Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı'nın düzenlediği "Panik Bozukluk" konferansında konuşan Prof. Dr. Atilla Erol, panik bozukluğun günümüzde en çok görülen psikiyatrik hastalıklardan olduğunu belirtti. Erol, "Panik bozukluk bir hastalıktır ve tedavisi de vardır" dedi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Sağlık Hizmetleri Şube Müdürlüğü, 'Herkes için Sağlık' projesi kapsamında 'Panik Bozukluk' konulu ikinci konferansını AKM Tiyatro Salonu'nda düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Prof. Dr. Atilla Erol katıldı.
Konferansta konuşan Prof. Dr. Atilla Erol, sık görülmesi ve uygulanan tedavisine rağmen tekrarlama ihtimalinin olmasının Panik Bozukluk hastalığını çok önemli kıldığını söyledi. Panik Bozukluk hastalığını tarif ederek konuşmasına devam eden Prof. Erol, "Panik bozukluk tekrarlayan panik ataklarından oluşur, çok şiddetli ve sarsıcı olabilir. Sanki kalbiniz yerinden fırlayacakmış gibi şiddetli kalp atımları, buna eşlik eden beyinde uğultu ve basınç hissi, tansiyon yükselmesi gibi şiddetli belirtilerle kendini gösterebilir. Beraberinde ölüm korkusu veya kontrolünü yitirebileceği düşüncesiyle birlikte nöbet gittikçe şiddetlenir. Panik bozukluk hastaları bayılma hissiyle birlikte acil olarak yardım alma çabası içine girebilir. Fiziksel belirtilerin yorumu kalp krizi, tansiyon yükselmesi, beyin kanaması, felç geçiriyor olma ya da kontrolünü kaybetme olabilir. Ancak gerçekte bunların hiçbiri olmuyordur. Bu nöbetler ataklar halinde gelmeye devam ettikçe hastalarda tekrar nöbet olacağı kaygısı oluşmaya başlar. Buna bağlı olarak belirli ortam ve durumlardan kaçmalar olabilir" diye konuştu.
Panik Bozukluk hastalığına yakalanan insanların sorunlarından da bahseden Prof. Dr. Atilla Erol, "Hastalığa sahip insanlarda, kapalı ortamlarda bulunamamak, kalabalık ortamlara girememek, asansör ve toplu taşıma aracı gibi kapalı mekânlarda kalamama, uzun seyahatlere çıkamama gibi sorunlar oluşur. Bununla birlikte hasta, tehlike anında kendisine yardımcı olabilmesi için yanında birilerinin olmasını ister ve yalnız kalamamaya başlar" dedi.
Hastaların ilk olarak psikiyatristlere başvurmalarının çok nadir olduğunun ve asla tedaviden kaçınılmaması gerektiğinin altını çizen Atilla Erol, "Hastalar, uzun bir süre şikayetlerinden dolayı acil servislerde ya da kardiyoloji gibi dahili diğer branşlarda çözüm arar. Hekim arkadaşların yönlendirmesiyle psikiyatristlere başvururlar. Panik bozukluğu tanımak, kabullenmek ve tedaviye başlamak ilk ve en önemli adımlardır ve Panik Bozukluk hastalığının psikiyatristler tarafından tedavi edilmesi gerekmektedir. Hastalığın nüksedebileceği unutulmamalı ve mutlaka bir uzmandan yardım alınmalıdır. Panik bozukluğu iyi tanımak, asla tedaviden kaçınmamak gerekir" şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz