Balıkesir’de yaşayan S.İ., ortaokul döneminde şiddetli ağrılar nedeniyle sağlık kuruluşlarına müracaat etti. Ancak sonuç alamayan S.İ.’nin şikayetleri 2 yıl önce evlendikten sonra daha da arttı. Yaşadığı sağlık sorununun çözümünü internette araştırmaya başlayan S.İ., Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Evrim Erdemoğlu’nun ismiyle karşılaştı. Eşiyle birlikte Isparta’ya gelen S.İ., başarılı bir operasyonla sağlığına kavuştu. Ameliyat sonrası S.İ.’nin gebelik yaşama ümidi de doğdu.
Prof. Dr. Evrim Erdemoğlu ve Prof. Dr Sedat Soypek, kalın bağırsaktan vajen yapma operasyonunu yeni bir teknikle geliştirdi. Prof. Erdemoğlu ve Prof. Soypek’in geliştirdiği yeni tekniğe göre kapalı yöntem ile karın bölgesinin içine girilmeden kolay bir şekilde vajen oluşturuluyor. Yeni yöntem Balıkesir’den gelen 24 yaşındaki S.İ.’ye uygulandı ve başarılı sonuç alındı.
Ameliyat hakkında bilgi veren Prof. Dr. Evrim Erdemoğlu, hastanın sağlık durumunun çok iyi olduğunu söyledi. Doğuştan vajinanın gelişmediği veya nadir geliştiği hastalıkların çok nadir görüldüğüne değinen Prof. Dr. Erdemoğlu, “Biz 3-4 yıl önce kapalı ameliyatla bağırsaktan yaptığımız bir tekniği yayınladıktan sonra merkezimizde birçok hasta ameliyat ettik. Bu süreçte hastalara daha yeni, daha başarılı ve daha kolay bir ameliyat geliştirme şansımız oldu. Yeni ameliyatta özellikle kapalı teknikle yapıyoruz. Karnın içine hiç girmeden hazneyi vajina oluşturacak şekilde başarıyla yapıyoruz. Bunu yayın aşamasına da getirmek üzereyiz. Merkezimize daha önceden ameliyat geçirmiş hastalar başvuruyordu. Fakat şu an ilk ameliyat başvuruları oluyor ve bunlar çok başarılı gerçekleştiriliyor. İster daha önce ameliyat olsun ister olmasın yeni teknikle hastalarda çok yüz güldürücü sonuçlar elde ediyoruz. Hastanın psikolojisinin düzeltilmesi ve ileride hastaya gebelik ümidinin verilmesi de çok önemli. Ayrıca bu teknik ileride rahim nakli olacak hastalarda daha başarılı sonuçlar verebilecek bir teknik” diye konuştu.
Sağlığına kavuşan S.İ., hastalığını ortaokul zamanında fark ettiğini ve o dönemde çok ağrılarının olduğunu söyledi. Ağrı geldiği zaman acıdan duvarları çizdiğini belirten S.İ., “Tedavi için büyük şehirlere gittik. Oralarda kanser gibi düşünüldü. Ben adet olduğumda kanım sürekli içeri akıyormuş. O artık beni zehirleme durumuna gelmiş. Dışarı akmadığı için o ağrı yapıyormuş. Bunu en son bir doktorum fark etti. O dönemde ortaokula gidiyorum. Apar topar ameliyata alındım. Damar açıldı ancak çok fazla müdahale yapılamadı. O dönemde nasıl bir işlem yapıldı pek bilmiyorum” dedi.
Evlendikten sonra durumunun daha da kötüleştiğini kaydeden S.İ., “Sürekli ağrım ve kanamalarım oluyordu. Düğünümüzü ağrılarla çok zor yaptık. Eşim bu konuda çok destekçim oldu ve birlikte hastalığı araştırmaya başladık. Birçok sağlık kurumuna başvurduk. Birçoğu hiç ilgilenmedi, birçoğu hiç anlamadı. Çaresi yok diye eşimle araştırmaktan vazgeçtik. Bir gece yarısı telefonda araştırırken Evrim ve Mehmet hocamla karşılaştım. Gece 03.30’da eşimi kaldırdım ve ‘bak böyle bir şey var’ dedim. O dönem pandemi çok yüksekti gidemedik. Buraya geldik ve Allah razı olsun her şeyi çözdük. Sağlığıma kavuştuğum için o kadar çok mutluyum ki Allah bin kere razı olsun” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA