Çağlayan: Cari açığın finansmanı artık bir risk unsuru değil

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, cari açığın finansmanının Türkiye için bir risk unsuru olmaktan çıktığını belirtti.
Çağlayan, “Bu riskleri lime lime ettik, tek tek fotoğraflarını ve emarını çekiyoruz; anjiyo uyguluyoruz.” dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nun (DEİK) tertip ettiği İngiltere-Türkiye İş Forumu'na katılan Ekonomi Bakanı Çağlayan, dünya ve ülke ekonomisini değerlendirdi.
Amerika ve Avrupa’nın önemli günlerden geçtiğine işaret eden Çağlayan, “Bundan iki sene evvel 2008 buhranına tanık olduk. Dünyanın kuralları yeniden yazılmaya başladı. Buhranın etkileri hala devam ediyor. Avrupa ekonomisinin içinde bulunduğu sorunlar da vahim. Bunun yanında şu an Avrupa Birliği (AB), Türkiye’ye vize muafiyeti uygulasa da ülkemiz, ekonomik ve siyasi gücü ile Avrupa’nın, en önemlisi dünyanın göz bebeğidir.” ifadelerini kullandı.
İktidar olarak Türkiye’nin üretimini ve ihracatını önemli oranda artırdıklarını anlatan Çağlayan, şunları kaydetti:
“Hep kural koyan, denetleyen, tavsiyede bulunan olduk. Girişimcilerin her zaman yanında konumlandık. Evet, sanayide ilerlemenin adresi özel sektördür. Bakın ben sanayici olduğum zaman, yani bundan 10 sene evvel devlet ile rekabet etme gayretindeydim. O zamanlar malum devlet, tekstil ürünleri, kibrit, pil ve içki üretiyordu. Hakkaniyetli olmayan bu rekabetin tanıkları olarak özel sektörün önünü, yolunu açtık. Kur ve ekonomide mühim reformlara gittik.”

“ADLİ REFORM İLE İŞ ÂLEMİNE RAHAT BİR ORTAM OLUŞTURACAĞIZ”
Parlamentonun 1 Ekim’de açılacağını aktaran Ekonomi Bakanı, “Bu dönemde önemli reformları hayata geçireceğiz. İş âleminin en rahat hareket edebileceği ortamı oluşturmak için adli reforma gideceğiz. Malum, bu senenin başlarında Türk Ticaret Kanunu'nu baştan ayağa değiştirdik. Yepyeni bir kanun yaptık. Onu ilerleyen zamanlarda uygulamaya başlayacağız. Umuyorum, yatırım ortamını daha şeffaf, daha kolay bir hale getireceğiz.” açıklamasında bulundu.
2011 itibari ile ortalama yüzde 7 büyüme öngören Zafer Çağlayan, cari açığın Türkiye için önemli bir sorun olduğunu vurguladı. Çağlayan, “Gelinen aşamada cari açığın finansmanı bir risk unsuru olmaktan uzaktır. Finansman adına hakikaten çok önemli tedbirlerin alındığı dönemden geçiyoruz. Bugün riskleri lime lime ediyoruz; tek tek fotoğraflarını, emarını çekiyoruz; anjiyo uyguluyoruz.” dedi.
İthalatın en önemli kalemi olan enerji fiyatlarının pahalılığından yakınan Çağlayan, bunun sebebini kayıp kaçaklara ve artan doğal gaz ile petrol fiyatlarına bağladı. Yenilenebilir kaynakların etkin bir hale gelmesi ile enerji maliyetlerinin ineceğini bildirdi.
Forumda Türkiye ile İngiltere'nin siyasi ve ekonomik bağlarına değinen Çağlayan, “Ülkemizin AB'ye üyeliği yük katmaya değil yük almaya yöneliktir. Türkiye'nin burada olmaması Avrupa'nın eksikliğidir. Bu çerçevede İngiltere’nin AB yolunda ülkemize verdiği destekler minnet ve saygı ile izlenmektedir.” dedi.
Türkiye ve İngiltere’nin ortaklık alanlarının güçlendirileceğini, daim kılınacağını belirten Bakan Çağlayan, şöyle devam etti:
“Ülkeler arası karşılıklı ticaret yeterli olmamakla birlikte iyi bir seviyededir. 2011’in ilk 8 ayında ihracatımız 5,5 milyar doları geçti. Bu rakam gayet önemli. Türkiye, Avrupa bölgesinde tek dış ticaret fazlasını İngiltere’ye vermektedir. Hakikaten rakamlar İngiltere ve ülkemizin dış ticaret hacmine baktığımızda yeterli değildir. Ülkemiz, beyaz eşya, radyatör, tekstil ve hazır giyim sektöründe ünlü olup, ürün kullanımında önemli bir yeri vardır. Bakın, İngiltere’de evlerde kullanılan her 10 buzdolabından 8’i Türkiye’nindir. Yani her 10 evden 8’ine Türkiye girmiştir. Bu, ingiltere ile olan bağlarımızı anlatma adına mühimdir.”
Çağlayan, ülkelerin ekonomide dar bir alana sıkıştığından dert yanarak, “Ticaretin yetersiz oluşu da bundandır. Türkiye’nin de İngiltere’nin de ihracat, üretim ve ithalat kapasitesine baktığımızda birlik yapabilebilecek çok alanlar olduğunu, her iki ülkenin ihracatında rakip olmak yerine bir birini tamamlayan alanların fazla olduğunu görmek mümkün. Karşılıklı ticaret iyi ama yeterli değil, bunu artırmak önemli.” yorumunu yaptı.
Türkiye’nin yabancı sermayenin mercek altına alınan bir ülke olduğundan bahseden Zafer Çağlayan, İngiliz yatırımcılara da şöyle seslendi:
“İngiltere için ciddi fırsatlar vaat ediyor, ülkemiz. Bakın, Türkiye'de gelecek 10 senede 120 milyar dolar enerji piyasası var. Burada önemli yatırımlar yapılabilir. Onun içindir iktidar olarak biz, yatırımları teşvik eden mekanizma kurmalıyız.
Gelin, ortaklıklar yapalım, üçüncü ülkelerde avantajlarımızı artıralım, dezavantajları avantaj haline getirelim. Gelin sizlerle sanayide, turizmde, bilgi ve teknolojide, enerjide önemli güç birlikleri yapalım. Her konuda birliğe hazırız. Ben Ekonomi Bakanı olarak gerek Türk gerek İngiliz girişimcilerin hizmetindeyim. Bütün sorunlarınız için 24 saat beni arayıp bulabilirsiniz.”

TİM BAŞKANI: ViZE MUAFiYETİNİ KALDIRALIM, TİCARETİ ARTIRALIM
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, İngiltere-Türkiye Forumu’nun uzun vadeli ortaklıklar adna önemli olacağını savundu. Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne dahil olmasının ardından ticari bağlar güçlendiğini iddia eden Büyükekşi, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Son 10 sene de ihracat ve ithalatımız önemli boyutlara geldi. Şu an İngiltere'ye yapılan ihracat 7,2 milyar dolara dayandı, ithalatımız 4,7 milyar doları buldu. Gelinen aşamada İngiltere en çok ihracat yaptığımız ikinci ülke, en çok ithalat yaptığımız 10'uncu ülke konumunda. İlk 7 ay itibari ile bu ülkeye yüzde 20 ihracat, yüzde 37 de ithalat artışı var. Bu, iki ülke arasında bağların ne denli sıkı olduğunun işareti. Buna karşılık iki ülke arasındaki ticarette alınacak daha çok yol var."
Türkiye 'nin bunalımı bekleyen dünyadan olumlu ayrıştığını vurgulayan Büyükekşi, İngiliz girişimcileri ülkesine yatırıma davet etti.
AB ile vize sorununun devam ettiğine dikkat çeken TİM Başkanı Büyükekşi, "Şirketlerimizin malları serbest dolaşıyor ama kendileri serbest dolaşamıyor. Onun için bu vize sorununu aşmalıyız. İngiltere'ye Schengen vizesi uygulanıyor fakat bir anlaşma ile vize muafiyeti getirebilirsek ülkelerin ticari faaliyetleri daha da önemli bir konuma gelecektir." temennisinde bulundu.
Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Temel Kotil ise Türkiye ile İngiltere arasında güçlenen bağların göz önünde bulundurularak karşılıklı uçuş sayısının artırılmasını talep etti.