CHP’den istifa eden Adıyaman Milletvekili Salih Fırat resmen AK Parti’ye katıldı. Başbakan Erdoğan grup toplantısında yaptığı konuşmada CHP'yi eleştirdi ve "Ne içtiklerini merak ediyorum. Meğer rakıyı sulu içiyorlarmış. Siz böyle içmeye devam ederseniz Rize’nin tulumuna da gayda dersiniz" dedi.
Fırat’a rozetini Ak Parti grup toplantısındaki konuşması öncesinde Başbakan Erdoğan taktı.
Salih Fırat, rozet töreni sonrasında şunları söyledi:
**BALDIRAN ZEHRİNİ PAYLAŞMAYA GELDİM**
Bana konuşma fırsatı veren Başbakanımıza ayrıca teşekkür ediyorum.
AK Parti’ye katılma kararı verirken çok düşündüm. Ağır eleştiriler olacağını biliyordum. Ama ben halkla siyaset yapmanın daha doğru olacağını düşündüğüm için tercihimi bu yönde kullandım.
Doğru işler yapmanın yolu doğru siyasi tercihler yapmaktan geçer.
Bu siyasi doğrulardan vazgeçerseniz kardeşliğe hizmet edemezsiniz.
AK Parti, militarist ülke yönetimini demokratik bir ülke yönetimi haline getirmiştir.
Ülkemiz dış politikada kendi halinde bir ülkeyken dünyanın en önemli ülkelerinden biri olmuştur.
Gerekirse baldıran zehri içerim diyen bir başbakanımız büyük cesaret örneği göstererek bu olayın çözümü için ellerini hatta gövdelerini taşın altına koymuşlardır.
Bu sürece katkı için gövdemi ve yüreğimi taşın altına koymaya ve baldıran zehrini paylaşmaya geldim.
AK Parti döneminde etnik ayrımcılığa son verilmiştir.
AK Parti dönemi Türkiye’nin değişim dönemi olmuştur.
Başbakan Erdoğan ise grup toplantısında şunları söyledi:
**SALİH FIRAT’A: HOŞGELDİN**
Salih Fırat’a ailemize hoş geldin diyorum.
Geçen hafta istirahat etmek zorunda kaldım. Bu vesileyle geçmiş olsun dileklerini ileten tüm kardeşlerime yürekten teşekkürlerimi iletiyorum.
**EN UZUN SÜRE İKTİDARDA KALMA REKORUNU KIRDIK**
10 yıllık iktidarımız döneminde Türkiye’de hemen her alanda tarihi rekorların sahibi olduk.
Çok partili dönemde Adnan Menderes başkanlığında 10 yıl 5 gün kesintisiz iktidarda kalmıştı.
Bugün biz bu rekoru aşıyor, çok partili dönemde en uzun süre kesintisiz iktidarda kalma rekorunu aşmış oluyoruz.
**PAZAR GÜNÜ MESAİYE BAŞLADIK**
Pazar günü normal mesaimize başladık. Çanakkale’de 2 günlük yoğun bir program gerçekleştirdik. Pazar günü Biga’daydık.
10bini aşkın kardeşimiz bizi bekliyordu.
Giderken de birkaç eve uğradık. Birkaç vefalı dostumuz vardı. İstanbul’daki vefa semti değil bu.
Dün Çanakkale’de 18 Mart’ı büyük bir coşkuyla ve eksilmez bir iftiharla tekrar kutladık.
**DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NA TEŞEKKÜR EDİYORUM**
Diyanet İşleri Başkanlığı’na şükranlarımı iletiyorum. Şehitlerimizin ruhuna hatim indirdiler. Ve şehitlikte bunun duasını yaptılar.
‘’Anzaklar geliyor, dini temsilcileriyle, orada dualarını yapıyorlar, bizim de bunu yapmamız lazım’’ derdim. Bu gerçekleştiği için mutluyum. Bundan sonra da inşallah bu böyle devam edecektir.
1915’te bir millet yok sayıldığı bir anda azmi ve kararlılığıyla dünyanın en modern ordularını Çanakkale önlerinde kesin yenilgiye uğratmıştır.
Düşman saldırıyor gülle gülle, batarya batarya.. Mehmetçik saldırıyor Allah Allah vatan diye… Mehmet’in imkanları orantısız güçlere rağmen belliydi. Bir şey vardı ki aşılmazdı, o da imanıydı.
Çanakkale zaferi bir zafer olmaktan daha da öte Kurtuluş Savaşı’nın girizgahı olmuştur.
Okumasını, görmesini bilenler için millet vasfımızı perçinlediğimiz yer olmuştur.
Millet nedir? Bu soruyu soranlara şunu söyledik: Millet Çanakkale ruhudur diye cevap verdik.
**ŞEHİTLİK FALAN YOKTU**
İlk gençlik yıllarımızdan itibaren Çanakkale bizim için hep ibret vesikası oldu. Hocalarımız bizi Çanakkale’ye götürürdü, İmam Hatip’teydik o zaman. Böyle bir kabristan yoktu o zaman. Yokluk vardı. Hocalarımız o zaman işin içeriği hakkında bilgi verirdi. Burada daha neler var acaba bunları bilmiyorduk.
Allah lütfetti, yönetime gelince ilk attığımız adımlardan biri olarak orada bir çalışma başlattık. Yol, kabristan, şehitlik falan yoktu. Çorak bir yapı, her tarafı yıkılmış bir yapı vardı. Projeler yapıldı, adımlar atıldı. Şu andaki yapıya gelindi. Daha eksiklerimiz var. Panorama 1453 gibi Panorama 1915’i yapacağız Çanakkale’de.
Tabi yine bazı engeller var. Ama o engelleri şimdiki süreçte daha çabuk aşacağız. Çanakkale Valiliğimiz işi daha sıkı tutacak. Oteller tesis etmek suretiyle oraya ziyarete gidenlerim günü birlik değil, gittiklerinde kalacakları yatırımları yapalım diyoruz.
Şu anda Çanakkale’yi ziyaret 2,5 milyonun altına düşmüyor.
**İSTİKLAL MARŞI**
1921’de bir 12 Mart günü Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı marş, Meclis’te milli marş olarak kabul edildi.
Daha ilk mısranın ardından ‘’Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’’ mısranın ardından genel kurulda alkış kopmuştu. Son mısra okununca Meclis şiiri dakikalarca ayakta alkışlamıştı.
**‘TÜRK ASKERİ BOŞUNA ÖLDÜ’ DİYEN BDP’Lİ AYNA’YA: İSTİKLAL MARŞI’NIN SON 4 KITASINI ÖZELLİKLE DİNLEMESİNİ İSTİYORUM**
Şu son 4 kıtayı birilerinin özellikle dinlemesini ve anlamasını istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde ‘’Türk askeri boşuna öldü’’ diyen bazı kendini bilmezlerin bu milletin manifestosu olan bu son 4 kıtayı özellikle dinlemesini istiyorum.
Bu ülke şehitlerimiz sayesinde İstiklal Marşımızın en güzel şekilde ifade ettiği yüreklerimizdeki sarsılmaz imanla hiçbir zaman da alçaklar uğrayamayacaktır.
**GEÇTİĞİMİZ HAFTA İKİ ACI OLAY OLDU**
Almanya’da bir anne ve 7 çocuk hayatını kaybetti. Ankara’da yaklaşık 700 işyeri kül oldu. Can kaybının olmaması tesellimiz
Atılması gereken adım neyse atılacaktır
**CHP HEYETİ AYDA BİR ZİYARET EDİYOR**
Halepçe Katliamı da 25’nci yıldönümünde Irak ve Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerinde anıldı. 25 yıl önce 16 Mart’ta Halepçe’ye yapılan kimyasal saldırı neticesinde binlerce masum sivil katledildi. Halepçe katliamında şehit edilen binlerce kardeşimizi de rahmetle anıyorum.
Buna benzer insanlık dışı saldırıların yaşanmaması için her zaman mücadele edeceğimizi hatırlatmak istiyorum
Kerbela’dan ders çıkarılması gerekirken, yüzyıllar boyunca bu acı tekrar tekrar yaşandı. Sadece son 35-35 yılda Hama’da, Halepçe’de arkasında binlerce masum beden bırakan büyük katliamlara şahit olduk
Bu katliamlar BM başta olmak üzere uluslararası çevrelerin ilgisini cezbetmedi. 15 Mart’ta Suriye’deki olaylar 2’nci yılını doldurdu. 70 binden fala insan 2 yılda öldü.
280 bin civarında ülkemizde olmak üzere yaklaşık 1 milyon kişi komşu ülkelere sığındı. 2 milyondan fazla kişi evlerinden oldu
Türkiye, Suriye’de yaşanan olaylarda en küçük bir dahli olmayan, bu olayların çıkmaması için samimi şekilde sarf eden bir ülke olmuştur ancak bir devletin, rejimin elindeki tüm ağır silahları halkına çevirmesi karşısında biz sessiz kalamazdık.
Düşmanca faaliyette bulunan birine geçmişin hatırına diye sessiz kalamayız
CHP bizi dış politikada eksen değiştirmekle itham ediyordu. Bugün aynı CHP zalimliği tüm dünya tarafından tescillenmiş gayri meşru bir rejimin kapısından ayrılmaz oldu. Ayda bir CHP heyeti Suriye’ye gidiyor, Suriye’nin eli kanlı diktatörüyle poz veriyor
CHP bu kanlı diktatörle sürekli fotoğraf çektiriyor ama bir taraftan da Akçakale’deki şehitlerimizin evine gidiyor. Orayı ziyaret ediyorsun sonra da oraya bomba attıran adama ziyaret tertip ediyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu
**YÜZÜNE NASIL BAKACAK**
Geçmişte de böyleydi. Onların genlerinde var bu. Biz kanı durdurmak için çırpınırken CHP karşımıza duvar gibi dikiliyor.
Diyarbakır’a gidemeyecek haldeler ama Şam’dan hiç çıkmıyorlar
Yarın o diktatör oradan gittiğinde CHP o Suriye halkının yüzüne nasıl bakacak
O diktatörün Türkiye ile ilgili kirli ilişkisi çıktığında bu CHP halkın yüzüne nasıl bakacak
Cilvegözü’ndeki saldırının altından Suriye devleti çıktı. Bu saldırının hesabını soracağız ama CHP bunun hesabını nasıl soracak
Her fırsatta biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz diyorlar
Şu anda CHP düşmanımın düşmanı dostumdur diye ucuz politikaya sarınıyor.
CHP içindeki öyleleri var ki yarın bir düşman gözünü topraklarımıza dikse gider onun boynuna sarılırlar
Kiminle aynı karede yer aldıklarını bilmeyecek kadar kendilerinden geçmiş durumdalar
**NE İÇTİKLERİNİ MERAK EDİYORUM**
Ne içtiklerini merak ediyorum. Meğer rakıyı sulu içiyorlarmış. Siz böyle içmeye devam ederseniz Rize’nin tulumuna da gayda dersiniz
Rize’ye gidiyorum deyip İskoçya’ya gidersen ne ben şlaşrırım ne de millet şaşırır
Zurnayı görünce trompet sanıyorlar
**MHP’YE FAYDA GETİRMEZ**
76 milyon olarak bir olarak bu nifak tohumlarına boyun eğmeden kardeşliğini devam ettiriyor
AK Parti işte bu kardeşliğin bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır
Biz Türkiye’nin partisi, kuzeyin güneyin doğunun partisi olduğumuz için terör meselesini çözmeyi sorumluluk olarak görüyoruz
MHP, CHP ve BDP’nin böyle bir kaygısı yok. Sadece belli bölgelere hitap ediyorlar
Türkiye’nin 81 ilinde AK Parti, böyle bir erdemliler hareketi var
MHP’nin bütün bu sorunlarda hiçbir şey terör noktasında fayda getirmez
Aynı şey CHP ve BDP içinde geçerli
Şu ülkenin gündeminden bu meseleyi çekip alsanız MHP’den geriye ne kalır? Ekonomi yok, demokratikleşme yok. Ellerindeki tek istismar aracı terör meselesi ve Kürtçülük. Terör meselenin bitmemesi için elinden ne gelirse yapıyor
Gerçek bir milliyetçi her an korkularla yaşamaz
Bunlar her an korkuyla yaşıyor ve çevrelerinde sürekli korku pompalıyor
10 yıldır hep aynı nakaratı tekrarlıyorlar
Bugüne kadar yaptığımız her reforma Türkiye bölünecek diye karşı çıkıyor. Onlar karşı çıktıkça Türkiye büyüyor
**KILIÇDAROĞLU, O BELGE DEĞİL İDDİA**
Türkiye CHP ve MHP’nin zihnindeki kadar küçük bir ülke değil
Türkiye aslına rücu ediyor
CHP Genel Başkanı, gazetelerde yayımlanan İmralı tutanaklarının Türkiye tarihinin en utanç verici belgesi olduğunu söylüyor. O yayınlanan ifadeler belge değil Kılıçdaroğlu. Belge ve iddiayı hala öğrenemedin. Eğer TC’nin utanç verici belgelerini görmek istiyorsan ben sana Dersim’in belgelerini gösterdim.
TC’nin en utanç verici belgesi senin vekillerinin Türkiye düşmanı liderle çektiği o fotoğrafa bak. Ama daha bir gün Dersim’i konuşamadın. Konuşamazsın. Çünkü orada senin geçmişin yatıyor. Tunceli halkı da bunu artık biliyor. Daha da iyi anlayacaklar
**ASLA PAZARLIK İÇİNDE DEĞİLİZ**
Biz CHP, MHP ve BDP gibi sorumsuz değiliz. Yumurta küfesi taşıyoruz sırtımızda
Cerrah dikkatiyle kırmadan dökmeden kimseyi incitmeden çözmenin gayreti içindeyiz Konuşurken bin düşünüyor, bir konuşuyoruz
Adeta Sırat’tan geçiyoruz
Asla pazarlık içinde değiliz, olmadık olmayız. Taviz verme, geri adım asla mümkün değil
Bahçeli, şehitlerimizin konumunu, konusunu, onların makamını bizim anlayabileceğimiz kadar senin anlama kıratın yoktur.
Öyle ağır hakaretlerle buradan kendine haklılık çıkarmaya çalışma. Bu millet seni de beni de bilir.
3,5 yıllık iktidarınızda bu millete ne kattığınızı gayet iyi bilir. Bu ülkeyi nasıl hortumladığınızı, bizi nasıl delikli kuruşa muhtaç ettiğinizi bu millet iyi bilir.