HABER

"Bütünlüğünden daha önemli değil"

SAMSUN (İHA) - Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, AB üyeliğinin, Türkiye'nin bütünlüğünden daha önemli olmadığını belirterek, "AB daimi üyeliği, yalvararak ve onların istekleri kabul edilerek gerçekleştirilemez" dedi.

Türk-İş 6. Bölge Temsilciliği'ni ziyareti sırasında basın toplantısı düzenleyen Sağlık-İş Genel Başkanı Başoğlu, AB üyeliğine karşı olmadıklarının altını çizerek, "Özümüze dönerek güçlenmedikçe, dışarıya el açmaktan kurtulmadıkça, AB daimi üyeliği gerçekleşemeyecek ve hayal olmaktan ileriye gidemeyecektir. Türkiye yaklaşık 200 yıldır Avrupa ile bütünleşmeye, AB daimi üyeliği ile bu bütünleşmeyi perçinlemeye çalışmaktadır. Batı'nın bizden istediği her şeyi yerine getirmemize rağmen, Batı hiçbir zaman bizi kendisinden saymadı. Osmanlı'yı parçalayan Batı, bugün de güçlü bir Türkiye'yi içine sindirememektedir" diye konuştu.

"TÜRKİYE EKONOMİK ÇEMBER İÇİNE ALINIYOR" AB daimi üyeliğinin gerçekleştirilmesi için Türkiye'nin ekonomik çember içerisine alındığına dikkat çeken Başoğlu, bir taraftan üyelik için yeni şartlar ileri sürülürken, diğer taraftan Kıbrıs davasından vazgeçilmesinin, Ayasofya'nın kiliseye dönüştürülmesinin, ruhban okulunun açılmasının şart koşulduğunu söyledi. Başoğlu şöyle devam etti:

"Hiç kimse kendi çıkarları uğruna ülkenin birliğini ve bütünlüğünü pazarlık konusu yapmamalıdır. Çünkü, Türkiye'nin birlik ve bütünlüğü AB üyeliğinden çok daha önemlidir. Türkiye'yi AB'ye sokacaklarını söyleyenler, vatandaşı kandırıyor. Uyum yasalarını kabul edersek AB'ye girecekmişiz. AB bize para yardımı yapacakmış. AB hayır kurumu değil. Türkiye böyle aşağılanacaksa, ülkemizden böyle tarihi bir intikam alınacaksa ben AB'yi istemiyorum."

"İŞ GÜVENCESİ YASASI ÇIKMALI" İş Güvencesi Yasası'na da değinen Başoğlu, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Genel Başkanı Refik Baydur'un toplumu yanlış bilgilendirdiğini ileri sürerek, yasanın felaket olarak tanımladığına dikkat çekti. Başoğlu, "Baydur, 35 sene önce, işçi olarak çalışırken 3 defa işten atıldığını, birisinde nişanlı olup düğün hazırlıklarını yaptığını ve bundan dolayı büyük üzüntü duyduğunu, 1990'lı yıllarda kamuoyuna açıklamıştı. Bugün kendisi bir yandan işveren, öte yandan TİSK Genel Başkanı olarak yüzlerce insanın işten atılmasına, açlığın ve sefaletin kucağına itilmesine hizmet eder bir konuma gelmiştir. İş Güvencesi Yasası'nın yatırıma bir zararı yok. Sadece işten çıkarılanlara mahkeme yolu açılacak. Bu Türkiye'nin felaketi değildir" diye konuştu.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler