Büyük kelimesi, Eski Türkçede "bedük" olarak bilenen kelimeden evrilmiştir. Bedük kelimesi de büyük anlamına gelir. "Bedü-" fiiline eklenen +Uk ekiyle türemiştir. Türkçenin en eski zamanlarından beri dilimizdedir. Zaman içerisinde yapısal ve anlamsal değişikliğe uğramıştır. Büyük kelimesinin günümüzdeki anlamları şu şekildedir:
- Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı.
- Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- Niceliği çok olan
- Üstün niteliği olan
- Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- Önemli
- Büyük abdest
- Makam, rütbe, derece bakımından daha üst olan kimse.
Büyük kelimesini içinde bulunduran cümle örnekleri:
- Küçük kız kardeşi ondan daha büyük gibi duruyordu.
- Beyza’nın istediği oyuncak bundan daha büyüktü.
- Bu yaptığı hatayla babasına büyük ayıp etmişti.
- Annesi kızınca utançtan ağzından sadece büyüksün lafı çıkabilmişti.
- Sınav anında odağını kontrol etmen büyük önem taşıyor, lütfen bir daha dikkat et.
- Ahmet, rütbece büyük olduğu Cemil’e çok zorluk çıkartmıştı.
Büyük kelimesinin eş anlamlısı olan sözcük listesi:
- Koca
- Kocaman
- Muhteşem
- Yüce
- Makro
- Balaban
- Cesim
- Eke
- Heybetli
- Kebir
- Mefret
- Oylumlu
- Şanlı
Büyüğün eş anlamlıları ile örnek cümleler
- Genç kız, koca bavulu tek başına sırtlanıp buralara kadar gelmişti.
- Çiftlikteki eşek, kocaman gözleriyle karşısındaki insana göz kırpıyordu.
- Yoksa sende mi koca yalanlarınla beni kandıracaksın?
- Bu koca vakitte ödevini yetiştiremediysen artık hiç yetiştiremezsin.
- Oysa ki kmuhteşem hayallerle süslemiştik öykülerimizi.
- Musmutlu insanların şanlı gönülleri vardır.
- Bu oylumlu kediyi nasıl taşıyabileceğini sanıyorsun?
- Kocaman listeyi cebine koyamayacağından elinde taşımak zorunda kalmıştı.
- Yeni aldığı telefon diğerlerinin gözüne heybetli geliyordu.
- Genç adam oyunda kebir kaybettiğini zaten biliyordu.
- Bu makro oyun elbet anlaşılacaktı.
- Küçük kızın yediği tatlıda muhteşem ölçüde yumurta tadı bulunduğundan tatlıyı yiyemedi.
- O, diğerlerinin arasında en yüce gönüllü olan kişiydi.
- Çocuklar oyun oynarken “Yüce Efendimiz!” diye bağırıyorlardı.
- Minik çocuk yüce kalbiyle bütün hayvanları besleyebileceğini hayal ediyordu.
- Bu balaban dağları kim yarattı sanıyorsun?
- Bu makro zekanla beni alt edebileceğini mi sanıyordun?
- Adam, makro boyuttaki ipi kısaltarak istediği boyuta getirdi.
- Cesim adamlar mekana ayak basmıştı.
- Eke horoz, kümesten hiçbir iz bırakmadan kaçmıştı.
- Dedem bize yardım ederek yeniden mefretliğini göstermişti.