Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kırım Tatar Meclisi eski Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na Cumhuriyeti nişanı takdim etti. Cumhurbaşkanı Gül, “Temennimiz bu zorlu günlerin diyalog, karşılıklı saygı ve anlayış temelinde geride bırakılmasıdır” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül, Kırımoğlu’nun eşi Safinar Cemileva, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Emrullah İşler, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, milletvekilleri, yabancı misyon şefleri ve diğer yetkililer katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Kırım’ın kritik bir süreç içinde olduğunu belirterek, Kırımoğlu’nun ömrünü Kırım Türklerinin haklı davasını dünyaya duyurmaya adadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, Kırımoğlu'nun 1986’da tahliye edilene kadar hayatının sürgünde, kamplarda geçtiğine dikkat çekerek, “Kırım Tatarları ana vatanlarından sökülüp atılamayacağını tüm dünyaya duyurmuşlardır. Kırımoğlu’nun liderliğindeki özgürlük mücadelesi tarihe altın harflerle kazınmıştır. Kırımoğlu restorasyon döneminin liderliğini üstlenmiştir” diye konuştu.
Kırım’da bugün sadece Kırımlıların değil, çok çeşitli toplulukların yaşadığını belirten Gül, “Temennimiz bu zorlu günlerin diyalog, karşılıklı saygı ve anlayış temelinde geride bırakılmasıdır” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Gül, Kırımoğlu’na ödülü takdim ederken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçgözyaşlarına hakim olamadı.
Kırımoğlu ise konuşmasında, Kırım halkının ve Ukrayna’nın zor durumda olduğunu söyleyerek, “Kırım Yarımadası Rusya tarafından işgal edildi. Maalesef Moskova’nın, Rusya’nın asırlar geçse bile siyaseti hiç değişmedi. 1994 yılında Ukrayna Devleti kendi nükleer silahlarını teslim etmesi karşısında onun bağımsızlığı garantisini veren ülkelerden birisi. Onun zor durumda olmasından faydalanarak, bizim topraklarımıza kendi tanklarını ülkemize soktu. Bizim toprağımıza bütün dünyanın adaletli insanları, devletleri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararına rağmen bizim ülkemizi topraklarına kattı. 2014 yılına başlarken halkımızın ümitleri bambaşkaydı” dedi. (İHA)