‘Bundan Sonra Afetlerde Tek Sorumlu Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Görülecek’

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Denizli Şube Başkanı Hayri Ün, eğitim, denetim ve cezalandırmada odaların sistem dışına itilmeye başlandığını, bundan doğal afette olayların tek sorumlusu olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın görüleceğini söyledi. Denizli Gelişimci Teknik Elemanlar Derneği (DENGE), “Yapı Denetim Kanununa Dengeli Bakış” konulu paneli Denizli Ticaret Odası (DTO)’nda düzenledi. Panele Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kaplan, İMO Şube Başkanı Ün, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Yapı Denetim Şube Müdürü Kazım Güngör, Denizli Belediyesi İmar İşleri Müdürlüğü’nden Okan Pala, Denizli İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı (DEİM) Başkanı Fehmi Demirten, DENGE Başkanı Mehmet Ertuğrul, inşaat mühendisleri, mimarlar ve çeşitli şirketlerde çalışan teknik personel katıldı.

Ertuğrul, Yapı Denetim Kanunu taslağını tartışmaya açmak için toplantıyı düzenlediklerini, inşaat sektörü ve bu sektörle ilgili bütün mühendislik dallarını yakından ilgilendirdiği için işin uzmanları tarafından tartışılmasının ve teknik elemanların bu konuda bilgilendirilmesinin faydalı olacağını düşündüklerini söyledi. Ün ise kanun taslağını odalarında değerlendirerek gördükleri eksiklikleri belirlediklerini, bakanlık kendilerinden talep ederse gönderebileceklerini ifade etti: “ABD, eğitim bütçesinin yüzde 55’ini üniversite sonrasına ayırmaya başladı. Üniversitelerde her konuyu bilen uzman yetiştirme imkânı yok. İnşaat mühendisliğinin birçok konusu var. Eğitimi bir şekilde üniversite dışına da aktarabilmemiz lazım.” Müteahhitlerle yapı denetimcileri, onlarla da laboratuvarlar arasındaki ticari bağın bir şekilde çözülmesi gerektiğini vurgulayan Hayri Ün, “Benim bir meslektaşıma hiç kimse çıkıp hem de belediye gibi bir mekânda, ‘Sen benim adıma iş yapıyorsun, benden paranı alıyorsun, bunu yapmak zorundasın.’ dememeli, diyememeli. Benim buna müdahale edebilme imkânım olması lazım. Laboratuvarlarla baştan pazarlık etmemeli. ‘Benim sonuçlarımda problem çıkacaksa seninle çalışmam.’ deme cesaret oluşmamalı. Bunu yapan belki yüzde 2 ile 5’tir ama hep gündeme geliyor. Bizim 400 milyar dolarlık kötü yapılmış bina stoğumuz var, bu problemin bir an önce çözülmesi gerekir.” diye konuştu.

Odaların çeşitli sıkıntılardan dolayı sistemin dışına itilmeye başlandığını öne süren Ün, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eğitimleri, denetimleri, cezalandırmayı, hepsini bünyesine almaya başladı. Bu şekilde devam ederse bir doğal afette olayların tek sorumlusu olarak görülür. O yüzden sorumluluğu ve yetkiyi odalara da vermelidir. Odalar sorumluluk almıyorsa zorlamalıdır. Proje ve meslektaş denetiminde odalar da olmalıdır. Bizim tarihte Ahilik teşkilatında olduğu gibi odalar devreye girmelidir.” dedi.

'ODALAR ASLİ GÖREVİNE DÖNMELİ, SİYASİ DURUŞ SERGİLEMEMELİ'

Bakanlığın uygulamalarını eleştiren Hayri Ün, bazı odaların açıklamalarını da doğru bulmadığını vurguladı: “Odalar, asli görevine dönerek faal hale gelmeli. Birtakım basın açıklamalarına baktığımızda, sanki siyasi bir duruş sergiliyor görüntüsü veriyorlar. Ben bundan rahatsız olduğumu şahsım adıma söylüyorum. Hakikaten bilim yaptıklarını, üyelerine katkı sağladıklarını göstermeliler.”

Rektör Yardımcısı Kaplan ise Türkiye’de yapıların yüzde 60’ının yığma olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Bina yapımında ne kadar başarılı olduğumuzu, yakın zamandaki depremlerde görüyoruz. Eğitim sistemimizi gözden geçirmeliyiz, ödül ve ceza olmalı. Eğer siz kötü iş yapıyorsanız ve cezalandırılmıyorsanız sıkıntıya düşülür. Yapım işiyle ilgili kişilerin sicil dosyaları tutulmalıdır ve online bakılabilmelidir. Bir kişi 10-20 yıl inşaat yapıyor, emekli olup gidiyor ama yaptığı bütün binalar dökülüyor. Bu sistemi, denetimle koparmamız lazım. İşi kötü yapanlara ceza olmadan bu sistem yürümez.