Bursa'ya 76, Keles ilçesine 14 kilometre uzaklıkta küçük ama şirin yöresi Haydar köyü, olağanüstü güzel doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra şifalı kaynak sularıyla henüz keşfedilmemiş bir cennet.
Köyün adına yönelik çeşitli rivayetler var. Köyün İhtiyar Heyeti'ne göre, köye yerleşmek üzere gelen Yörükler, arazinin dar olduğunu görünce, "Hay burası ne dar" demişler ve köyün adı Haydar olmuş.
Bir başka öyküde ise köyün adı Osmanlının tımar ve zeamet geleneğine bağlanıyor. Askeri başarı gösteren ve adı Haydar olan bir kişiye, tımar olarak köyün bulunduğu araziler verilmiş. Amaç, arazinin yerleşime, ziraata açılması ve aynı zamanda da asker yetiştirmesi.
Haydar köyünün H937/ M 1530 tarihli muhasebe defterinde bu isimle bir kaydı bulunmuyor. 1908 Salnamesi'ndeki Mülki Taksimatta ve 1927 haritasında Atranos'a (Orhaneli) bağlı görünüyor. İçişleri Bakanlığı'nın 1933 tarihli "Köylerimiz" adlı yayının da ise Orhaneli ilçesine kayıtlı görünüyor. Günümüzde 50 hanede toplam 150 kişi yaşıyor. Ekonomik sorunlar, yeni yetişen kuşakları köyden koparmış. Zaten yöre köylerini bekleyen en büyük tehlikelerden biri de, kente göç sonucunda boşalarak sıfır nüfusa düşmek ve köy olmaktan çıkarak haritadan silinmek.
ŞİFALI KAYNAK SUYU
Geçimini hayvancılıkla sağlayan köy, 2000'li yıllar itibaren tarıma da yönelmiş. Ancak hayvancılık hala yapılıyor. Köyde her hanenin kiraz ve vişne bahçeleri bulunmakla birlikte, ekonominin fazla canlı olduğu söylenemez. Doğal güzellikleri ve şifalı kaynak suları tanıtılsa, tesisler yapılsa Haydar Köyü, ekonomik açıdan çok farklı boyutlara taşınabilecek.
Köyün içinde bulunan hamam kayalarında, şifalı olduğu belirtilen sıcak kaplıca suyu ve içine akan kaynak suyu, keşfedilmeyi bekleyen en önemli hazine. Hamam kayalıklarında bir ayağınızı sıcak kaplıca suyuna, diğer ayağınızı soğuk kaynak suyuna sokarak doğanın eşsiz güzellikleriyle yorgunluk atabilir, iş stresinden uzaklaşabilirsiniz. Turizmciler tarafından henüz keşfedilememiş, pek çok doğal, tarihi ve kültürel zenginliğe sahip olan Haydar Köyü'ne gerekli yatırımların yapılması halinde hem Keles, hem de Bursa turizmine önemli katkı sağlanacağı bildiriliyor.
RAFTİNG SPORLARINA MÜSAİT
Köyün kenarından geçen Kocasu Çayı'nın eşsiz doğa güzellikleri ise bir mini cenneti andırıyor. Tesadüf eseri rafting meraklısı bir genç tarafından görülerek beğenilen Kocasu Çayı, rafting sporlarının da yapılabileceği göstermiş. Yaklaşık 10 gencin rafting sporunu denediği Kocasu Çayı'nın bu spora uygun olduğu kanıtlansa da, girişimlerin yetersiz kalması nedeniyle yörenin turizmine henüz bir katkı sağlamadığı görülüyor. Dönem dönem Bursa Valiliği'nin girişimde bulunduğu, Uludağ Üniversitesi'nin Kent Tarih ve Kültür Araştırma Enstitüsü'nün de gündemine alınan Kocasu'nun rafting sporuna açılma çalışmaları henüz sonuç vermedi. Oysa Kocasu Rafting sporuna açılabilirse, sadece yurt içinden değil, yurtdışından da talep görebilir. Sadece rafting yapmak için turist çekilebilir. Alternatif turizm seçenekleri arasında uygun ortama sahip olan yörede yabani av hayvanı yetiştirimi desteklenerek parklar oluşturulabilir ve yurtiçi ve yurtdışından avcılar yöreye çekilebilir. Avcılık turizmi, ciddi ekonomik getirisi olan bir daldır.
ÇINARDA TARİH YATIYOR
Haydar köyünün gözbebeği olan ve yıllara meydan okuyan çınar ağacı da, köyün anılarının yaşatıldığı bir yer olarak ön plana çıkıyor. Osmanlı döneminde kalma çanak, çömlek, Ramazan davulu ve fırın malzemeleri gibi tarihi eşyaların asıldığı dev çınarın üstü ise alüminyum ile kapatılarak değerli eşyalar muhafaza edilmeye çalışılıyor.
İlk yerleşimin Bizans dönemine dayandığı köyün her karışında bir tarih yatıyor. Köyün yaşlıları, aile büyüklerinin Osmanlı döneminde saray çevresinin köyün havası, suyu ve doğal güzellikleri nedeniyle sık sık dinlenmek için köye geldiklerini anlattığını belirtiyor.
zellikle Osmanlı döneminin hanedanlarının köyün doğal güzelliklere hayran olması nedeniyle sık sık dinlemek için tercih ettikleri öne sürülüyor.
SULAMA SUYU SORUNU
Haydar Köyü Muhtarı İbrahim Sevinç, hayvancılığın zor günler yaşadığı köyde, umutların meyveciliğe başlandığını söylüyor. Sulama sorununun tüm çabalara rağmen çözülemediğinden yakınan Sevinç, köyün yanından geçen Kocasu Çayı'ndan da yararlanamadıklarını, şifalı sıcak suları ile yörede tanınan köyümüz bu su sayesinde turizm cenneti olabilecek potansiyele sahip olduğunu, yıllardır bu kaynağın ihmal edilmesi nedeniyle köyün ve Keles'in turizmden yararlanamadığını belirtiyor.
Haydar Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Aydın ise, köye mesire yeri yaptıklarını belirtiyor. Yanı başından Kocasu gibi çağıl çağıl akan bir ırmak geçmesine karşın Haydar Köyü sakinlerinin "su ihtiyacı"nı dile getirmesi insana şaka gibi geliyor. Ancak, muhtar İbrahim Sevinç, dernek başkanı Mehmet Aydın ve diğer köy ileri gelenleri köyün Kocasu Çayı'ndan, ekili arazilerin sulanması için "sulama suyu" getirilmesine büyük ihtiyaç duyduklarını, bu sağlandığı takdirde ekim alanlarının genişleyeceğini ve daha verimli ürün alacaklarını belirtiyorlar. Bursa iç ve dış göçle büyüyeme sorunlarını yaşayan bir kent. Göçe karşı alınacak önlemlerin birinci sırasında ise insanları yaşadıkları yerde tutabilmekten geçiyor. Bunun için de tarımsal ve hayvansal üretimde verimliliğin artırılması ve dolayısıyla da ekonomik girdilerde artış sağlanmasından geçiyor. Haydar Köyü, şimdilik göçe direniyor. Gerek doğal, kültürel ve tarihi güzellikleri gerekse ülke ve kent ekonomisine hayvancılık ve tarım bazında yapacağı katkılar nedeniyle Haydar Köyü ilgiyi hak ediyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz