Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ölümü şüpheli bulunan Cumhurbaşkanı Turgut Özal'la ilgili soruşturmanın Adli Tıp Kurumu raporu ile diğer bulgu ve deliller ışığında devam edileceğini bildirdi.
Adli Tıp Kurumu tarafından ölümü şüpheli bulunan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın naaşı üzerinde yapılan incelemeye ilişkin hazırlanan rapor açıklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Adli Tıp Kurumu raporunda ölümün hemen sonrasında gerekli otopsi işleminin ve ölü üzerinden derhal alınması gerekli kan, idrar ve doku örnekleri gibi materyallerin alınarak incelemelerinin yapılmamış olması nedeniyle kesin ölüm sebebinin saptanamadığının bildirilmiş olması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu raporu diğer bulgu ve deliller ışığında soruşturmaya devam edilerek, muktezaya bağlanacaktır." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, otopsi örneklerinde saptanan ağır metal (kadmiyum dahil) düzeylerinin Türkiye'de normal popülasyonda saptanan doku düzeyleri ve çeşitli ülkelerdeki normal popülasyon sonuçları ile literatürde yer alan postmortem (ölüm sonrası) doku düzeyleri ile uyum gösterdiği, bu nedenle ağır metal (kadmiyum dahil) maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı belirtildi.
Özal'ın travmatik bir tesir ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunamadığı belirtilen raporda, 17 Nisan 1993 öncesine ait tıbbi belgelerde akut veya kronik toksik madde maruziyetine bağlı klinik ve laboratuvar bulgusunun tanımlanamadığı vurgulandı.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yapılan muayene ve yeniden canlandırma işlemleri sonucunda düzenlenen tıbbi belgelerde, zehirlenme lehine değerlendirilebilecek patogonomik (zehirlenmeye spesifik) klinik ve laboratuvar bulgusunun tespit edilemediğinin dile getirildiği raporda, radyoaktif madde maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunamadığı ifade edildi.
Anıt mezarda yapılan feth-i kabir sırasında mezar ve çevresi ile otopsiden elde edilen örneklerin analiz ve bulgularının da bulunduğu raporda, otopsi örneklerinde saptanan DDE düzeylerinin, Türkiye'de normal popülasyonda 1976-1996 yıllarında saptanan adipoz (yağ) doku düzeyleri ve çeşitli ülkelerdeki normal popülasyon sonuçları ile literatürde yer alan postmortem (ölüm sonrası) doku düzeyleri ile uyum gösterdiği kaydedildi. Özal'ın, DDE'nin (DDT'nin metoboliti olan) maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunamadığına dikkat çekildi.
"AĞIR METAL MARUZİYETİ İLE ÖLDÜĞÜNE DAİR DELİL BULUNAMADI"
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, "Otopsi örneklerinde saptanan ağır metal (kadmiyum dahil) düzeylerinin Türkiye'de normal popülasyonda saptanan doku düzeyleri ve çeşitli ülkelerdeki normal popülasyon sonuçları ile literatürde yer alan postmortem (ölüm sonrası) doku düzeyleri ile uyum gösterdiği, bu nedenle ağır metal (kadmiyum dahil) maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, tüm tıbbi belgeler ve incelemeler ışığında, Türkiye Cumhuriyet'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 05.02.1993 tarihinde The Methodist Hastanesi'nde yapılan muayene ve tetkiklerin değerlendirilmesinde, kardiyolojik risk profilinin düşük olduğu, ancak ani kardiyak ölümün hiçbir zaman dışlanamayacağı, tıbbi antesedani ve ölüm olayının meydana gelişi ile ilgili anlatımlar öncelikle ani kardiyak bir ölümü düşündürmekte ise de ölüm sonrası otopsi işlemi uygulanmamış ve iç organlarda vücut sıvılarında gerekli makroskobik, mikroskobik, mikrobiyolojik, serolojik, toksikolojik incelemeler yapılmamış olduğundan mevcut bilgi ve bulgular ile kesim ölüm sebebinin tespit edilemediğinin oy birliğiyle mütalaa edildiği bildirildiği, yukarıda açıklandığı üzere, Adli Tıp Kurumu raporunda ölümün hemen sonrasında gerekli otopsi işleminin ve ölü üzerinden derhal alınması gerekli kan, idrar ve doku örnekleri gibi materyallerin alınarak incelemelerinin yapılmamış olması nedeniyle kesin ölüm sebebinin saptanamadığının bildirilmiş olması nedeniyle, Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından dosyada mevcut Adli Tıp kurumu raporu, diğer bulgu ve deliller ışığında soruşturmaya devam edilerek, muktezaya bağlanacağı, kamuoyunun bilgisine saygıyla sunulur." denildi.
Basın Sözcüsü Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Nuri Yiğit ise soruşturmanın devaM edip etmeyeceğine ilişkin bir soruya, "Bu konuyla ilgili soruşturmayı yürüten savcımız bu konuda kanun ve mevzuat ışığında takdir yetkisini kullanacaktır." cevabını verdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz