Bülent Arınç: "kürtçe Medeni Bir Dil Değildir Demişsem, Bu Çok Büyük Bir Haksızlık Olurdu"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Kürtçe medeni bir dil değildir" demediğini belirterek, "Kürkçe medeni bir dil değildir demişsem bu çok büyük bir haksızlık olurdu, kendime saygısızlık olurdu. Bunu söylemeyecek kadar akıllı bir adamım. Kürtçe anadilde eğitim konusu farklı bir konudur" dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde gerçekleştirilen "Demokratikleşme Süreci ve Yeni Anayasa" konulu konferansa katıldı. Konferansta öğrencilerin sorularını yanıtlayan Arınç, bir üniversite öğrencisinin "Kürt dili medeniyet dili değildir dediniz, bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?" sorusu üzerine şunları söyledi:

"Bir defa benim konuşmamı dikkatle takip ettiyseniz Kürt dili medeniyet dili değildir veya medeni bir dil değildir demedim. Bütçe konuşmasında bu konu üzerinde en cesur düşüncelerini ifade etmiş bir insan olarak Kürkçe medeni bir dil değildir demişsem bu çok büyük bir haksızlık olurdu, kendime saygısızlık olurdu. Bunu söylemeyecek kadar akıllı bir adamım."

Kürtçe anadilde eğitim konusunun farklı bir konu olduğunu ifade eden Arınç, "Anadilde eğitim konusu anayasal engelle karşı karşıyadır. Anayasada bundan sonra bir engel olmayacaksa bu dilde bir eğitim yapılabilir mi, yapılamaz mı tartışması da ben Kürtçe'nin alfabesi olan, grameri olan, şu kadar yüzyılda konuşulan bir dil, pek çok kitaplar yazılmış, edebiyat örnekleri olan bir dil olduğunu söyledikten sonra Kürtçe ilkokuldan üniversitenin sonuna kadar bir eğitim yapılacak bir medeniyet dili midir diye soru sordum. Hüküm ifade eden bir cümle kullanmadım, sadece soru sordum, sorumun cevabı da geldi. Pek çok gazetelerde Kürtçe bir medeniyet dili dediler. Bu konuda Kürtçe bir medeniyet dili değildir diye bir eleştiri okumadım. Oysa Türkiye'de buna inanan yüzlerce siyasetçi, o da, bu da var ama cesaret edip düşüncelerini açıklayamadılar. Oysa Kürtçe bir medeniyet dilidir diyen çok cesur adamlar çıktı ve çok güzel yazılar yazdılar. Ben o yazılardan istifade ettim. Anlıyorum ki kitabı, kültürü, düşüncesi olan ve yaşayan bu dil bir medeniyet dilidir. Ancak sorumun ikinci cevabını bekliyorum" diye konuştu.

Kürtler'in ne etnik kökenlerine ne dillerine ters gözle bakmadığını ifade eden Arınç, "Bu dilde baştan sona bir eğitim yapmak mümkün müdür? Siz buna evet diyebilirsiniz, ben de buna evet demek için çalışmalarımı tamamlamak üzereyim. Ancak böyle bir eğitim ancak Kuzey Irak'ta Süleymaniye'de bir yerde var. Dünyanın hiçbir yerinde yok. Dolayısıyla böyle bir eğitime müsait midir? Kimliği ile kimyasıyla, astronomik politikayla her şeyi ifade etmeye yeterli midir? Ben aydınlanmak, tatmin olmak ihtiyacındayım, dürüst siyasetçi böyle olur. Siz bana söylersiniz, dersiniz ki bu dille baştan sona eğitim vermek mümkündür. Okurum, anlarım ve kabul ederim. Hiçbir şey peşin hükümlü değilim, çünkü ben bu topraklarda 30-40 yıldır değil, bin yıldır Kürt kardeşlerimle birlikte yaşadığıma inanıyorum. Onların varlığından da mutluyum. Onların ne etnik kökenlerine ne dillerine ters gözle bakmadım. Onlar bizim yurttaşlarımız, kardeşlerimiz, aynı medeniyetin çocuklarıyız. Bin yıldır bu medeniyeti inşa etmiş insanlarız. Cumhuriyette de birlikteydik, Çanakkale'de de birlikteydik. Bu dünyada hepimiz eşit yurttaşlık hakkıyla yaşıyoruz. Bunu kabul etmek ayrı bir şey, dil konusu fevkalade önemli bir şey. Eğitimin en iyi, en kaliteli şekilde yapılabilmesi için hangi dili kullanmalıyız noktasında bugün var olan sistemi değiştirmek için çok haklı sebepler bulmamız gerekir, o da üniversitelerin işi. Siz de okuyun, yazın, çizin bize sunun. Birincisini nasıl başımın üstünde kabul ettiysem, ikinci sorumun cevabını aldığımda da ellerinizden öperim" şeklinde konuştu.