ÇAGİAD, Türkiye’nin siyaset ve ekonomisini masaya yatırdı

Çanakkale Girişimci İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ÇAGİAD), ufuk turlarının yedincisinde Türkiye’nin güncel ekonomik ve siyasi fotoğrafını çekti. Çanakkale Ticaret Borsası konferans salonunda düzenlenen ve moderatörlüğünü Av. Mehmet Öngen’in yaptığı programa Taraf Gazetesi yazarı Melih Altınok ve KONDA Araştırma Genel Müdürü Bekir Ağırdır konuşmacı olarak katıldı. Programın açılışını yapan ÇAGİAD Başkanı Hikmet Sezen, Çek Kanunu'ndan duydukları rahatsızlığı bir kez daha dile getirerek, hükümetten acil çözüm istedi. Sezen, düzenledikleri programlarla Türkiye’nin aydınlık geleceğine güzel projeler sunmak ve güzel tohumlar atmak istediklerini söyledi.

Daha sonra söz alan Altınok, Türkiye’nin 1970’ten bugüne kadarki genel yapısını kısaca özetledi. Son 30 yılda yaşananları bir iç savaş olarak niteleyen Altınok, “İç savaş süreci yaşadık ve 90’larda doruğa çıktı. Bir siyasi iktidar kuruldu. Bu siyasi iktidar, dönüşüm süreci yaşattı. Bunu AK Parti gerçekleştirdi. AK Parti olsa da olmasa da bu gerçekleşecekti, çünkü halk bunu istedi. Şimdiye kadar devlet aygıtı iki parçadan oluşuyordu. Bir devlet vardı, bir de siyasal iktidar. Siyasal iktidarlar, devlet aygıtının taşeron vazifesini görüyorlardı. İdeolojik aygıtlar vasıtasıyla etkisiz hale getirilmiş, iktidarsızlaştırılmış bir siyaset kurumu vardı.” dedi.

Ağırdır ise konuşmasını daha çok istatistiki bilgilerle süsledi. Türkiye’nin en büyük problemlerinin başına göç ve Kürt meselelerini yerleştiren Ağırdır, “1950 yılında Türkiye nüfusu 21 milyon. Köyde yaşayanların oranı yüzde 75. 1970’li yıllarda 35 milyona çıkmışız, köylerde yaşayanlar yüzde 62’ye inmiş. 2010 yılında şehirde yaşayanlar yüzde 77, köylerde yaşayanlar yüzde 22 olmuş. 2023 yılında ise Türkiye nüfusu 85 milyon, kentlerde yaşayanlar yüzde 85 olacak. Daha da somut bir rakamla 62 milyon insan, 16 büyük metropolde yaşayacak. Bunun içinde Çanakkale’yi nereye oturtuyorsanız oraya oturtun.” dedi.

Bugün halen insanların yüzde 58’inin, mahkemelerin zengin ve fakire göre karar verdiğine inandığını vurgulayan Ağırdır, şimdiye kadar yaptıkları araştırmada elde ettikleri verileri şöyle açıkladı: “İnsanların yüzde 25’i, hiçbir kamu kurumuna güvenmiyor. Bu toplumun yüzde 40’ı, siyasete de güvenmiyor. Daha da önemlisi yüzde 52’si Kürt komşuya hayır diyor. Türkiye’de halen farkında değiliz, bunca çabaya rağmen üniversite mezunu yüzde 11’dir. Halen hiç okul yüzü görmemiş insan oranı yüzde 10’dur. Referandum ve seçimlerde AK Parti’ye oy verilmesinin, muhafazakârlıkla ilgisi yok. Toplum değişim istediği için değişimi oluşturacak AK Parti’yi gördüğü için verdi. Bugün asıl problemimiz Kürt meselesi. Üç yıl içinde de bu çözülmezse bizi aşacak ve sonra başımıza vururuz, sorun bizim elimizdeyken niye çözmedik diye.