl yığıldığını görmelerini isterim. Halep sokaklarında bombalanmadık ev kalmadığını görmelerini isterim. Vicdan sahibiyseler, utanma duyguları varsa Türkiye’nin insancıl tavrını desteklemelerini umuyorum.” ifadelerini kullandı.
"SURİYE KAMPLARINDAKİ GÜVENLİK HABERLERİ SPEKÜLATİF"
Suriyelilerin kaldığı kamplarda güvenlik sorunları yaşandığına dair haberlerin de spekülatif amaçlı sızdırılan haberler olduğunu belirten Bülent Arınç, sığınmacıların kendi aralarında zaman zaman sorun yaşayabildiklerini; ancak 1,5 yılda adliyeye intikal eden vaka sayısının sadece 150 olduğunun altını çizdi. Arınç, “1,5 yılda 80 bini kişi arasındaki adli vaka sayısı 150’yse bunu yazmak çizmek bir şey değil. Suriye’deki olaylarda muhaliflerin çabalarından memnun olmayanlar Türkiye’de spekülatif haberlerle bunları örselemeye çalışıyor.” diye ifade etti.
CHP milletvekillerinin kabul edilmeyen kamp ziyaretlerini de değerlendiren Arınç, şöyle devam etti: “CHP’li milletvekilleri kampı ziyaret etmek istemişler. Sivillerin kaldığı onlarca kamp varken sadece Suriye’de rütbeli askerlerin kaldığı kampa girmek istiyorlar. BM’de de uluslararası mevzuatta da sivillerin statüsü ile asker kamplarının statüsü farklıdır. Kadınlar, çocuklar hayat endişesi ile sığınırlar. Oysa askerler emre itaatsizlik ederek ülkelerinden ayrılırlar. Yani ‘sen halkımı öldürmek için emir veriyorsun ama ben çalışmak istemiyorum’ diyerek, ölümden kaçarak buraya geliyor. İçerisinde albay da var general de. Yanında getirebildiklerini getirip, bazılarını orada bırakmış insanlar. Bunların kimliklerinin tespit edilmesi halinde hem kendilerini hem oradaki yakınlarının tehlike görme riski var. Bugüne kadar bu kampa siyasi kimlikli kişiler girememiştir, girmemelidir. Kamplarda ‘müslümanları katleden asker mi yetiştiriliyor’ diyerek, dikkatleri olumsuz bir yere çekmek istiyorlar.”
"CHP’Lİ VEKİLLERİN KAMP ZİYARETİ SİYASİ VE PROVOKATİF"
CHP vekillerine, “Halkın kaldığı onlarca kamp varken niçin onlardan birini ziyaret etme çabanız olmuyor da oradaki insanların rızası olmadıkça girilmeyecek bir kampa girmeye çalışıyorsunuz?” diye soran Arınç, CHP vekillerinin davranışlarını, “Siyasi ve provokatif bir davranış” olarak niteledi.
"CÜNEYT ÜNAL’IN GÖRÜNTÜLERİ KURGU"
Suriye’de kaçırılan Türk gazetecinin bugün yayınlanan videosunun sorulması üzerine ise Arınç, “O görüntüler bir kurgudur, zorla konuşturulmuş, elindeki metne bağlı kalınması istenmiştir. Yüzündeki morluklara göre şiddete maruz kalmıştır.” dedi.
"BAHÇELİ’NİN DOKUNULMAZLIKLARLA İLGİLİ ÖNERİSİNİ CİDDİYE ALIYORUZ"
PKK’lı teröristlerle kucaklaşan BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin bir soru yöneltilen Arınç, şöyle cevap verdi: "Dokunulmazlıkları kaldıracaksak son kucaklaşmaları vesile yapmaya gerek yok. Bu vekiller hakkında 500’e yakın dokunulmazlık dosyası var. Her biri hakkında 50-60 dosya var. Bilerek yapıyorlar ve suç olmadıklarını ifade ediyorlar. Anayasa Komisyonu çalışır, Meclis de karar verirse Bahçeli’nin teklif yapmasına gerek kalmaz. Bahçeli’nin 83. maddenin yeniden değerlendirilmesi teklifini önemli, ciddi buluyoruz. Ama bugünün konusu değil. Başbakan bazı arkadaşlara görev verdi, belki MKYK’da gündeme gelir.”
Bunun yanında, yeni anayasa çalışmaları olduğunu ve konunun bu şekilde ele alınabileceğini belirten Arınç, “Şu anda 4 ya da 5 aylık çalışma dönemi kaldıysa iş dokunulmazlık maddesine geldiğinde, 4 partinin ne karar vereceğini görürüz. Ben şahsen yeniden değerlendirilmeli diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz