Büyükşehirlerin Ardından Döndüğü Memleketinde Çobanlık Yapıyor

ABDULKADİR NİŞANCI - Bayburtlu 75 yaşındaki Davut Karanfil, 19 yıl Almanya, 25 yıl İstanbul'da yaşadıktan sonra döndüğü memleketinde çobanlık yapıyor. Türkiye ile Almanya arasında 1961 yılında imzalanan anlaşma çerçevesinde 1969'da Almanya'ya giden Karanfil, burada 19 yıl işçi olarak çalıştıktan sonra 1988 yılında ailesiyle Türkiye'ye döndü. İstanbul'a yerleşip market, mobilya ve beya eşya üzerine iş yerleri açarak yeni bir hayata başlayan Karanfil, yaklaşık 25 yıl sonra yaşının ilerlemesi ve büyükşehrin stresinden bunalması üzerine memleketi Bayburt'a dönmeye karar verdi. Eşi Hanife Karanfil ile 44 yıl üzerine doğup büyüdüğü Dağtarla köyüne yerleşen Karanfil, çobanlık yapmaya başladı. Karanfil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 ay önce eşiyle İstanbul'dan ayrılarak doğup büyüdüğü köyüne yerleştiğini belirterek, "İstanbul'da sıkılmaya başladım. Ne yapayım derken doğup büyüdüğüm, baba ocağı köyüme dönüp koyunculuk yapmaya karar verdik. Artık çok rahatız, dağlarda koyunlarımızı otlatıyoruz. Buranın havası çok iyi. Hayvanları da çok sevdiğimiz için yaptığımız iş bize zor gelmiyor" dedi. İşe 100 koyunla başladıklarını anlatan Karanfil, "Bu iş benim aklımda yoktu. Eşim dedi ki 'gel yaşlılıkta da koyunculuk yapalım'. İkimiz de aynı görüşte olduğumuz için bu işi yapıyoruz. Eşim çok yardımcı oluyor. Hayvanların iğnesini ve bakımını hep o yapıyor" diye konuştu. Her şeyi kendi imkanlarıyla yaptıklarını ifade eden Karanfil, şunları söyledi: "Borcumuz yok. Onun için hiçbir sıkıntımız yok. Köyümüze komşu 7 köy var. Hiçbirinde koyun yok. Bu işe sağlığımız için başladık, tabi ticari düşüncemiz de var. Buraya geldikten sonra 10 kilodan fazla verdim. Şimdi çok rahatım, çok sağlıklıyım. Yaptığımız işten çok memnunuz. Pes etmeyi sevmiyoruz. Sağlığımız el verdiği sürece bu dağlarda, bu güzel havayı teneffüs etmeye devam edeceğiz. Allah sağlık vermiş, 75 yaşında bu işi yapıyoruz." Karanfil, insanların İstanbul'a, büyük şehirlere göç ettiğini de kaydederek, "Köyde tam manasıyla çiftçilik yapsalar gurbette kazandıklarından daha fazla kazanırlar. Tarlalar bomboş, kimse ekmiyor. İlk geldiğim zaman köy halkını köy konağında topladım, onlara dedim ki 'herkes 15-20 koyun alsın, çobanlık bana ait'. Onları teşvik etmek istedim ama kimse kabul etmedi" ifadelerini kullandı.