Çağlayan: Petrol fiyatlarına bağlı olarak faturamızda 10 milyar dolar şişecek

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, petrol fiyatlarının gerilememesi halinde Türkiye’nin bu sene enerji maliyetinin 65 milyar dolar olabileceğini; faturada 10 milyar dolar şişme görülebileceğini vurguladı.

Çağlayan, Türkiye İtibar Endeksi bulgularının açıklandığı etkinliğin ardından gazetecilerin gündeme dair sorularını cevapladı. Petrol fiyatlarında meydana gelen artış ile ilgili yorumları sorulan Çağlayan, Türkiye’nin enerji ithalatının 2010’da 38,5 milyar dolar iken; 2011’de 54,1 milyar doları bulduğunu bildirdi. 2010'da ham petrolün varil fiyatının ortalama 75 dolar olduğunu, geçen sene bu rakamın 95 dolara dayandığını aktaran Çağlayan, şunları kaydetti:

''Miktar olarak 2011 ile 2010 arasında enerji miktar artışı yüzde 7 olduğu halde, fiyatlarda yüzde 40 artış var. 2012 itibari ile petrol fiyatlarında yeniden artışla karşı karşıyayız. Şu an Brent petrol fiyatları 122-123 dolar seviyelerinde. Son 3,5 senenin en büyük meblağlarına tanık oluyoruz. Fiyatlar, 2011’e göre yüzde 20 fazla. Geçen sene Türkiye'nin enerji ithalatı 54,1 milyar dolardı. Bu trend devam ettiği takdirde petrol fiyatlarında gerileme olmaz. Bu sene enerji faturamız 65 milyar dolarlara çıkabilir. Artış devam ederse enerji faturamızda ekstra 10 milyar dolar şişme olacaktır.''

Ocak ayı ithalat rakamlarına da değinen Ekonomi Bakanı, “17 milyar dolar tutarında bir ithalat rakamı açıklandı. 2011’de hatırlayın, aylık 20 milyar dolar dolaylarında ithalat rakamımız vardı. 2012 Ocak ayında yaptığımız ithalat ile ihracat makasında, sadece 1 milyar dolar artış var, o da petrol fiyatlarının artışındandır. Yani ocak ayında 1 milyar dolarlık artış, resmi daha iyi şekilde tanımlıyor.” dedi.

Petrol üreten firmaların, ülkelerin bir araya gelerek denge oluşturmalarını ümit ettiklerini vurgulayan Zafer Çağlayan, fiyat artışlarının tüm dünyayı yakından ilgilendirdiğini dile getirdi. Enerji fiyatlarının fazlalığının her sektör adına rahatsız edici bir durum olduğunu aktaran Çağlayan, ''Sadece Türkiye'nin cari açığı veya dış ticaret açığı değil. Petrol ve enerji fiyatlarının artışı, petrolü kullanan bütün sektörler ile ülkeler için olumsuz bir durumdur.” yorumunu yaptı.

"YUNANİSTAN’IN İFLASI PORTEKİZ VE İSPANYA'YI DA TAHRİP EDER"

Gazetecilerin petrol fiyatlarında Avrupa ekonomisi ile ilgisi olup olmadığını sormasına karşılık Bakan Çağlayan, Avrupa Birliği’nde Yunanistan sorununun aşılamadığını belirtti. 8 Mart’ın Yunanistan için önemli olduğuna işaret eden Çağlayan, vadesi 20 Mart'ta dolacak borç tahvillerinin takasının yarın yapılacağını, dolayısıyla talep gelmemesi durumunda bu durumun Yunanistan'ın iflası anlamına geleceğini söyledi. Çağlayan, "Yunanistan'ın iflas etmesi demek, Portekiz ve İspanya ekonomilerinde de ciddi tahribatlar yaratabilecektir. Tabii temennim Avrupa ve Yunanistan'ın böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmamasıdır. Bu da dış faktör, olarak petrol fiyatlarında önemli etkileyici faktörlerden bir tanesidir.'' ifadelerini kullandı.

İstanbul Finans Merkezi projesi ile ilgili son durumun sorulması üzerine Zafer Çağlayan, şu cevabı verdi:

“İktidar, İstanbul'u finans merkezi yapma konusunda kararlı. Bu konuda bankaların genel merkezleri ve Merkez Bankası'nın İstanbul'a taşınma kararı çıktı. İstanbul'a yatırım yapacak şirketlerin, uluslararası kuruluşlar en iyi ortamlarda çalışacakları mekanizmayı kurma durumunda. Tahkim Merkezi, Yatırım Ortamı Koordinasyon Kurulu bağlamında son derece önemli bir konu. Kamu dışında sivil toplum örgütlerinin bir araya getirildiği bir modelin oluşturulması yabancı yatırımcı için önemlidir.”

Gazetecilerin yerli otomobil konusunda sorularına karşılık da Çağlayan, sektörün kendi tasarladığı bir ürünü yapıp satabileceğinin ortaya çıktığını vurguladı. Eskiden bunu yapmak mümkün olmadığının altını çizen Çağlayan, şöyle devam etti:

"Türk otomotiv sektörü, maalesef bu konuda çekingen davranıyordu, cesur davranamıyordu. Şartlar da bir yerde onu getiriyordu. Ümit ediyorum ki inşallah bunu diğerleri takip edecek. Yani Türk otomotiv sektörü, dışardan kendisine lisans verilen değil, kendi markasını, kendi sektörünün dizaynını, tasarımını yapan, dolayısıyla motorunu, aktarma organını Türkiye'de yapan bir yapıya dönüşecek. Yoksa her sene 7 milyar dolara yakın motor ve aktarma organı ithal ederek, sektörü istediğimiz noktaya getiremeyiz. Cari açık ve dış ticaret açığı açısından önemli. Bu tür girişimler, uluslararası arenada ortaya çıkışlar Türkiye'ye yapılacak olan yatırımların şiddetini artıracak. Dün Rahmi Bey (Rahmi Koç) ile görüştüm. Sayın Koç da fuarda (Cenevre) geldi, beni ziyaret etti. Ford, Türkiye'ye yaklaşık 1,5 milyar dolarlık yatırım yapacak. Biz de teşvik sistemimizde otomotiv sektörü başta pek çok sektörde ithalata ciddi bağımlı sektörlerimizi Türkiye'de üretim ve yatırımını temin etmek için önemli destek vereceğiz. Otomobil motoru ve aktarma organları, stratejik yatırımlar çerçevesinde olacak. En yoğun teşviki alacak bölüm de, stratejik yatırımlarda olacak. Teşvik sistemini sayın Başbakanımıza sunduk. Bir iki ufak tefek konular görüşülüyor. Önümüzdeki hafta inşallah Sayın Başbakanımızın programına paralel olarak ilan edeceğiz.