ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkan Deniz Baykal, sanatçı Bülent Ersoy'un kendisi hakkındaki iddialarının "hormonlu bir yalan"dan ibaret olduğunu öne sürdü. Olayı yargıya taşıdığını ifade eden Baykal, Bülent Ersoy hakkında 300 bin YTL'lik tazminat davası açtığını belirtti.
Baykal, parti genel merkezinde kurmayları ve avukatlarıyla düzenlediği basın toplantısında, Ersoy'un ortaya attığı rüşvet iddiasını 'üretilmiş skandal' olarak değerlendirdi. Bunun alışılmışın dışında medya organları tarafından manşetlere ve TV'lerin birinci haberlerine taşındığını ifade eden Baykal, konunun aşama aşama dalgalandırıldığını, alevlendirildiği ve köpürttürüldüğünü dile getirdi. 70 milyonun bu "üretilmiş skandal" ile bilgilendirildiğini belirten Baykal, konuşması boyunca Bülent Ersoy'un adını hiç kullanmadı. Önceleri adının açık açık telaffuz edilmediğini, ardından ise açıkça dile getirildiğini anlatan Baykal, bu iddiayla beraber özel yaşamının da bir medya kuşatması altında kaldığını, denizde çıplak vaziyette yüzerken görüntülendiğini dile getirdi. 15 gün boyunca konunun manşetlerden inmediğine; ancak gelinen noktada meselenin unutulduğuna işaret eden Baykal, ilk andan itibaren kendisinin açıklama yapmaya zorlandığını söyledi. Ancak halkın bu iddialara itibar etmediğini vurgulayan Baykal, bu açıdan çıkan tablonun Türkiye'de demokrasinin hangi aşamada olduğunu açıkça gösterdiğini belirterek, bundan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Baykal, şöyle konuştu:
"Halk bu kampanyayı ciddiye almadı; yadırgadı, ayıpladı. Bana ulaşmaya çalıştırlar. 'Üzülme, ciddiye almıyoruz' mesajları geldi. Dayanışma mesajları geldi. Bu tavrı şükranla karşılıyorum. Türkiye bu senaryoyu elinin tersiyle itti. Açıklama yapmadığım halde halk inanmadı. Ben bu destekle en büyük ödülü aldım. En ağır saldırılarda bile halk gerçeğe sahip çıkarak tavrını ortaya koydu. Ben bunu bir madalya gibi göğsümde taşıyorum. Bu, iftira sınavından sonra verilen en büyük madalyadır."
"YAZIHANE BULUŞMASI YOKTUR"
İktidar partisi mensubu kişilerin de kendisini arayarak iddiaya inanmadıklarını dile getirdiğini söyleyen Baykal, "Konuyla ilgili olarak söylediklerimin hepsi doğru. Benim söylediğimin dışındaki her şey ise yanlış. Doğrular, benim söylediklerimden ibaret" ifadesini kullandı.
Bülent Ersoy'un "Yazıhanede buluştuk" iddiasına da cevap veren Baykal, "Bir yazıhane buluşması olmamıştır. İnci Baba yoktur. Şükrü Balcı yoktur. Dedeman'ın arkasında bana ait bir yazıhane yoktur. Beni tanıdığım ve gittiğim bir yazıhane de yoktur. Beni o cuma günü kimse ziyaret etmedi. O cuma günü kimseye soda, kola ikram etmedim. Gri renkli bir elbise giyidim mi bilmiyorum. Ama bu iddialar arasında tek doğru budur. İtiraz etmediğim tek şey; çok şık bir elbise giymemdir.
Para görüşmesi olmamıştır. 2-3 dakikada para müzakeresi olur mu? Bana bir başvuru yapıldı. Ben kimseye başvuru yapmadım. Ben o zaman genel başkan, genel sekreter, milletvekili değildim. Hatta siyasi yasaklıydım ve ailemin geçimini sağlamak için avukatlık yapıyordum. Bana o dönemde bir başvuru yapıldı. Benden garanti istendi, ben de vermediğimden mukavele bile imzalanmadı. Nerde mukavele? Yazıhane buluşması, çek defteri, yazıhane buluşması yoktur" açıklamasında bulundu. Ne söylediğini bildiğini ifade eden Baykal, "Bunların tümü yalandır, yalan değil kuyruklu yalandır; kuyruklu yalan değil hormonlu yalandır" dedi.
Bir genel başkanın "Rüşvet alan genel başkanın kim olduğunu biliyorum" dediğini hatırlatan Baykal, "Eğer o genel başkan her şeyi böyle biliyorsa, ona yazıklar olsun. Özür bekledim" şeklinde konuştu. Konuyu yargıya taşıdığının altını çizen Baykal, bu iddiaların bir karşılığının olması gerektiğini belirterek, "Bugün ya da yarın bir tazminat davası açacağım. Sadece bu iddiaların sahibine tazminat davası açılıyor. Ama daha sonra bunu sahiplenen, üstlenenleri de değerlendireceğiz" dedi. Baykal, bir soru üzerine tazminat davasının 300 milyar lira olduğunu doğruladı.