Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. A. Tulga Ulus, kalp ameliyatlarının yüksek teknoloji ile son derece hassas yapılması gerektiğini belirterek, “Bypass ameliyatı ile hastaların hem ömürleri uzadı, hem de yaşam kaliteleri arttı” dedi.
Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. A. Tulga Ulus, koroner by-pass ameliyatının, kalbi besleyen koroner atardamarların tıkanması sonucu yapılan cerrahi müdahale olduğunu söyledi. Kalp krizinin oluşmasına yol açan etkeni, ‘kalbin, yeterli kan veya oksijen alamaması’ diye özetleyen Prof. Dr. Ulus, koroner arterlerin akımı tehlike oluşturacak oranda engellenmesi halinde, kan akışını sağlamak için bypass ameliyatı yapılması gerektiğini ifade etti. Ulus, kalp ameliyatlarının yüksek teknoloji ile son derece hassas yapılması gerektiğini belirterek, "Bypass ameliyatı ile hastaların hem ömürleri uzadı, hem de yaşam kaliteleri arttı” dedi.
Prof. Dr. Ulus, şöyle devam etti:
“Teknolojik ilerleme kalp ameliyatlarında avantaj sağladı. Bypass ameliyatı ile biz cerrahların yaptığı işlem, koroner arterin daralan alanının, farklı bir damar aracılığıyla çevresinden dolandırarak, kan akımının olmasını sağlamaktır. Koroner damar tıkanıklığı teşhis edildiğinde, eğer bu tıkanıklık ameliyat olmasını zorunlu kılan darlık oranlarından az, darlığın konumu nedeniyle ameliyat riskli ise, invaziv kardiyoloji adını verdiğimiz ünitelerde, bu dar bölgeleri balonla genişletebilir ve daha sonra stent işlemi yapılabilir.”
Prof. Dr. Ulus, kalbi besleyen damarlarda meydana gelen tıkanmaların, balon veya stentle açılamaması halinde de tek alternatifin by-pass ameliyatı olduğunu belirtti. Kalbe yapılan bypass, stent veya balon uygulamasının farklı işlemler olduğunun anlatan Prof. Dr. Ulus, “Hiçbirisi birbirinin yerini tutmaz. Hangi hastaya hangi uygulamanın yapılacağına tetkiklerle karar verilir ve bu uluslararası standartlara göre belirlenir. Doğru işlem de ömür uzatır. Gereksiz yere ne stent, ne de ameliyat yapılmamalıdır. Yapılması hastaya fayda yerine zarar sağlar. Tıbbi kılavuzlara göre hareket edilmelidir” diye konuştu.
Koroner by-pass operasyonun, bypass yapılan damarın sayısına göre ortalama 3-5 saat sürebildiğini bildiren Prof. Dr. Ulus, önce bacaktan bir toplardamarın çıkarıldığını, ardından göğüs içindeki atardamarın çıkarıldığını belirtti. Bu damarların tıkalı olan koroner damarlara kan akımı gerçekleştirecek vaziyette, seri biçimde dikildiğini ve akım sağlanması ile birlikte kalbin çalıştırıldığını ifade eden Ulus, “Bazı ameliyatlarda kalbi durdurmadan, küçük kesi ile de işlemi yapabiliyoruz” dedi.
Ameliyatta kullanılan yeni damarlara “greft” adı verildiğini kaydeden Prof. Dr. Ulus, daha çok greft olarak sol meme arterinin tercih edildiğini söyledi. Prof. Dr. Ulus, en çok kullanılan diğer damarın ise bacaklardan alınan toplardamarlar ya da daha ender olarak koldan alınan kol atardamarı olduğunu dile getirdi.
"Nelere dikkat etmeliyiz?
Kalp ameliyatı olduktan sonra bağışıklık sisteminin zayıflayabildiğine dikkati çeken Prof. Dr. Ulus, hastanın kendini enfeksiyon kaynaklarına karşı korumasını önerdi. Yoğun bakımdan çıktıktan sonraki ilk 2 ay, bulunulan ortama az ziyaretçi kabul edilmesinin sağlık için gerekli olduğunu anlatan Ulus, ziyaret saatlerinin de kısa süreli olmasının unutulmamasını söyledi. Ulus “ayrıca bypass ameliyatı olmuş kişiler asla sigara kullanmamalı, sigara dumanına da maruz kalmamalı, nezle ve grip gibi bulaşıcı hastalığı olanlarla aynı ortamda bulunmamalıdır” dedi.
Koroner kalp hastalarının, tedavi sonrasında, mutlaka doktorunun önereceği sürede ve ağırlıkta bir hastane dışı egzersiz programı uygulaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ulus, “Koşmayın düzenli yürüyüş yapın. 5 kilogramdan fazla yük taşımayın. Doktorunuzun yapacağı detaylı değerlendirme sonrası, hasta için uygun olan bir egzersiz programı yapılabilir. Hastanın, doktorunun önerdiği bu programın dışına çıkılmaması hayati önem taşıyor" diye konuştu.
Bu tür kalp ve damar hastalıklarına yakalanmamak için beslenme ve egzersizin önemine değinen Prof. Dr. Ulus, “Şu besin, bu besin yasak yerine ölçülü beslenme ve düzenli spor/egzersiz ve de stresten mümkün olduğunca etkilenmeyecek bir ruh hali bizim sağlığımıza yarar sağlar” şeklinde konuştu.