O hışımla yargıya talimat bile vermiş ve BDPliler'in dokunulmazlıklarının kalkması için meclisi de harekete geçirmişti.
Sonra?..
Sonrası... BDPliler'i, teröristlerin lideri ile kucaklaşsınlar diye İmralı'ya gönderdiğini öğrendik.
Meğer film bu kadar değilmiş.
Fidan ve BDPliler, Kandil ile de görüşmüş, görüştürülmüşler.
Ben demiyorum, Yeni Şafak'tan Abdülkadir Selvi diyor(muş) bugün.
Önce Bülent Arınç, kırk yıllık sırrı ortaya saçtı: Bebek katilimiz, aslında çok dindarmış; namaz kılıp oruç tutup ışıkevine gidiyormuş.
(Işıkevine gitmesinin karşılığını aldı Apo. "Gülen hocaefendimiz" de, İmralı görüşmelerini onaylıyormuş.)
Oslo'nun baş figüranı Hakan Fidan ekledi: "Öcalan kült lider".
(Bilmeyen varsa... Kült lider: Tapınılacak lider, demek.)
İmralı görüşmesinden sonra, "Bakalım bu bizim Cengiz, bu işe ne diyor?" diye koşar adım Cengiz Çandar ile görüştü adalet bakanı.
O Cengiz Çandar, Bülent Arınç'ı kıskandı mı, nedir, bilinmez; bugün inci saçmış ortalığa: "PKK’nın genlerinde Alevilik var!"
(Vatan, Mine Şenocaklı röportajı)
Birileri, inançları sonuna kadar sömürüyor.
Bir taraftan sünni olanlar, diğer taraftan alevi olanlar "Bu da sizden!" diye tam anlamı ile bir sömürüye uğruyorlar. Olacaklara hazırlanılıyorlar; itirazları önceden engelleme girişimi yarışı var, adeta.
Son inci de AKPli Galip Ensarioğlu'ndan. O da dün Birgün gazetesine demeç vermiş. Diyor ki:
"Dağdan inecekler de 'boşuna ölmedik bak bunlar da oldu' diyebilmeli."
Dağdan inecekler "Boşuna ölmedik." diyecekse, terörün kurbanı şehitler, asker ya da sivil, onlar ne diyecek acaba?
Ahmet Türk ile Ayla Akad’ın teröristbaşı Öcalan ile görüşmesinden hemen sonra, adalet bakanı “Temas ve Diyalog Grubu” (Cengiz Çandar, Güneydoğu Sanayi ve İşadamları Derneği Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, işadamı Osman Kavala ve gazeteci Mithat Sancar gibi isimlerden oluşuyor) ile görüşüyor.
Demirtaş, yarın 'bugün yani) İmralıdaki görüşmeyi değerlendirecek ama, önce Ankara’nın Norveç (Oslo görüşmelerinin ev sahibi ülke) büyükelçisi ile görüşüyor.
Cengiz Candar ile görüşen adalet bakanı, örneğin, niçin Bekir Coşkun ile görüşmez?
Demirtaş, niçin Norveç büyükelçisi ile görüşüyor da, Bulgaristan büyükelçisi ile görüşmüyor?
Bu sorun ülkemizin sorunu mu gerçekte?
Yoksa bize dayatılan bir sorun mu?
Bize dayatılıp dayatılmadığına karar verinceye kadar, bir de şu Zbigniew Brzezinski'nin, bölgemiz için "Büyük Satranç Tahtası" dediğini ve oturup enikonu kitap yazdığını anımsayın.
Satranç oynayanlar şanslı; ellerinde ne de olsa kullanacakları çok fazla piyon var. Üstelik piyonların bir kısmı, sözde, karşı cephede görünüyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz