HABER

"Bürokratik işlemleri azaltın" çağrısı

ANKARA (İHA) - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), hükümete, "İstihdam ve işletmelerle ilgili tüm mevzuat bürokrasiyi azaltan bir yaklaşımla yeniden düzenlenmelidir" çağrısında bulundu.

TİSK tarafından hazırlanan ve hükümete sunulan raporda, işçi çalıştırmaya ilişkin olanlar da dahil olmak üzere işletmelerin tabi olduğu tüm formalitelerin tek bir hizmet biriminde tamamlanması gerektiği kaydedildi. Raporda, Organize Sanayi Bölgeleri ve işyerlerinin yoğunlaştığı yörelerde, SSK Sigorta Müdürlükleri ile Vergi Daireleri tarafından bilgisayarla hizmet verecek irtibat ofislerinin açılması, hizmetlerin işletmelerin ayağına götürülmesi istendi. Vergi ve prim ödemelerinin sade, kolay, çalışmayı ve çalıştırmayı özendiren bir yapıda olması gerektiğini savunan TİSK raporunda, şu ifadeler yer aldı:
"SSK'nın uygulamaya başladığı 'e-bildirge' ile olumlu bir adım atılmıştır. Ancak, istihdamla ilgili hala çok sayıda ve zorluk yaratan formalite mevcuttur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na, Bölge Çalışma Müdürlüklerine, İŞKUR'a ve SSK'ya ayrı ayrı yapılan işçi bildirimlerine ve Vergi Dairelerine verilen muhtasar beyannamelere ait formaliteler azaltılmalı, işçi bildirim işlemleri tek bildirge ile tamamlanabilmelidir. Mükellefiyetlerin bilgisayar ortamında yapılmasına yönelik çalışmalar bir an önce tamamlanarak uygulamaya konulmalıdır. Organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi siteleri tek merciden izin almalı ve kuruluş işlemleri kolaylaştırılmalıdır. e-devlet süreci hızlandırılmalıdır".

"ULUSAL İSTİHDAM PROJELERİ UYGULANMALI" TİSK, raporunda 'Türkiye'nin bir numaralı sorunu' olarak gösterdiği işsizliğin önlenmesinn ancak sosyal işbirliği yoluyla mümkün olabileceği görüşü savunuldu. Raporda, "AB sosyal politikasının da temel dayanağı olan sosyal diyalog çerçevesinde, ülkemizde de, başta işçi ve işveren kesimleri olmak üzere tüm toplum kesimleri, verimli istihdamın artırılması ve işsizliğin önlenmesi konusunda sorumluluk üstlenmeli, kendi aralarında ve hükümetle işbirliği yapma anlayışı içinde davranmalıdırlar" denildi. Türkiye'de Ulusal İstihdam Stratejisi, İstihdam Politikaları ve Eylem Planı'nın bir an önce uygulamaya konulması gerektiğinin altını çizen raporda, şu görüler sıralandı: "Bu konuda 12-13 Kasım 2003 tarihli İŞKUR 2. Genel Kurulu'nda sosyal diyalog ve uzlaşma ile belirlenen kararlar esas alınmalıdır. İŞKUR'un Genel Kurul Kararlan, gelecekte oluşturulması gereken Ulusal İstihdam Strateji ve Politikaları'na ışık tutan, AB'nin yönelişlerini dikkate alan, ulusal bir uzlaşma belgesi meydana getirmiştir. AB İstihdam Stratejisi'ne uyum sağlanması amaçlanmalı, bu konuda mutlaka ekonomimizin uluslararası rekabet gücü gözetilmelidir. Bu konuda, ekonominin rekabet gücünün, dolayısıyla istihdamın artırılmasına odaklı Hollanda ve İrlanda kalkınma modelleri örnek alınmalıdır".

TİSK: YATIRIMCININ ÖNÜNÜ AÇIN
TİSK raporunda, uygulanacak ekonomi politikaların reel sektörde üretim, yatırım ve istihdam artışını esas alması gerektiği belirtilerek, ekonominin ayrıca yüksek katma değer oluşturan mal ve hizmet üretimine, yenilikçiliğe, ileri ve öncü teknolojilere yönlendirilmesinin gereğine vurgu yapıldı. Raporda, makroekonomik istikrar koşullarının kalıcı olarak sağlanması, sürdürülebilir yüksek büyüme trendine geçilerek, ileri teknolojilere dayalı sanayi yatırımları, ihracatla finanse edilen bir büyüme modelinin uygulanması ve 'bilgi ekonomisine geçiş' hedefi doğrultusunda önemli adımlar atılması istendi. TİSK raqporunda ayrıca şu öneri ve uyarılarda bulunuldu:
"Sanayi ötesi ekonomilerin emek-yoğun iş alanlarını terketme sürecinde olduğu dikkate alınarak, bu süreçten faydalanılması için de politika ve araçlar oluşturulmalıdır. Böylece, yüksek oranlı işsizliğin önüne geçilmelidir. Ekonomide atılacak her adımın ve çıkarılacak her kanun hükmünün verimli istihdama etkisi dikkate alınmalıdır. Yerli ve yabana yatırımcıya elverişli bir yatırım ve istihdam ortamı sağlanmalıdır. Ulusal yatırım Promosyon Ajansı kurularak, sosyal taraflar burada sorumluluk almalıdır. Çevre ülkelerin topraklarına yatırım çekmek için kullandıkları bedelsiz arsa, kurumlar vergisi istisnası, bürokrasi kolaylıkları, ücret sübvansiyonu gibi yatırımcılara sağladıkları kolaylıkları ülkemiz de tanımalıdır. Ayrıca, yatırım yapacak girişimcinin önündeki hukuki, mali, idari ve teknik engeller kaldırılmalıdır".

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler