Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Mısır konusunda Türkiye'nin ilkeli ve kararlı tavrını sürdüreceğini belirterek, "Daha önceki açıklamalarımızda demokrasiye taraf olan demokrasiyi ortak paydamız olarak kabul eden bütün anlayışları içerisine alacak bir şekilde tek ülke olarak Türkiye, tek hükümet olarak AK Parti'nin varlığını görmek bizi bir açıda yalnız kaldığımız için üzüyor, ama hakikatleri söyleyen sadece Türkiye'nin olması da bize gurur veriyor." dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Yeni Bina'da toplanan Bakanlar Kurulu sona erdi. Toplantı saat 14.30'da başladı ve yaklaşık 4,5 saat sürdü. Bakanlar Kurulu'nun ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç bir basın toplantısı düzenledi.
Bakalar Kurulu'nda Mısır konusunun görüşüldüğünü söyleyen Arınç, "Bu sabah erken saatlerde Cumhuriyet Muhafızları karargahı önünde oturma eylemi yapan ve kısmen namaz kılan göstericilerin üzerine sabah namazını kılarken ateş açılması sonucunda şu anda 60'a yakın insanın hayatını kaybettiği bine yakın insanın da yaralandığını derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Bu gösterilere karşı silah kullanılması kendi halkına yöneltilen bu silahların ölümlere yol açması darbe yoluyla iktidara geldiğini düşünenlere bence büyük bir ibret olmalıdır. Halkıyla savaşan halkına silah doğrultan ve bu sebeple meşru hükümetleri cumhurbaşkanını devirerek yetkileri bir bakasının eline veren bir anlayışı şiddetle kınıyoruz." dedi.
Türkiye'nin tavrına değinen Arınç, "Hükümetiimiz bu konuda ilkeli ve kararlı tavrını bugüne kadar sürdürdü bundan sonra da sürdürmeye devam edecek. Daha önceki açıklamalarımızda demokrasiye taraf olan demokrasiyi ortak paydamız olarak kabul eden bütün anlayışları içerisine alacak bi şekilde tek ülke olarak Türkiye, tek hükümet olarak AK Parti'nin varlığını görmek bizi bir açıda yalnız kaldığımız için üzüyor ama hakikatleri söyleyen sadece Türkiye'nin olması da bize gurur veriyor. Türkiye bu onur verici tutumunu bundan sonra da sürdürmeye devam edecektir." şeklinde konuştu.
Arınç, şöyle devam etti: "Bu darbeyi yapanlara karşı birkaç defa seslendiğimizi, siyasal amaçlarla tutuklamaların gözaltıların olmaması, halkın üzerine silah açılmaması, şiddetten uzak durulması bir an önce meşru seçimlere gidilmesi tutuklu ve gözaltında olanların hemen serbest bırakılması ve ülkede yaşanabilecek olumsuz olaylara karşı da hiçbir zaman silahla ve şiddetle karşılık verilmemesi taleplerimizi tekrarlayacağız. Türkiye olarak bunu elbette sürdürmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin açık ve net tavrı bu açıklamalarımızdan sonra da aynen devam edecektir. Biz bu tavrımızı ilkesel ve ahlaki olarak sürdürmekte kararlıyız."
BAŞKA ÜLKELERİN TUTUMLARINA YÖNELİK ÇALIŞMA
Türkiye'nin uluslararası çalışmaları konusunda da bilgi veren Başbakan Yardımcısı Arınç, "Şüphesiz uluslararası baskıların artırılması amacıyla Türkiye olarak çalışmalar yapıyoruz. ABD başta olmak üzere AB ülkeleri ve Arap Birliği'ne üye olan ülkelerle İKT üyeleri ile Mısır'da yaşanan olaylara karşı elbette demokrasiyi önceleyen insan hakları ihlallerini süratle yok etmeyi amaçlayan çalışmalar yapıyoruz. Bugün İsveç dışişleri Bakanı Carl Bildt'in açıklamaları ve buna destek olacak başka ülkelerdeki dışişleri bakanları ve hükümetler düzeyindeki açıklamaları umarım yarından itibaren çok daha bütünleşmiş olarak göreceğiz. Çünkü sayın başbakanımız bir taraftan, dışişleri bakanımız bir taraftan ilgili ülkelerin başbakanları ve dışişleri bakanları ile sürekli bir iletişim içerisindedir." ifadelerini kullandı.
"MURSİ, CUMHURBAŞKANLIĞINA GERİ DÖNMELİ"
Arap ülkeleri bağlamında da temasların devam etmekte olduğunu söyleyen Arınç, "Şüphesiz bütün liderlerin serbest bırakılması hemen erken seçime gidilmesi ve herkesin erken seçime katılabilmesi için ortak bir hükümetin kurulması Mursi'nin cumhurbaşkanlığına geri dönmesi gibi taleplerimizi bütün ülkelerle tekrar paylaşmaya devam edeceğiz." dedi.
"ORTADA FLU DURUM VAR"
Kendisine "Türkiye'nin diplomatik olarak bir yaptırım uygulama konusunda bir kararlığı var mı?" diye sorulan Arınç, şu cevabı verdi: "Yol haritamız içerisinde bir; Mısır'da olan bitenlere karşı ilkeli ve ahlaki tavrımızı devam ettireceğiz. Bunu bütün dünyaya ilan ediyoruz. Mısır'da yönetime geldiğini zannedenlere de bunu yüksek sesle söylüyoruz. Aynı zamanda Mısır'da olan bitenlere ve yaşananlara destek açıklamaları yapan ülkelerle, bunun yanlış olduğunu da görüşmelerimize devam ediyoruz. Ve bu prensiplerimiz çerçevesinde Mısır'a olağan hale dönülmesi konusunda, yine demokrasinin gereklerinin ifa edilmesi konusundaki çabalarımızı, açıklamalarımızı da sürdüreceğiz. Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler tarihten gelen köklü ilişkilerdir. İnancımız itibariyle, tarihimiz itibariyle, coğrafyamız itibariyle geçmişten bu yana yaşadığımız ortak değerler itibariyle Türkiye ve Mısır birbirinin ayrılmaz parçasıdır. Bu ilkeden hareket etmek ve Mısır halkı ile dayanışmamızı sürdürmek, Mısır'ın meşru ve seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümetleriyle dayanışmamızı sürdürmek bizim gayretlerimizin içerisindedir. Şüphesiz orada flu bir durum var. Bir; anayasa mahkemesi başkanıyken Cumhurbaşkanı yetkileriyle donatılan kişinin durumu. ikincisi; Başbakan olarak atandığı ifade edilen ama geç saatlerde vazgeçildiği söylenen Baraday ve ondan sonra geldiği ifade edilen kişinin durumunun da netleşmemesi. Üçüncüsü; bu açıklamalar yapılırken Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı'nın koltuklarda oturan kişiler arasında da bölünme ve parçalanmanın olması. Bildiğiniz gibi Selefiler'in Nur Partisi'nin ileri gelenleri de özellikle bu sabah yaşanan olaylardan sonra darbecilerle birlikte olmaktan ayrıldıklarını ve buna karşı olduklarını ifade etmişlerdir. Yine Selefiler'le birlikte diğer koalisyon ortakları da tutuklamaların gözaltıların derhal kaldırılmasını, seçimlere biran evvel gidilmesini talep etmektedirler. Ve bu toplantılar eğer miting olarak halkın kitlesel olarak katıldığı büyük toplantılara dikkat edilirse bunların sayılarının 1 milyonu aştığı görülmektedir. Hatta 8 milyona kadar muhtelif illerde yapılan toplantılarla darbeye karşı olduğunu ifade eden halk sayısı 8 milyon civarındadır. Bu olaylardan sonra Tahrir Meydanı'nda darbeyi alkışlayanın sayısında gittikçe azalma meydana gelmiştir. Orada havai fişek kutlamaları, yerini bomboş bir meydana bırakmak üzeredir. Dolayısıyla iş başına geldiğini zanneden hükümete karşı bizim şuanda ekstra bir yaptırım uygulamamız söz konusu değildir. Ortada bir flu durum var, dolayısıyla bu flu durumu Dışişleri Bakanlığımız süratle, hergün, her an değerlendirmektedir. Biz de işin takibindeyiz."
MURSİ'NİN TÜRKİYE'YE GELECEĞİ İDDİALARI
Mısır'ın devrik Cumhurbaşkanı Mursi'nin Türkiye'ye gönderileceği iddiaları da sorulan Arınç, "Spekülasyondur. Sayın Mursi seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır.Türkiye'ye daha önce gelmiştir. Türkiye'ye dost bir insandır. Türkiye ve Mısır tarihini ok iyi bilen bir insandır. Ancak ne var ki bir darbeyle görevinden uzaklaştırılmıştır. Böyle birisinin Türkiye'ye ihtiyaç duyduğu anda şüphesiz olumlu bir şekilde değerlendirmek bize düşen ahlaki bir görevdir. Ama ne kendisinde böyle bir talep gelmiştir. Ne de bir başkasından böyle bir ihtiyaç olduğu bize söylenmiştir." diye konuştu.
Mısır’da bulunan vatandaşlarının güvenlik durumu ve olası tahliyelerine ilişkin bir soru da yöneltilen Bülent Arınç "Mısır ile ilgili bütün detayları görüştük. Bizim bilebildiğimiz kadarı ile büyükelçiliğimize ve konsolosluklarımıza kayıtlı vatandaşlarımızın sayısı 7 bin 98. Konsolosluğa kendisini bildirmeyen çeşitli amaçlarla Mısır’da bulunan vatandaşlarımız da vardır. Bunların 5 bin 500’ü Kahire’de yaşamaktadır. Diğerleri İskenderiye ve muhtelif şehirlerde. Ayrıca Arapça kurs amacıyla 400 öğrencinin de Mısır’da bulunduğunu biliyoruz. Hepsi ile irtibat kurulmuştur. Fevkalade gelişme olur da yurttaşlarımızın tahliyesi söz konusu olursa süratle tahliye olabilecek noktadadır. Bununla ilgili bir endişe yaşamıyoruz. Ayrıca şirketlerimiz var, yatırımları var. Bu şirketlerimizin Mısır’ın istihdamına 50 bin kişilik katkısı var. Şüphesiz bunlara karşı bir hareket yönelirse en büyük zararı görecek Mısır ekonomisidir. Bun konuda akıllı olduklarını düşünüyoruz. Ne Türk vatandaşlarına karşı ne de Türk işverenlerine ve onların yatırımlarına karşı herhangi bir olumsuzluğun söz konusu olmadığına inanıyoruz. Farklı bir gelişme olursa da herkesin nerede olduğu biliniyor ve sürratle tahliye edilebilecek bir durumda." ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz