Bursa'nın içme suyu ihtiyacı için 2023'te Çınarcık Barajı da devreye alınacak

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 2023 yılında Orhaneli Çayı üzerindeki Çınarcık Barajı suyunun taşınmasıyla kentte 2050 yılına kadar su sorunu yaşanmamasının öngörüldüğünü bildirdi.

Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Bursa Büyükşehir Belediyesince Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen çalıştayda, iklim değişikliği, kuraklık ve su sıkıntısı tehlikelerine karşı alınması gereken önlemler konuşuldu.

Bursa Uludağ ve Bursa Teknik üniversiteleri ile sivil toplum kuruluşları, ilgili devlet kurumları ve Bursa Kent Konseyi temsilcilerinin de katıldığı toplantıda konuşan Aktaş, değerlendirmelerde bulundu.

Aktaş, artan dünya nüfusu, tarım ve hayvancılıkta artan üretim, gelişen sanayi ve kentleşme ile iklim değişikliği gibi nedenlerle aralarında Türkiye'nin de yer aldığı coğrafyanın su kıtlığı riski yaşadığını belirtti.

Bugün tedbir alınmadığı takdirde ilerleyen yıllarda susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya kalmanın kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Aktaş, "Kuraklık 4 aşamadan oluşuyor; meteorolojik kuraklık, hidrolojik kuraklık, tarımsal kuraklık ve ekonomik kuraklık. Bursa olarak şu anda meteorolojik kuraklık aşamasındayız ve aldığımız tedbirlerle hidrolojik kuraklığı ötelemeyi başarmış bulunuyoruz. Ancak kuraklığın devamı halinde aşama aşama tüm riskleri yaşamak zorunda kalabiliriz." ifadelerini kullandı.

Bursa'nın 10 yıllık nüfus artış hızı baz alındığında, 2050'ye doğru kent nüfusunun 5 milyon kişiye ulaşmasını beklediklerini aktardı.

Alinur Aktaş, şunları kaydetti:

"Bugün 3 milyonun üzerinde nüfusu bulunan Bursa'mız için BUSKİ marifetiyle ürettiğimiz çözümler ile susuzluğu öteleyerek Bursalı hemşehrilerimizin mağdur olmasını önledik. Şu anda barajlarımızdaki su miktarı ortalaması yüzde 14 olup hiç yağış almadan 72 günlük su stokumuz bulunmaktadır. Ayrıca isale hattı projesine start verdiğimiz ve 2023 yılında Çınarcık Barajı'ndan aktararak Bursa ile buluşturacağımız su miktarı, mevcut iki barajımızın toplam kapasitesinin 2 katına denk gelmekte olup yaklaşık 30 yıl boyunca susuzluk tehdidini kentimizden uzak tutmayı sağlayacaktır. Bu toplantı kentin kaderini, çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren son derece önemli bir çalışmanın ilk adımıdır. Suyun toprakla buluşmasını önleyen beton binalardan asfalta, tarımsal faaliyetlerin su havzaları ve rezervlerine göre planlanmasına, anaokulundaki çocuklarımızdan başlayarak herkese su bilincinin aşılanmasına kadar geniş bir perspektifte konuyu ele alarak çözüm yollarını üretmeyi hedefliyoruz."