ANTALYA (İHA) - Barış İçin Ortaklık Eğitim Merkezi Komutanlığı'nca her yıl geleneksel olarak düzenlenen İpek Yolu General/Amiral Semineri'nin 8.'si Gloria Golf Resort Otel'de yapılıyor.
Toplantıya, AB askeri komite başkanlarıyla, NATO Barış İçin Ortaklık Akdeniz Diyaloğu, İstanbul İşbirliği Girişimi ve temas ülkeleriyle, aralarında genelkurmay başkanları ve savunma bakanlarının da bulunduğu 80 general amiral ve büyükelçi katılıyor.
Seminerin bu yılki ana konusu "2008 zirvesi öncesinde Riga zirvesi sonuçlarına göre NATO'nun ortaklık normlarını ve temas ülkeleriyle olan ilişkilerinin geleceği" olarak belirlendi.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın gündeminde yine terör vardı. Terör konusunda bölgesel ve uluslararası işbirliğinin önemini vurgulayan Büyükanıt, "Bugün Akdeniz Diyaloğu'na üye olan ülkelerin silahlı kuvvetleri arasındaki işbirliği terörizme karşı mücadele, sınır güvenliği, sivil acil durum planlaması ve savunma reformu gibi konularda olmaktadır. Üye ülkeler ayrıca NATO ile kendi ülkeleri arasında ikili ilişki ve bireysel ilişkiler tesis etme imkanına da kavuşmuşlardır.
Bilindiği üzere terörizm kasıtlı ve siyasal amaçlı bir şiddettir ve insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Terörün etnik ve dine dayalı çalışmaları, toplum içerisindeki ideolojik ayrılıkları ve her çeşit istikrarsızlığı kullanmakta ve eylemlerini meşrulaştırmak mekanizmasını da bu gerçeklere dayandırmaktadır. Küreselleşen dünyada terörizm daha küresel, terörist örgütler teşhisi daha zor ve terörist eylemler daha ölümcül bir hal almıştır" dedi.
Bugün neredeyse tüm ülkelerin terörist tehdidin büyüklüğünü ve terörizmle mücadelede uluslararası işbirliğinin gerekliliğini kabul ettiğinin altını ziçen Büyükanıt, "Ancak, terörizmle mücadele de kararlı bir uluslararası işbirliğinin önünde ciddi bir takım engeller bulunmaktadır. Bu engellerden biri ulusların hangi eylemin terörist eylem olduğu konusunda bir türlü anlaşamamalarıdır.
Bu gerçek ne yazık ki uluslararası işbirliğini engellemekle kalmamakta aynı zamanda terörizmin gelişmesi içinde bir zemin oluşturmaktadır. Terörizmle mücadele yöntemlerini geliştirmede farklı yaklaşımlar hala önemini korumaktadır.
Hiçbir ulus siyasi ya da ideolojik hiçbir düşünceyi, terörist eylemlerini savunmak için gerekçe gösteremez. Bugün pek çok uluslararası ve hükümet dışı organizasyon terörizmin ağına düşmektedir. Maalesef teröristlerin haklarını savunan pek çok hükümet dışı organizasyon da bulunmaktadır. Terörizmi araç olarak kullanan hiçbir amaç meşru kabul edilemez.
Bu alanda iyi bilinen bir hukuki vecizeyi hatırlatmak istiyorum 'Doğrular yanlışlardan elde edilemez'. Terörizmle uluslararası mücadelenin önündeki bir diğer ciddi engelde teröre devletlerin desteğidir. Terörizmin hedefi tek bir kültür toplum ya da devletten çok insanlığın bütünüdür. Terörü desteklemek ya da başka ülkelere yönelmiş terör karşısında sessiz kalmak ulusal politikaların parçası olarak görülmemelidir.
Küreselleşme çağında duvarlar o kadar saydam ki teröristlerle kurulan hiçbir ilişki sır olarak kalmamaktadır. Benim ülkem yıllardır terörizmle mücadele etmektedir bugüne kadar binlerce vatandaşımız PKK terörü yüzünden hayatını kaybetmiş yaralanmış ya da sakat kalmıştır.
PKK terör örgütü bugün dahi Türkiye'nin güney doğusundaki dağlarda değişik usul ve yöntemlerle askerlere ve sivil halka alçakça saldırılarına devam etmektedir. Ortadoğu'da ulus ötesi bağlantılardan beslenen ve Irak'ın kuzeyindeki kaotik durumdan faydalanan PKK, Türkiye'deki terörist eylemlerini hala sürdürmektedir. Biz terör örgütüyle mücadelemizi sürdürürken ve işbirliği beklerken karşılaştığımız tavır ve durumları anlamakta güçlük çekmekteyiz. Bu tavırlar sadece bizi hayal kırıklığın uğratmakla kalmamakta daha iyi ve etkin işbirliği gerektiren terörle mücadele aşamalarına da ciddi biçimde zarar vermektedir" şeklinde konuştu.
Orgeneral Büyükanıt sözlerini, "İçinde bulunduğumuz asitmetrik tehditler çağında hiçbir ülke kendisini güvenlik içinde düşünemez" ifadeleriyle tamamladı.