Büyükşehir yaşamının zehirleri
Büyük şehirden vazgeçemiyorum; daha sakin bir yere yerleşebilirim ama gidemiyorum. İş güç, eğitim, modern yaşam derken buralar bize gitme izni vermiyor. Kendimi geçtim çocuklarım için endişeliyim.
Vücudumuz gün geçtikçe daha fazla zehir yükü altına giriyor. Modern şehir yaşamı gerek fiziksel gerekse ruhsal açıdan olumsuz etkilerini bizlere enjekte etmekte. Neredeyse gerçek gıdaların yerini kimyasal maddeler almak üzere. Çevre ve hava kirliliği ağzımızdan, akciğerlerimizden vücudumuza girerek etkilerini göstermekte. Artan otomobil sayısı, endüstriyel alanların genişlemesi bu kirlenmede en önemli etkenler arasında. Dr. Eren Eroğlu, Mynet okurları için yazdı.
Peki ne yapacağız diyorsanız yapılması gereken zehirlere açık yanlış yaşam stili gözden geçirilmeli ve doğruya yönelmelidir.
Genel olarak yaşamı düzenlemede şu önerilere uyulmasında fayda vardır.
• Elden geldiğince endüstriyel gıda maddelerinden uzak durunuz. Özellikle tam yağlı süt ve ürünlerinden, unlu yağlı tatlılardan, abur cuburdan, konservelerden kaçınınız.
• Egzersiz yapmayı unutmayınız. Elden geldiğince egzersiz programının yoğunluğunu ve süresi arttırın. Solunum egzersizi ve derin soluk alma çalışmalarını ihmal etmeyin.
• İmkanı olunca rahatlatıcı masaj fayda sağlayacaktır. Aromaterapi masajla birlikte anlamlı rahatlama sağlar
• Meditasyon, rahatlama, hayal kurma seansları egzersizle birleşince iç dünyanızda bir temizlenmeye ve kendinize güven artışına sebep olur. İyilik ve mutluluk duygusu tüm bedeninizi sarar. Sadece bedeninizin değil ruhunuzun da arınması dünyaya bakışınızı ve yaşama standartlarınızı arttıracaktır.
• Sağlıklı bir yaşamda içilecek bol suyun önemi her zaman vurgulanmalı ve yeterli su içmeyi unutmama kuralı ısrarla anlatılmalıdır. Her gün en az 1,5-2 litre su içilmelidir. Bu miktar 65 kg normal bir hanım için geçerlidir. Beden büyüklüğü arttıkça bu miktarda o oranda artmalıdır. Su temizleyicidir. Hücreleri ve iç organları beslerken oluşan toksinlerin de vücuttan atılmasına yardımcı olur.
• Düzenli olarak ve sıkça yıkanıp arınmak sağlığın temel taşlarındandır. Kirden arınırken vücuttan ter yolu ile dışarı atılıp deriye yapışmış zehirlerden de kurtulmuş olunur. Bunun yanında deriyi ovup onu ölü katlarından temizlemek gençlik ve güzelliği getirecektir. Sıcak su sizi rahatlatır, kaslarınızdaki gerginliği ve ağrıları alır. Buna karşın beş dakikadan sonra damarların fazla genişlemesine bağlı olarak, yorgunluk ve halsizliğe sebep olabilir. Bu yüzden sıcak su banyoları soğuk yada serin su ile bitirilmelidir.
• Soğuk su cildin gerginliğini arttırır ve kan dolaşımını hızlandırır. Soğuk ve sıcak duşlar kısa aralıklarla birbirini takip ederse bedenin zehirlerden arınması kolaylaşır.
• Kimyasal madde ve sentetik koku ürünleri elden geldiğince uzak durulması gereken dış faktörlerdir. Bunlar özellikle alerjik insanlarda yaşama fazladan bir yük getirir.
• Yaşadığınız yeri güzel kokutmak için kimyasal spreyler yerine doğal çiçek kokuları kullanılmalıdır.
• Kuru temizleyiciden gelen giyisiler, temizlik için kullanılan sağlığa zararlı çözücü maddelerin uçup gitmesi için bir süre açık bir yerde bekletilmelidir.
• Yeni boya ve cila kokusu gidinceye kadar havalandırmanın üzerinde daha fazla durulmalıdır.
• Ev ile dışarı yaşamını kesin çizgilerle birbirinden ayırıp, dışarının olumsuzluklarını maddi ve manevi anlamda dışarıda bırakmak ideal olanıdır. Evimizi bir sığınak haline getirip tozdan, dumandan, zararlı kimyasallardan ve sağlığımızı çalan stresten uzak durabileceğimiz bir yer olarak planlamalıyız. Evi her insanın kalesi olmalı ve yeni bir güne buradan güçlenerek çıkabilmelidir.
