Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) ve Lisinia Doğa Proje Merkezince susuz tarım, tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğine ilişkin proje geliştirildi.
Üniversite kampüsünün içindeki 650 dekarlık arazide yüksek ekonomik değerleri olan üç lavanta türü, ada çayı, Anadolu ada çayı, bilyalı kekik ve kara kekik yetiştirmeye başlandı.
Projeyle çiftçiyi ekonomik değeri yüksek, sulama ihtiyacı olmayan tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğine teşvik ederek son yıllarda azalan su kaynaklarını korumak ve Burdur Gölü'ndeki su kaybının önüne geçilmesi hedefleniyor.
MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Korkmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, üniversitede tıbbi ve aromatik bitkilerin dikimini gerçekleştirdiklerini söyledi.
Projede üniversitenin Ar-Ge ve ürün geliştirmede, merkezin de yetiştiricilik ve lojistikte yer alacağını aktaran Korkmaz, "Bu bölgede daha çok lavanta, ada çayı ve kekik gibi su tüketiminin çok az ancak gelir potansiyelinin oldukça iyi olduğu bir uygulamayı gerçekleştiriyoruz." dedi.
Korkmaz, projenin küresel ısınma, göllerin çekilmesi ve artan su tüketimini azaltmada önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bölgemizdeki alternatif tarımsal faaliyetleri desteklememiz gerekiyor. Burada diğer yetiştiricilerin ihtiyaç duyacağı bu bitkilerin kök anaçlarını da yetiştireceğiz. Bu işin en önemli özelliği tarımsal değeri oldukça düşük gözüken alanlarda, tarlalarda rahatlıkla yapılabiliyor olması. Bu alanların değerlendirilmesiyle üniversitenin içinde yeşil peyzaj alanları da ortaya çıkacak."
- Burdur Gölü'nü korumanın en iyi yolu
MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle de Burdur Gölü'nün ve bölgedeki birçok gölün son yıllarda yaşanan su sıkıntısı nedeniyle ekolojik bütünlüğünü kaybettiğini bildirdi.
Gölü korumanın en iyi yolunun bölgede su tasarrufunu sağlayan ürünler yetiştirmek olduğuna dikkati çeken Gülle, "Biz üniversite olarak Burdur Gölü'nün korunması çalışmasında halka da alternatif gelir kaynakları yaratmak açısından bölgenin iklimine uygun sulamaya ihtiyaç duymayan tıbbi ve aromatik bitkilerin geliştirilmesine başladık." diye konuştu.
Lisinia Doğa Proje Merkezi Kurucusu Öztürk Sarıca da yıllardan beri tıbbi aromatik bitkiler konusunda çalışma yaptıklarına değinerek "Susuz tarımın yaygınlaştırılması ve tıbbi aromatik bitkilerin anaç köklerinin temini ve yöresel farklı ıtri bitkilerin geliştirilmesi noktasında hızlı yol almış olacağız. Önümüzdeki yıllarda susuz tarımdan para kazanmak isteyen pek çok kişi bu türleri de yetiştirecek. Projeyle Türkiye'nin gerçek aromatik bitki potansiyeli de ortaya çıkmış olacak." ifadelerini kullandı.