HABER

Bülent Arınç ''cav cav konuşan bir kadın'' sözleriyle tepkileri arttırdı

Bülent Arınç, Nursel Aydoğan’a yönelik “Hanımefendi, bir kadın olarak sus!” sözlerinin gerekçesini açıkladı. Bülent Arınç, Aydoğan için bu sefer de ''Cav cav konuşan bir kadın'' benzetmesini yaptı.

Bülent Arınç ''cav cav konuşan bir kadın'' sözleriyle tepkileri arttırdı

Suruç, Ceylanpınar, Adıyaman’daki saldırılar üzerine CHP’nin çağrısıyla olağanüstü toplanan Meclis, tek günlük gergin bir oturumla terörü tartıştı. Toplantıda en çok tepki çeken olay ise Bülent Arınç'ın çıkışı oldu. Arınç kürsüden indikten sonra kendisi hakkında konuşan HDP’li vekillere cevap vermek için söz hakkı aldı. Arınç konuşmasında HDP'ye yönelik eleştirilerde bulundu. Bülent Arınç’ın kullandığı sözler üzerine HDP'den tepki geldi. HDP’li Nursel Aydoğan’ın gösterdiği tepkiye, ‘Hanımefendi sus, bir kadın olarak sus’ diye bağırdı.

Bülent Arınç'ın Nursel Aydoğan'a çıkışının ardından HDP'den Pervin Buldan açıklamalarda bulundu. HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, “Ataerkilin koca çınarı Sayın Bülent Arınç, bugün bir kez daha Meclis’te kadınların konumunu hazmedemeyen bir görüntü vermiştir. O ikazı kadınlara yapabiliyor ama erkeklere yapamıyor” dedi. Buldan, HDP’li kadın milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, Genel Kurul’da özel gündemli toplantıda, dört siyasi partinin bir araya gelerek ortak karar alması gerektiğini, ancak bunun gerçekleşmediğini ve komisyon kurulamadığını ifade etti.

BÜLENT ARINÇ'TAN AÇIKLAMA

Arınç, gelen tepkiler üzerinde, açıklamada bulundu. Bülent Arınç açıklamasında şunları kaydetti:

“Hangi dil bunları alkışlıyorsa, hangi el bunların arkasını sıvazlıyorsa milletimiz onları görsün ve onlara karşı hak ettikleri sözleri söylesin. Ben hiçbir kadına, hiçbir kadının hayat hakkına karşı çıkmış bir insan değilim. Ama Meclis’te iki soru sordum, bunun cevabını hâlâ alamadım, bunun cevabını veremeyenler de bana hakaret ederek günlerini geçiriyorlar. O soruyu Alemdağ Mahallesi’nden bir kez daha soruyorum; Ceylanpınar’da, evinde uyumakta olan iki genç polisimize kapıdan veya pencereden girerek uykudayken enselerine kurşun sıkarak öldüren katiller kendilerini üstlenerek ifade ettiler, ‘Biz HPG unsurlarıyız’ yani PKK’nın bir kolu. Bir Binbaşımız Malazgirt’te eşi ve çocuğuyla bir eve yemeğe gitti. Yemekten çıktı arabasında vuruldu. Onu da yine PKK üstlendi.

CAV CAV CAV KONUŞAN KADIN...

‘Lanetliyoruz, kınıyoruz’ diyemediler. Cav cav cav konuşan bir kadına da ‘Artık sus hanımefendi’ demeyi neredeyse bana bir suç olarak gördüler. Benim, ‘PKK teröristlerini niye kınamıyorsunuz, lanetlemiyorsunuz?’ sözüme verdikleri cevap, ‘Sen bir kadına nasıl sus dersin.’ Peki o kadıncağız ne diyordu, ‘Sus bunları konuşma, PKK’yı bilmem ne yapma.’ Arkadaşlar kusura bakmasınlar. Burada PKK’nın bizzat üstlendiği cinayetleri lanetleyemeyen, ‘PKK terörist bir örgüttür’ diyemeyenlerle onlarla ne derse desin, paylaşacak hiçbir ortak değerimiz yoktur. Ben inanıyorum ki o partinin de o milletvekillerinin de aldığı yüzlerce, binlerce oyun içinde ‘Evet PKK bu cinayetleri yapsın biz de onları alkışlayalım’ diyen bir kişi yok. Onların desteği olmasa bile biz terörizmin hakkından geleceğiz inşallah ama insanlık onu gerektirir ki bir alçakça cinayete bile üzülsünler, bunu yapan failleri lanetlesinler bizim için o bile yeterli. Bunu yapmayan insanlarla paylaşacağımız hiçbir şey yoktur.”

BÜLENT ARINÇ KİMDİR?

Bülent Arınç (d. 25 Mayıs 1948, Bursa), Türk avukat ve siyasetçi. Türkiye Büyük Millet Meclisi eski başkanı (2002-2007). Başbakan Yardımcılığı, AK Parti Bursa milletvekilliği ve hükümet sözcülüğü görevlerini yürütmüştür. 1948 yılında Jandarma Astsubayı İbrahim Arınç ile Sevdiye Arınç'ın (1919-2003) dördüncü çocuğu olarak dünyaya geldi, 12 yaşındayken babasını kaybetti. Manisa Lisesi'ni bitirdikten sonra, 1970 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Manisa'da uzun süre serbest avukatlık yaptı. Üniversite yıllarından itibaren siyasete ilgi duydu. Milli Selamet Partisi'nin (MSP) Manisa Gençlik Kolları Başkanlığı ve Manisa İl Başkanlığı görevlerinde bulundu.

REFAH PARTİSİ DÖNEMİ

13 Ekim 1985'te Refah Partisi'nin İzmir'de düzenlediği Refah Gecesi'nde yapılan konuşmalar nedeniyle daha sonra Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde, aralarında RP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın da bulunduğu partililer hakkında dava açıldı. Bülent Arınç yargılama sonunda 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı ancak Yargıtay hapis cezasını iptal etti.

13 Ekim 1985'te Refah Partisi'nin İzmir'de düzenlediği Refah Gecesi'nde yapılan konuşmalar nedeniyle daha sonra Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde, aralarında RP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın da bulunduğu partililer hakkında dava açıldı. Arınç yargılama sonunda 2 yıl hapis cezasına çarptırıldı ancak Yargıtay hapis cezasını iptal etti.

1991 genel seçimlerinde Refah Partisi listesinden Manisa'dan aday oldu ancak seçilemedi, 1994 yerel seçimlerinde de, Refah Partisi'nden aday olduğu Manisa Belediye Başkanlığı seçimlerinde başarısız oldu. Bülent Arınç 24 Aralık 1995 Milletvekili Genel Seçimleri'nde Refah Partisi'nden Manisa Milletvekili seçilerek ilk defa Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) girdi.

AK PARTİ DÖNEMİ

19 Kasım 2002 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına seçildi, 8 Ekim 2004'te üç yıl süreyle yeniden bu göreve seçildi. 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi cumhurbaşkanlığı için adı geçen Arınç 24 Nisan 2007 günü aday olmayacağını açıkladı. 22 Temmuz Genel Seçimleri'nin ardından yapılan Meclis Başkanlığı seçimlerine aday olmadı. 1 Mayıs 2009 günü yapılan kabine revizyonunda Başbakan yardımcısı olarak kabineye giren Arınç, 2011 Genel Seçimleri'nden sonra kurulan 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'nde Başbakan yardımcılığı ve hükümet sözcülüğü görevini üstlendi. Münevver Arınç ile evliliğinden 2'si erkek 3 çocuk babasıdır. Oğullarından Mehmet Fatih Arınç 1997 yılında geçirdiği trafik kazasında 16 yaşında yaşamını yitirdi.

2 Ocak 2014 tarihinde KIRSİAD isimli derneğin açılış törenine katılan Bülent Arınç, 2015'in ilk çeyreğinde yapılması planlanan genel seçimleri işaret ederek "Refah'tan bu yana da beş dönemdir parlamentoda milletvekiliyim. Kaldı şurada altı ayımız. Allah hayırlı, uzun ömür verirse altı ay sonra gençlere yerimizi terk edeceğiz. 'Bize bu kadar yeter kardeşim, biraz da kendimize gelelim, işimize bakalım, biraz dinlenelim, siyasete dışarıdan katkı sağlayabilirsek sağlayalım' diyeceğiz' diyerek siyasete devam etmeyeceğini bildirdi

En Çok Aranan Haberler