YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Büyüyen İyileşen Van İçin

Şehirler de insanlar gibi bakım ve özenle büyür ve iyileşirler.

Bebeklere ve küçük çocuklara hepimiz şefkatle yaklaşıp destek sağlamaz mıyız? Onun rahatsızlığı var mı, yok mu merak etmez miyiz? Olumsuz bir hali varsa hemen gerekeni yapmaya çalışmaz mıyız? Olanaklarımız dar ve yetersizse en azından üzülmez miyiz?

Hastalarımız için ne yaparız? O hastalar çok yakınlarımızsa, toplum ve dünya bizim ne yapmamızı bekler?

Peki yaşadığımız şehirler için de böyle düşünenlerimiz var mı, varsa kaç kişi acaba?

Şöyle söyleyeyim, Van'ımız yaşadığımız büyük depremlerin etkilerinden tamamen kurtuldu mu, yaralar tamamen kapandı mı?

Bu soruya yanıtınız hayır ise daha neler yapılmalı, neler yapılabilir?

Biz yurttaşlar ne yapabiliriz, devletimiz ne yapabilir?

Taleplerimiz, projelerimiz, beklentilerimiz neler?

Bunu geçelim. Bu anlamda hala sorun ve sıkıntılarımız olsa da görünen o ki devlet millet işbirliği ile depremle ilgili problemlerimizin büyük bir bölümünü hallettik. Katkısı olan herkese müteşekkiriz.

Yine de Van'dan söz edeceksek böyle bir sıkıntının artçılarının olduğunu göz önünde tutmakta yarar var. Bu bir.

Van'ımız ülkemizin uzun yıllar süren etnik gerinliklerinin tam ortasında kalmış olduğu için doğal gelişme süreçlerini tamamlama konusunda da sıkıntıları olan bir yer.

İl içinden ve dışında girişimciler yapacakları yatırımların karşı karşıya kalabileceği riskleri de hesaba katarak uzun süre sermayelerini Van'da değerlendirmediler. Önemli ve stratejik bir yeri olan Van hak ettiği özel sektör yatırımlarına kavuşamadı.

Yetmişli, seksenli yıllarda oldukça yüksek seyreden turizm gelirleri gerginliklerle birlikte bölgede neredeyse yok denecek kadar azalmış olduğu için bu sektörde de hala hak ettiğimiz yerin çok gerisinde bulunuyoruz.

Sınır ticareti çok konuşulduğu halde bugün olması gereken yerde değil.

Sanayi ve hizmetler sektörlerinin geri ve yetersiz kalmış olması doğal olarak istihdamı da olumsuz etkiledi.

Kimi yanlış politikalardan, doksanlı yıllardaki köy yakma olaylarından, her türlü gerginlik ve huzursuzluktan ötürü evlerini, yurtlarını terk eden insanlar gelip Van'a yerleştiler. İstanbul gibi Van da bu yeni taşınan insanlarımızın bir kısmına alt yapı ve istihdam olanaklarını tam olarak sağlayamadı. Bu iki.

Geçen yıl statüsü büyükşehir olarak değiştirilen ilimiz bu anlamda gerçekleştirilmesi kaçınılmaz olan kimi reformlar konusunda da şu anda tam olarak bulunması gereken yerde değil.

Daha önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi özellikle depremden sonra yapılmış olan yeni yerleşimlerle Edremit'e, Kevenli'ye, Bostaniçi'ne, Kampüs tarafına, Kalecik ve Özalp yoluna doğru

genişlemiş, ciddi anlamda göç almış olan şehrimizin toplu taşıma işi halen tamamen özel sektörün inisiyatifinde halk otobüsleri ve minibüsler tarafından karşılanmaktadır, yetersizdir.

İlk durağından tamamen dolduktan sonra kalkan minibüslerle üniversite hastahesine gitmek, dönüşte de oturacak yerleri dolmuş araçlara binmek hastalar için ciddi bir sıkıntıdır. Gece saat 23.00 de toplu taşıma araçlarının paydos etmesiyle özel aracı, taksiye verecek parası olmayan vatandaşlar ortada kalmaktadır.

İlçelerle toplu ulaşım da henüz minibüslerle sağlanmakta, minibüsler ilk duraklarından tamamen dolu kalktıkları için yollarda bekleyen yolcular ya alınmamakta ya da yetersiz koşullarda, plastik küçük oturaklarda uzun yolları çekmek durumunda kalmaktadırlar.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kampusü yönüne her iş günü onbinlerce insan gidip gelmektedir. Bütün hatlarda özellikle günün belli saatlerinde ciddi mağduriyetler yaşanmakta, özellikle bayanlar yollarda uzun süreler binebilecekleri araç beklemekte konserve gibi olmuş araçlara binememektedirler.

Yaklaşan belediye seçimlerinin en önemli vaadlerinden biri Van Büyükşehir Belediyesi'nin toplu taşımada sorumluluk üstleneceği, geniş ve büyük toplu taşıma araçları ile halkın bu sorununu gidereceği yönündeki politikaları olabilir.

Yine ilgili bakanlığın da ilimizde raylı sistem, göl taşımacılığı gibi çözümlerle sürece katkı sağlaması halkımızı rahatlatacaktır. Bu üç.

Kentin deprem sonrası dağılıp yayılan yapısı doğal olarak elektrik, su, kanalizasyon gibi temel altyapı sorunlarını da ortaya çıkarmıştır. Büyük bir çoğunluğu halihazırda çözülmüş olsa da, onların bir an önce giderilmesi de doğal bir zorunluluk olarak ortada durmaktadır. Bu dört.

Yine önceki bir yazımızda değindiğimiz ve önemli gördüğümüz bir konu da normal koşullarda büyükşehir olan yerlerde devlet kurum ve kuruluşları, onlara bağlı olarak istihdam olanakları artarken bizim ilimizde bulunan, her anlamda ciddi bir boşluğu dolduran Et ve Balık Kurumu Van Et Kombinası'nın kapatılacağına ilişkin söylentilerdir.

Hayvancılığın geliştirilmesi için devlet tarafından özen gösterilen bölgemizde devlet güvencesiyle canlı hayvan alan, devlet güvencesiyle kesip kamu kuruluşları ile vatandaşlara satış yapan yani her anlamda vazgeçilmez olan bir kuruluşun sessizce kapatılması işi eğer gerçekse çok ciddi bir kayıp olacaktır.

Halk arasında kombinanın kapatılmasının nedeninin şehrin içinde bulunan çok kıymetli ve geniş cepheli arsası ile ilgili olduğuna ilişkin söylentiler de vardır.

İlgili ve yetkililerimizin kombina tamamen elden gitmeden önce durumu halkımıza açıklamaları, gerekçelerini bildirmeleri başlıca beklentilerimizdendir.

Geçmişte ve günümüzde kimi çıkar hesapları ile ilgili sıkıntıların daha çok uzak ve küçük yerlerde yaşandığını en iyi şu anda iktidarı elinde tutanlarımız bilirler. Bu anlamda halkın tereddütlerinin giderilmesi oldukça önemlidir. Bu dört.

Beşinci olarak da çalışanların sosyal güvenceleri ve sigortaları anlamında bir sorun olduğunu ifade etmek gerekir.

Önemli bir ilçemiz belediyesinde temizlik işlerinde sigortasız eleman çalıştırıldığına ilişkin ciddi iddialar var. Yine bir ilçemizde kimi Toki konutlarında çalışan kapıcılara da konut sakinlerinin sigorta yapırmadıkları iddiaları var.

Sigortasız eleman çalıştırmak özellikle katma değeri düşük işyerlerinde istihdam olanaklarına bir nebze katkı sağlasa da genel anlamda şık ve doğru değildir. O işlerde çalışanların da bakmakla yükümlü oldukları kimseler ve o kimselerin de her anlamda güvence gereksinimleri vardır.

Ülkemizde de, bölgemizde de sigortasız eleman çalıştırılmaması yönünde gereken her şey, işveren ya da denetleyen her sorumlu tarafında yapılmalıdır.

Şehirler de çocuklar gibi ağır ağır büyürler. Hastalıkları iyileştirilerek, eksiklikleri giderilerek, gereksinimleri karşılanarak.

Şehirlerin anne ve babaları devlet ve millettir. Bu anlamda hepimize sorumluluklar düşmektedir.

*

Bu vesile ile Kurban Bayramınızı candan kutlar, yüce yaratıcıdan ülkemize, bölgemize, dünyaya huzur, barış ve kardeşlik getirmesini, dünyanın her yerinde ve herkes için yaraların bir an önce iyileşmesini, hakkın yerini bulmasını dilerim.

12/10/13

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler