İstanbul'da bir otelde gerçekleştirilen basın toplantısında, oluşuma Beşiktaş Kulübünün kongre üyelerinden Ali Rıza Dizdar sözcülük ederken, eski Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Başkanı Şeref Nasır ile siyah-beyazlı camiadan Hasan Bozkurter, Nazmi Koca, Batur Gültekin, Hakan Aksoy ve Zafer Çetintaş toplantıda hazır bulundu.
Dizdar yaptığı açıklamada, "Beşiktaş değerlerini korumak ve bunları yeni nesillere aktarmak için bir araya gelmiş Beşiktaşlılarız. Beşiktaş'ın çıkarlarını korumayı amaç edinen, Beşiktaş'ın geleceğini tehdit eden mali sorunların aşılması, giderek aşınan değerlerin korunması ve geliştirilmesi için güçlerini birleştiren gönüllüleriz. Divan kurulu üyeliği, kongre üyeliği ya da başka sıfatlarımızdan önce eşitler arası bir dayanışma ile hareket edenleriz. Kaygılıyız çünkü Beşiktaş'ın çıkarlarının korunmadığını, mali sorunlara kalıcı çözümler üretilmediğini, idari ve yönetim anlayışıyla Beşiktaş duruşundan uzaklaşıldığını düşünüyoruz." diye konuştu.
Birleştirici bir yönetim istediklerini vurgulayan Dizdar, "Amacımız, ayrıştıran, sportif başarıya, paraya gereğinden fazla önem veren sisteme karşı dik duruş göstermek. Beşiktaş'ın geçmişten gelen teamüllerini, geleneği ve saygı çerçevesinde oluşan değerler bütününü savunuyoruz. Beşiktaşlıları ayrılık ve gayrılıkları unutmaya ve birlikte hareket etmeye çağırıyoruz. Beşiktaş'ın geleceğini savunmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Çağrımıza kulak verin, gelin Büyük Beşiktaş Yürüyüşü'nü başlatalım." ifadelerini kullandı.
Bu oluşumun tabandan gelen bir dalga olduğunu vurgulayan Ali Rıza Dizdar, mayıs ayında yapılacak kongrede bir başkan adaylarının bulunmadığını belirterek, "Biz, Beşiktaş'ın ecnebilere satılmasını engellemek istiyoruz. Biz tabandan tavana çıkacağız. Kim bizim kimliğimize uyuyorsa onu başkanlık seçiminde destekleyeceğiz." dedi.
"BEŞİKTAŞ'IN GELECEĞİ TEHLİKE ALTINDA"
Zafer Çetintaş'ın okuduğu Büyük Beşiktaş Yürüyüşü Manifestosu'nda ise özetle şu ifadeler yer aldı:
"Beşiktaş'ın geleceği çok ciddi ve kaygı verici tehlike altında bulunmaktadır. Beşiktaş’ın vazgeçilmez ilke ve değerleri, bu değerleri yüceltmesi gereken Beşiktaş Yönetim Kurulu ve idari kadroları tarafından hızla aşındırılmakta, kuruluşundan bu yana olgunlaşarak 'Beşiktaş duruşu' diye tanımlanan prensipler yok sayılmaktadır. Beşiktaş'ın divan kurulu, kongreler ve diğer kurullarda bilinen bütün demokratik teamüllerin yerini keyfi ve bütünüyle küçük bir azınlığın iki dudağı arasından çıkan kararlar ile gerçekleşen yönetim yapısı almıştır. Öte yandan, son yıllarda kar topundan bir çığa dönüşen borç yükü her geçen gün ağırlaşarak sürdürülebilirliği ortadan kaldırmak üzeredir. Bilanço oyunları ile kongrelerde ve kurullarda oldubittiye getirilen bu mali tablonun yakın gelecekte Beşiktaş Kulübünün özgürlüğünü ve mülkiyetini tartışılır hale getirmesinden endişe duyuyoruz.
Kongre üyelerine karşı şeffaf Beşiktaş'ın her duruşunu Süleyman Seba'nın titizliği ile kullanan, mali raporlarda olabildiğince açık ve anlaşılır bir yönetim oluşturulması için bir araya geldik. İlk çağrımız 23 Şubat Cumartesi günü yapılacak divan kurulu toplantımız içindir. Beşiktaş için kaygılanan, Beşiktaş için çareler üretmek isteyen tüm divan kurulu üyelerimizi yukarıdaki başlıkları konuşmaya, kerameti kendinden menkul, mahkemeye verilen, aidatları toplu yatırılan, aralarında farklı kulüplerin üyesi ve taraftarı bulunduğu iddia edilen 5268 üyenin üyeliklerini sorgulayarak, yapılacak kongrede hazır kıtalara karşı durmaya ve Beşiktaş Jimnastik Kulübü Yönetim Kuruluna sorumluluklarını hatırlatmaya davet ediyoruz."
Şeref Nasır da yaptığı açıklamada, kulüpte mali açıdan dibe vurulduğunu savundu.