Çağlayan'dan AB'ye: Vizeleri hafifletmeyin, kaldırın

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa Birliği (AB)'ni Türkiye’ye uygulanan vize muafiyetini kolaylaştırma yerine kaldırmaya çağırdı. Çağlayan, Avrupa'ya yük katmak değil yük almak için gelen girişimcilere uygulanan vizeyi de insan hakları ihlali olarak değerlendirdi.
Ekonomi Bakanı Çağlayan ve AB Bakanı Egemen Bağış, TUSKON’un ‘Türkiye-AB Ortak Çıkarları Yeniden Değerlendirme’ konulu konferansı kapsamında verilen gala yemeğine katıldı. TUSKON’un davetlisi olarak Türkiye’ye gelen AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle ve AB Ticaretten Sorumlu Komiseri Karel De Gucht’un da bulunduğu yemekte söz alan Çağlayan, Avrupa Birliği'nin Türkiye için büyük önemi olduğunu belirtti.
Çağlayan, vizelerde Türkiye'ye kolaylık tanınmasını öneren Stefan Füle'ye "Dünyanın 17’nci, Avrupanın 6'ncı büyük ekonomisi olup Avrupa sermayesinin yüzde 80'ini ülkesine çeken, Avrupa'nın pek çok ülkesinin yoğun bakım çadırında olduğu dilimde büyüme şampiyonu olan Türkiye’ye vizeyi hafifletmeyin, vizeyi kaldırın." diye seslendi.
Avrupa’ya yük katmaya değil yük almaya gelen girişimcilere vize uygulamayı insan hakları ihlali olarak niteleyen Çağlayan, şunları kaydetti: “Keşke biz de bir Alman'ın Fransa’ya gittiği, bir Fransız'ın ülkemize geldiği, bir Bulgar'ın veya Roman'ın ülkemize geldiği gibi Avrupa'ya gidebilsek. Sayın Füle, sizden vizenin tamamen kaldırılmasını istiyorum, siz Türkiye dostusunuz. Ülkemize Pozitif Gündem ile geldiniz. Ama sizden ricamız şu; Pozitif Gündem ile gelirken pozitif yaklaşımla gelin negatif yaklaşımla gelmeyin. Türkiye AB'nin iyi bir partneri. Bakın bugün İngiltere'de evlerde kullanılan 3 televizyondan biri bize ait, yine her 10 buzdolabından 8'i Türkiye'de üretiliyor. Bunu iyi bilin, iyi anlayın."
Gümrük Birliği'nin Türkiye sanayisine rekabeti öğrettiğini savunan Ekonomi Bakanı, "Şu an Türkiye’ye yabancı yatırımın yüzde 80'i Avrupa'dan geliyorsa, ihracatın yüzde 20'sini Avrupa'ya yapıyorsak kimse kerameti kendinden menkul bilmesin." ifadesini kullandı. Zafer Çağlayan, çevirmene de "Bu sözümü nasıl çevireceksin bilmem." diye takıldı.
Türkiye ekonomisini öven Bakan Çağlayan, şöyle devam etti: “Kimse karakaşımıza kara gözümüze gelip ülkeye yatırım yapmadı. Aldığımız aşamalarda iktidarın 9 senede uyguladığı mali disiplin ve ekonomide aldığı karar ile reformların önemli rolü var. Türkiye'yi nerede görürseniz görün bugün bu konumu ve yapısı ile AB'nin akciğerleri, yani temiz hava sahasıdır. Eleman bulamadığı, genç nüfus bulamadığı için Avrupa’nın çıkış kapısı Türkiye'dir. Avrupa'nın en doğusunda, Asya'nın en batısında bulunan bir devlet olarak Türkiye, kıtanın sıkıntılarını giderecek önemli bir antibiyotik. Türkiye bugün pek çok ülkede örnek alınıyor. Gittiğim ülkelerde ekonomide elde edilen başarının metotlarını soruyorlar, anlatıyorum. Bakın Avrupa şu an Yunanistan’a ense traşı yapıyor. Eğer bugün onlar yerine Türkiyeyi AB’ye alsalardı berberlik yapmayacaklardı.”
Çağlayan, Demokratik Açılım, yeni anayasayı AB istediği için değil, Türkiye için, toplum için yaptıklarını sözlerine ekledi.

BAĞIŞ: BİZ AB'Yİ EKONOMİK BİRLİK OLARAK DEĞİL BARIŞ PROJESİ OLARAK GÖRDÜK
AB Bakanı Egemen Bağış ise Türkiye’nin 2011'in ilk 6 ayında yüzde 10,2 büyüme ile Avrupa'nın en fazla büyüyen ülkesi olduğunu, bunda Gümrük Birliği'nin büyük payı bulunduğunu anlattı. Avrupa’nın büyük bir buhran ile karşı karşıya kaldığından söz eden Bağış, Türkiye’nin buna duyarsız kalamayacağını dile getirdi.
Ekonomik bunalıma rağmen Avrupa’nın barış ve refah kıtası olduğuna işaret eden Bağış, “Biz AB'yi ekonomik birlik olarak değil barış projesi olarak gördük. Orada yerimizi alma kararlılığından ödün vermedik, vermeyeceğiz.” dedi.
Türkiye’nin Avrupa’nın 6'ncı büyük ekonomisi olduğunu dile getiren AB Bakanı, şunları söyledi: “Artık sorunları aşmak adına G 20'de öneriler ortaya koyan bir devletiz. Artık ‘Sık dişini Avrupa Türkiye imdada yetişiyor’ deme konumuna geldik. Biz, hiçbir zaman Avrupa'nın sorunlarına duyarsız olamayız. Dış ticaretimizin yüzde 50’si Avrupa'ya. Avrupa kemer sıktığında biz onu hissederiz. Ekonomik sıkıntıları aşma adına gerekeni yaparız.
AB Bakanı PKK’ya tavır almayan Avrupalı siyasilere de Bağış, bunların ‘Kediye kedi’ dediklerini ama teröriste terörist gibi muamele etme kabiliyetini ortaya koyamadıklarının altını çizdi.
AB Komisyonu’nun Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecini diri tutmak için yeni bir gayret içinde olduğunu aktaran Egemen Bağış, sözlerini şöyle tamamladı: “Pozitif Gündem ile Türkiye-AB münasebetlerine yeni bir soluk getirmek istiyoruz. Çünkü hiçbir ülke AB kapısında vize için beklemezken biz bekliyoruz. Çünkü PKK mensuplarnın Türkiye'ye iadesinde Avrupalı dostlarımızdan destek bekliyoruz.
Kıbrıs'ın Türkiye’nin AB üyeliğine ön şart olarak getirilmesini hazmedemiyoruz. Yeni bir süreç başlatıyoruz. Kimi fasıllarda çalışma grupları oluşturup o fasıllar için çalışılması talimatını verdi. Önümüzdeki hafta bir heyet gümrük birliğine dair sorunları görüşmek üzere Brüksel’e gidecek.