Vakit yazarı Hüseyin Üzmez'e açılan cinsel istismar davasında, henüz 14 yaşındaki mağdure B.Ç.'nin 'ruh sağlığının bozulup bozulmadığına' dair raporu verecek Adli Tıp'tan, şok bir istifa yaşandı.
Daha önce B.Ç. hakkında tacize rağmen 'ruh sağlığı bozulmamıştır' raporu çıkınca, kamuoyunun tepkisi üzerine Bakan Şahin'in 'oluru' ile Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu'na atılan 'tek' çocuk psikiyatristi Doç. Dr. Ayten Erdoğan, "Bu kuruldan B.Ç.'nin ruh sağlığının bozulmadığı kararı çıkacak" gerekçesiyleistifa etti.
Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'nun, Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'in cinsel istismarına maruz kaldığı öne sürülen B.Ç.'nin ruh sağlığının bozulup bozulmadığını değerlendireceği toplantı öncesi şok bir istifa oldu. 6. İhtisas Kurulu'nun tek çocuk psikiyatristi Doç. Dr. Ayten Erdoğan, "Mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığı yönünde rapor verileceği" gerekçesiyle dün istifa etti. Erdoğan, bir hafta rapor aldı.
Tokat gibi gerekçeler
Kurulda şimdiye kadar görevlendirilen ilk çocuk psikiyatristi olan ve 8 Ocak'tan beri görev yapan Doç. Erdoğan, tam 7 sayfalık istifa dilekçesinde, şunları vurguladı: Sürekli yıpratıldım "Çocuğun ruh sağlığının bozulmaması mümkün görülmemektedir. Bu yöndeki tespit ve değerlendirmelerimi diğer kurul üyelerine bildirmeden itibaren, başta daha önce mağdureye ruh sağlığı bozulmamış raporu veren eski kurul üyeleri ve Adli Tıp Kurumu'nda çalışan birçok üye ve yönetici tarafından eleştirilere ve yıpratmalara maruz kalmaktayım. Bu ortamda genel kurula girip vakayı sağlıklı şekilde değerlendirmem mümkün olamayacaktır.
Adalet yanıltılıyor Tek çocuk psikiyatristi ve 40 kadar konu dışında branş hekimin karar verdiği genel kuruldan, mağdurenin ruh sağlığının bozulmadığı şeklinde rapor çıkartılacağı izlenimindeyim. Özellikle bütün Türkiye'de tartışılan bu vakada ve aynı genel kurulda, baba tarafından cinsel istismara maruz kalan iki kız çocuğu gibi birçok vakada, konunun uzmanı olmayan hekimler tarafından verilen ruh sağlığı bozulmamış raporlarının, adaletin yanılmasına sebep olduğu açıkça görülmektedir. Bu nedenle genel kurula girmeyerek, mağdure B.Ç. vakasında, konunun uzmanı bir ekip (Çocuk psikiyatrisi uzmanları) tarafından raporun düzenlenmesinin yolunu açmak istiyorum.
Aynalı oda kabul görmedi Geldiğim günden itibaren çocuk ve ergenler aynalı odaların arkasında, kurul üyelerinin görebileceği, ancak çocukların onları göremeyeceği bir sistem içinde muayene edilmeye başlanmıştır. Bu uygulama kurul üyelerince tepkiyle karşılanmıştır. Çok büyük baskılar olduğu için odaya üyelerin girip soru sormasına birkaç kez izin verdim. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan bana hiç destek gelmemiştir.
Çocuğun ruhu örselendi
Eski sistem, çocuğun ruhsal yönden örselenmesine neden olmaktadır. Bu yöntem, bilimsel verilere, yasalara ve meslek ilkelerime uygun değildir. Kanuna aykırı uygulama, çocuğu daha da mağdur etmektedir. Örnek olarak bir cinsel istismar olayında çocuk, 10'a yakın kez genital ve ruhsal muayeneye gönderilmişti. İş yoğunluğu giderek artmakta, 2010'a randevular verilmeye başlanmıştır. Yakın bir tarihte mahkemelerin gönderdiği vakalara randevu verme süresi 2 yılı aşacak gibi görünmektedir.
Sağlıklı karar imkansız Adli Tıp Kurumu'nun bu sistemi içinde, bu iş yüküyle sağlıklı karar verilmesi imkansızdır. Sistemin değiştirilmesi zorunludur. Şu andaki uygulama, çocuk ve insan haklarına aykırıdır. Yüzlerce ruh sağlığı bozulmamıştır yönünde görüş bildirilen dosya, görev yaptığım süre içinde tekrar kuruma gönderilmiş ve benim baktığım bu dosyalarda bu kez çocuğun ruh sağlığının bozulduğu şeklinde görüş bildirilmiştir.
Yasalara uygun olmayacak Tüm bu olaylar 16 Nisan'daki genel kuruldaki görüşmelerin, bilimsel verilere ve yasalarımıza uygun bir biçimde yapılamayacağını açıkça göstermektedir. Bu nedenlerle ve ayrıca; görevine yeni başlayan başkana sorunların çözümü için fırsat ve destek vermek, mevcut Adli Tıp Kurumu sisteminin değişmesi için başta kanun koyucu olmak üzere tüm yetkililerin dikkatini çekmek bakımından istifa zorunlu hale gelmiştir."
Muayene ederken kuruldakiler gülüyor
Adli Tıp Kurumu 6. Adli Tıp İhtisas Kurulu Çocuk Psikiyatrisi üyeliğinden istifa eden Doç. Dr. Ayten Erdoğan, gerekçelerini 27 madde halinde, görev yaptığı süre içinde yaşadığı olaylardan örnekler vererek anlattı. Erdoğan, dilekçesinde yaşadığı olaylardan özetle şu örnekleri verdi ve konulara değindi: "Cinsel istismara uğrayan çocuğun ruh sağlığı bozulduğunda, cezanın alt sınırı 15 yıl hapistir. Ancak uzman olmayanlarca, çocukların ruh sağlığı bozulmamıştır yönünde verilen raporlar üzerine, serbest kalan bazı sanıklar aynı suçu işlemiş ve bu dosyalar yine kuruma görev yaptığım süre içinde gelmiştir.
Yüzlerce 'ruh sağlığı bozulmamıştır' yönünde görüş bildirilen dosya, mahkemelerce uzman olmayan kişilerce rapor verildiği gerekçesiyle geri gönderilmiş. Ben ise baktığım bu dosyalarda çocuğun ruh sağlığının bozulduğunu tespit ettim.
Mahkeme salonunda erişkinlere sorulan soruların benzerinin sorulması, bazen de suçlayıcı sorular sorulması nedeniyle çocukların örselendiğini gördüm ve uygulamanın devam etmesine karşı çıktım. Kurul muayene salonunda 10-15 kişi bulunmakta, ben onların ortasında mağdur çocukların anne babasını muayene ederken, kimi sohbet etmekte, kimi gülüşmektedir. Bu ortam acı içinde olan mağdur aileleri için kötü bir görüntü yaratmaktadır."