Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan Muhalefete, "popülist Politika Suçlaması"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, suyu ve toplu ulaşımı yüzde 50 ucuzlatma vaadinde bulunan muhalefete tepki göstererek, "Demirelvari politikalar tarihte kaldı. 30 yıl öncesinin yöntemlerini kullanıyorlar. Suyun altyapı anlaşmalarını Dünya Bankası ile onların zihniyetindeki yönetimler yaptı. Hala ödüyoruz. Toplu ulaşımda da fiyatları 10 kuruş bile indiremezler" dedi. Altepe, "Tramvay Heykel'e çıkamaz, bunu yapanlar hapiste çürüyecek" diyenlerin utandığını kaydederek, tramvayı hızlı gitmemekle eleştirenlere de cevap verdi.Seçim öncesi Hünkar Köşkü'nde köşe yazarlarıyla ve ulusal medyanın temsilcileriyle biraraya gelen Recep Altepe, en büyük anketin pazar günü sandıktan çıkacağını söyledi. Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 45 kişiden 101 kişiye çıkacağını, yaklaşık 2 milyon kişinin bin 176 mahallede oy kullanacağını kaydeden Recep Altepe, muhalefetin ucuz su ve toplu ulaşım vaadinin popülist olduğunu ifade etti."30 yıl öncesinin Demiralvari politikiları tarihte kaldı" diyen Altepe, "Dünya Bankası anlaşmaları, altyapı anlaşmaları muhalefetin zihniyetindeki yönetimler tarafından yapıldı. Maliyetler artıyor. Halk otobüsçüleri "para kazanamıyoruz" diyor. Bu yüzden 10 numara yakıt kullanıyorlar. Toplu ulaşımı 10 kuruş bile indiremezler. Popülist politikalar ve yöntemleri eskide kaldı. Vatandaş artık bunlara inanmıyor. İcraata bakıyor. Biz "kalite ve dünya kenti olalım" diyoruz. Bedavaya dünya kenti olunmuyor. Kocaeli geçmişte yapılan popülist politikalar ve yanlıştan dolayı 100 yıl kredi kullanamayacak. Sadece 20 milyon lira aylık geri ödemesi var. Bir baraj ve altyapı ihalesinden dolayı. Onların yaptığı baraj Bursa'daki iki barajdan birisi kadar" dedi."TRAMVAYI YAPANLAR HAPİSTE ÇÜRÜYECEK" DEDİLERBursaray'ın Görükle'ye ve Balat'a gitmesiyle tamamlanacağını kaydeden Altepe, "110 bin olan günlük yolcu sayısı 260 bine çıktı. 350 bine çıkaracağız. 10 dakikalık sefer sayısı 5'e düşerse. 3 dakikaya düştüğünde bir milyon yolcu taşıyacağız. Tramvayın da şehir içinde yavaş gittiği eleştirileri var. Tramvaya da 'olur olmaz eleştiriler yönelttiler'. İftiralar attılar. "Heykel'e çıkamaz" dediler. 'Bunu yapanlar hapiste çürüyecek" dediler. Bunu bir Antepli, Kayserili, Konyalı söylemez. Bunlar kendi şehirlerini sevmiyor. Tramvay tabiki hızlı gitmeyecek. Biz şehri yavaşlatıyoruz. Şehir içinde araçlar yarış etmez. Acelemiz ne ki? Amacımız önce tramvay kültürünü yerleştirmek. Eleştirmek kolay ama yapmak zor. Bu kültürün yerleşmesi çok kolay olmuyor" diye konuştu."BİZ TESİS KURMAKLA DEVLETLEŞMİYORUZ SOSYAL DENGE GETİRİYORUZ"Başkan Altepe, devlet özelleştirmeye önem verirken, belediyenin devletleşmesine yönelik eleştirilere de şöyle cevap verdi: "Biz fabrika kurmakla, sosyal tesisler açmakla devletleşmiyoruz. Bir Merinos fabrikası kurmuyoruz ki Biz sosyal denge, toplumsal huzuru sağlıyoruz. Süt ürünleri fabrikasından sonra et ürünleri fabrikası da kuracağız. Bazı yerlerde birlikler oluşturup belediyeyi ortak edeceğiz. Köylülerimiz kendi ürünlerini değerlendirecek. Marka olacağız. Derdimiz köyden göçü durdurmak. Bursa dünya ve turizm kenti olacak. Ekiplerimiz Türk Hava Yolları ile toplantı halinde. Uçak satın mı alacağız, kiralayacak mıyız. Ne yapmamız gerekiyor. En akıllı olanınını gerçekleştireceğiz"ULUDAĞ'DA YETKİ VERİLSEYDİ TESİSLER BİTMİŞTİBüyükşehirin bütünşehir olmasıyla İznik Gölü'nün de Uluabat'ın da sorumluluğunun kendilerine geçeceğini hatırlatan Altepe, "Köylerde 30 yıldır bekleyen göletleri biz inşa edeceğiz. Turizm çalışmaları kırsala da hayat verecek. Her yerde şantiyemiz olacak. Biz sadece Bursa, Türkiye değil, Balkanlar'da da Türki Cumhuriyetler'de de görev alıyoruz. Bunu yaparken belediyenin kasasından para çıkmıyor. Bugüne kadar Balkanlar'da yaptığımız eserin sayısı 40'ı geçti. Tarihi Kentler Birliği, Balkanlardan sonra Türki Cumhuriyetleri ve Kafkaslar için de bize önemli bir görev verdi" şeklinde konuştu.Altepe, Uludağ'da geçtiğimiz hafta sonu yapılan Ekonomi Zirvesi'nde tesis sıkıntısının hatırlatılması üzerine ise, "Uludağ'da yetkiyi 3 yıl önce istedik. Eğer 2013 Temmuz yerine 2010 Temmuz'da bize yetki verilseydi, otopark, kongre merkezi, günübirlik tesisler bitmiş olacaktı. Biz doğal olarak Uludağ'da şimdi söz sahibi olacağız. Ekonomi zirvesinde sıkıntılar yaşandığını duydum. Ama rol çalmak bize yakışmaz" şeklinde konuştu.