YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Burdur Gölü'nde 210 Kuş Türü Tespit Edildi

GÖKMEN YÜCE - Burdur Gölü Biyolojik Çeşitlilik Araştırması Projesi Raporu'na göre Burdur Gölü'nde 210 kuş türü bulunuyor.

GÖKMEN YÜCE - Burdur Gölü Biyolojik Çeşitlilik Araştırması Projesi Raporu'na göre Burdur Gölü'nde 210 kuş türü bulunuyor. Orman ve Su İşleri 6. Bölge Müdürü Adnan Yılmaztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Burdur Gölü Havzası'nın kuş türleri açısından dünyadaki önemli yaşam alanlarından biri olduğunu söyledi. Burdur Gölü'nün, havzanın bu değeri almasında önemli yer tuttuğunu belirten Yılmaztürk, "Bugüne kadar yapılan çalışmalarda 210 kuş türünün varlığı tespit edilmiştir. Bu türlerden 82'si su kuşu, 95'i ötücü, 27'si gündüz ve 6'sı ise gece yırtıcısı" dedi. Burdur Gölü alt havzasının kuşlar açısından değerini, büyük oranda Burdur Gölü'nün yaşam alanı sağladığı su kuşları vasıtasıyla aldığını dile getiren Yılmaztürk, gölde dönemsel olarak 21 yerli, 34 kışlama, 16 yazlama ve 11 de geçit türü bulunduğunu kaydetti. Yılmaztürk, "Ülkemizde sulak alanlarda yaşayan su kuşları genel olarak 1990'lı yıllardan itibaren periyodik olarak sayılmaktadır. Sayımları bugüne kadar Orman ve Su İşleri Bakanlığı taşra teşkilatları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve gönüllü kuş gözlemcileri yapıyor" diye konuştu. Yılmaztürk, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sulak alanların en büyük sorunlarının başında suyun geldiğini vurguladı. - Kuş sayısının azalması tek bir soruna bağlı değil Burdur Gölü'nde de son yıllarda su seviyesinde azalma söz konusu olduğunu ifade eden Yılmaztürk, şöyle konuştu: "Bu azalmanın sebepleri ve çözümü konusunda başta Orman ve Su İşleri Bakanlığımız olmak üzere çalışmalar yürütülmektedir. Bunlardan en önemlisi Burdur Gölü Yönetim Planı'dır. Sulak alanlardaki su seviyesinin düşmesi, kirlilik gibi sebepler alanlarda yaşayan başta su kuşları olmak üzere tüm canlıları olumsuz etkilemektedir ancak alanlardaki kuşların azalması sadece tek bir soruna bağlı değil. Kuşların göç yollarındaki her değişim, bu yollarda yer alan alanlardaki popülasyonları da etkilemektedir. Yıllara bağlı olarak iklimdeki değişiklikler de sayım sonuçlarını etkileyen en önemli faktörlerden." Yılmaztürk, Burdur Gölü'nde 1990- 2013 yıllarında kış ortasında su kuşu sayımları yapıldığını anlatarak, Burdur Gölü Biyolojik Çeşitlilik Araştırması Projesi Raporu'na göre 1990 yılında 56 bin 739, 1992 yılında 47 bin 087, 1993 yılında 16 bin 143, 1996 yılında 37 bin 233, 2002 yılında 11 bin 933, 2005 yılında 125 bin 551, 2006 yılında 106 bin 425, 2007 yılında 122 bin 588, 2008 yılında 27 bin 932, 2009 yılında 80 bin 574, 2010 yılında 11 bin 697, 2011 yılında 10 bin 810, 2012 yılında 60 bin 465, bu yıl da 22 bin 863 kuş sayımının yapıldığını bildirdi. Kuş sayımlarında farklı yıllarda farklı sayım sonuçlarının ortaya çıktığının altını çizen Yılmaztürk, "Yıllara bağlı periyodik bir azalma ya da artma söz konusu değil. Örneğin 1993 yılında gölde yapılan kış ortası su kuşu sayımlarında 16 bin civarında su kuşu sayılırken, 2005-2007 yılları arasında bu sayı 100 binli rakamlara ulaşmış, 2010'lu yıllarda tekrar 10 bin civarlarına gerilemiş" diye konuştu. - Kuş gözlemcisi Ufuk Gökduman Burdur'da yaklaşık 20 yıldır kuş gözlemciliği yapan Ufuk Gökduman ise Burdur Gölü'ndeki su seviyesinin, gölü besleyen derelerdeki göletler ve yeraltı sularının yoğun kullanımı sonucu hızlı şekilde düştüğünü kaydetti. Burdur Gölü'nün Avrasya Afrika göç yolu üzerindeki en önemli sulak alanlardan biri olduğunu ifade eden Gökduman, "Burdur Gölü kış aylarında hava şartları ne olursa olsun buz tutmuyor. Bu nedenle su kuşlarının kışı güvenli geçirebilecekleri ender sulak alanlardan biri olma özelliğini taşıyor. Gölün su kuşları için yaşamsal önemi çok fazla" dedi. Gökduman, Burdur Gölü ve çevresinde nesli tükenme tehlikesi altında olan dik kuyrukların da bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Eğer Burdur Gölü kurumaya ve küçülmeye devam ederse kuşlar kış aylarını geçirmek için başka sulak alanlara gidecek ancak Burdur Gölü'nün özelliklerini taşıyan sulak alan sayısı az olduğu için kuş türlerinin nesli tehlikeye girecek. Bu oldukça endişe verici bir durum. Burdur Gölü'ndeki çekilme bir an önce durdurulmalı, göle acilen taze su girişi sağlanmalı." - Leylekler terk etmeye başladı Göldeki su seviyesinin azalmasının gölle etkileşim içinde olan diğer türlerin popülasyonunu da azalttığına dikkati çeken Gökduman, özellikle leyleklerin Burdur'u terk etmeye başladığını vurguladı. Sulak alanlara yakın bölgelerde beslenen leyleklerin beslenme alanlarının azalmasıyla sayılarının da azaldığına işaret eden Gökduman, eskiden Burdur'daki evlerin çatılarına yuva yapan leylekleri gördüklerini ancak son dönemde bu durumun ortadan kalktığını söyledi. Sulak alanların sadece su kuşları için önemli alanlar şeklinde algılandığını ancak bu alanların diğer canlı türleri için de önemli olduğunu vurgulayan Gökduman, "Çünkü sulak alanlar, etrafındaki bioçeşitlilik ve canlı türlerinin de buralarda olmasının en önemli nedenidir. Yani sulak alanlar tüm canlılar için yaşamın başladığı alanlardır. İnsanlık tarihi hep sulak alanların yanında yerleşime sahne olmuştur" diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler