Çağlayan'dan Japon Firmalara: Yatırım Kararı Alırken Teşvik Sistemini Inceleyin

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Japon firmaların Türkiye'ye yatırımda cimri davrandığından yakındı. Çağlayan, bu firmalara ülkede kar getiren alanları değerlendirmelerini, yatırım kararı alırken de yeni teşvik sistemini incelemelerini önerdi.

Türkiye ve Japonya'nın önde gelen şirketleri Irak'ta devreye alınacak ortak projeler için bir araya geldi. Bu çerçevede Türkiye Ekonomi Bakanlığı, Japonya Dışişleri Bakanlığı ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)'nun katkıları ile 'Irak'ta Türk-Japon İşbirliği Forumu' yapıldı.

Etkinliğin açılışına Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Japonya'nın Irak'ın Yeniden Yapılanmasından Sorumlu Büyükelçisi Mitsio Sakaba, DEİK İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı, Türk - Irak İş Konseyi Başkanı Ercüment Aksoy, Mitsubishi Yönetim Kurulu Başkanı Yorihiko Kojima ve Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık da katıldı.

Zafer Çağlayan, açılışta yaptığı konuşmada Japonya'nın Asya'nın en doğusunda, Türkiye'nin de en batısında olduğunu belirterek, "Her 2 ülke arasında ciddi bir mesafe var. Ama burada önemli olan Türk ve Japon halkı arasında gönül mesafesinin yakın olmasıdır. " dedi.

Küresel krizin ABD ve Avrupa ekonomilerini sarstığına işaret eden Çağlayan, "Artık süper ekonomilerin bırakın büyümeyi daha az küçülmeyi hedeflediği bir dönemdeyiz. Bununla birlikte küresel sorunların küresel işbirliği ile aşılacağı bir dönemdeyiz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin dünyada dolanan kara bulutlara rağmen başarı öyküleri yazdığını dile getiren Çağlayan, şunları kaydetti:

"Geçenlerde ilk çeyrek büyüme oranları açıklandı. Avrupa ekonomileri küçülürken, Brezilya binde 8, ABD ise yüzde 2 büyüdü. Böyle bir ortamda Türkiye, yüzde 3,2 büyüdü. 2010' da yüzde 9,2 , 2012'de de yüzde 8,5 büyüme elde eden Türkiye, ekonomide önemli aşamalar aldı. En önemlisi büyümesini ihracatla yapar hale geldi.

Diğer yandan son senelerde ülkemizin ihracatı gözle görülür biçimde arttı. Bundan 8-9 ene evvel ihracatımızda Avrupa Birliği'nin payı yüzde 52 idi. Geçen sene yüzde 46'ya kadar geriledi. Bu sene Avrupa Birliği ekonomilerinde görülen daralmadan dolayı payı 40'ın da altına indi.

Bununla birlikte Türkiye, ihracatının yüzde 45'in siyasi gerilim ve bölünmelerle anılan Kuzey Afrika ile Ortadoğu ülkelerine yapıyor.

Yani dış satımda yüzde 75 payı bulunan Avrupa ve Kuzey Afrika ile Ortadoğu'da talep daralmasına rağmen geçen sene Cumhuriyet tarihinin en büyük mal ihracatını yaptık. Yine hizmet ihracatı, geçen sene hizmet ithalatının 2 katı oldu. Dolayısıyla Türkiye 2011'de toplam 436 milyar dolar dış ticareti olan bir ülke haline geldi.

Bu ortam bir yana Türkiye ve Japonya arasında dış ticaret giderek artıyor. 2 ülkenin milli gelirleri 6,5-7 tirliyon doları buldu. Bununla beraber Irak, gayet başarılı ve iyi bir performans ortaya koyuyor.

Irak, şu an Ortadoğu'da Suudi Arabistan'dan sonra 100 milyar dolar ile ikinci büyük bütçesiye sahiptir. Umuyoruz çok daha büyük ekonomik gelişmelerle karşı karşıya kalacaktır. 3 sene içinde Irak'ın sadece petrol ihracatı 140 milyar doları geçecek. Bu durum hakikaten ülkede iyi bir geleceğin oluşacağını, Irak'ın ne denli önemli fırsatlar ihtiva edeceğini ortaya koyuyor."

Bakan Çağlayan, Türkiye'nin Afrika ve Ortadoğu'nun tek yeraltı zenginliklerine odaklanmadığını, beşeri sermayesine de önem verdiğini vurguladı. Çağlayan, "Diliyoruz ki Irak sadece petrol ihracatı yapmasın, önemli bir mal ve hizmet ihracatçısı, olsun." dedi.

Türkiye'den firmaların her türlü tehlikeyi göze alarak Irak'a yatırım yaptığına dikkat çeken Çağlayan, şöyle devam etti:

"Biz, güç günlerin, bölgelerin, ülkelerin insanlarıyız. Türk girişimciler bundan dolayı Afganisan, Irak ve Libya'dadır. Dünyanın her tarafında olmaya da devam edecektir. Bundan dolayı bir kaygımız yoktur. Türk müteahhit firmalarımız Irak'ta 13 milyar dolara yakın başarılı projeler ortaya koydu. Irak'ın üretim, ticaret deseninin ve ihracatını çeşitlendirmek adına önemli yatırımlar yaptı, yapacaklar da. Çünkü biz, Irak'ı seviyoruz. Irak bize ırak değil.

Şimdi Japonya da Türkiye ve Türk işadamları sayesinde Irak'a ırak olmayacak. Bu birliktelik, bu ortaklık Asya'nın en doğusunda bulunan Japonya ile en batısında bulunan Türkiye'yi Irak'ta beraber iş yapma noktasına getirecektir. Bu, hakikaten örnek bir çabadır.

Ülke olarak firmalarımız yüz akımızdır. Bunların katkıları ile Türkiye, müteahhitlik alanında Çin'in ardından dünyanın ikinci ülkesi. Artık diliyoruz ki Japon firmalarımızla Türkiye'de yollarda, Boğaziçi Köprüsü'nde olduğu gibi kardeş Irak'ta da güçleri birleştirelim. Irak'ı da işin içine katarak Ortadoğu'da işbirliğini hayata geçirelim. Bizde 'Bir elin nesi var iki elin sesi var' diye bir söz var. Gelin iki el olalım, güç birliği yapalım."

Türkiye'nin dünyanın güvenilir limanlarından biri olduğunu anlatan Ekonomi Bakanı, şunları aktardı:

"Sabah Mitsubishi CEO'su ile sohbet ettim. Ona Japonların Türkiye'ye yatırımda cimri davrandığını söyledim. Maalesef onlar cmiri davranarak çok şey kaçırıyor.

Türkiye; genç nüfusu, coğrafyası ve lojistiği ile dünyada rekabet edilebilir bir ekonomi imkanı sunuyor. 75 milyon nüfus bulunuyor, yaş ortalaması 29. Tabii Türkiye'nin tek nüfusuna, nüfus yapısına bakmak yanlış olur. Daha geniş bir obejiktiften, perspektiften Türkiye'ye bakmakta fayda var. Çünkü 56 ülkeye 4 saatlik uçuş mesafesinde. Bu 56 ülkede 24 trilyon dolarlık milli gelir söz konusu. Burada dünya mal ticaretinin 8 trilyon doları söz konusu. Bu bölgede gelecek 10 senede nüfusun büyük bölümü orta gelirli olacak. Tüketim kalıpları derğişecek. tüketim kalıpları değişecek.

Evet, Japonya ile ilişkiler yeni bir boyut kazanıyor. Çünkü Türkiye ve Japonya bir birlerini yeni yeni tanımaya başladı. İşbirliği fırsatlarını yeni yeni anlamaya başladı. Yakın tarihte Cumhuriyet tarihinin en bonkör, en cömert teşvik sistemini hazırladık. Uluslararası yatırımcılara fırsat veren bir sistem ortaya koyduk. Ben, gelinen aşamarda Japonları teşvik sistemini iyi incelemeye, bu anlamda Türkiye'de yatırım kararlarına farklı bir pencereden bakmalarını bekliyorum."

Zafer Çağlayan, Türkiye'nin pek çok ülke ile serbest ticaret anlaşmaları yaptığına temas ederken "Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması olan bir ülkedir. Şu an Türkiye ve Japonya serbest ticaret anlaşmalarında görüşmelere gelmemiz çok önemli. " yorumunu yaptı.

DEİK İCRA KURULU BAŞKANI: TÜRK VE JAPON ŞİRKETLER IRAK'TA ORTAK PROJELER GERÇEKLEŞTİrECek

DEİK icra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı ise Türkiye'nin Irak coğrafyasının önemli aktörlerinden biri olduğunu söyledi.

İki ülkenin dostane ilişkileri olduğundan söz eden Yırcalı, "İki ülke arasında bağlar halklar arası münasebetlerle güçlenmektedir. İhrcatta ikinci ülkedir, Türk iş dünyası Irak'ta hiçbir zaman güvenlik kaygıları ile hareket etmedi. Şu an da ülkenin yeniden yapılanmasına büyük önem veriyor. Bu çerçevede Türk ve Japon şirketleri şirketleri ortak projeler hayata geçirecek. Yenirden yapılanrdırmada iki ayak var, bunlardran biri Irak'ın enerji kaynaklarının dünyaya aktarılması ve yeniden ele alınması." şeklinde konuştu.

Türk, Japon ve Iraklı yatırımcılara üçlü komiteler kurmayı öneren Yırcalı, bu komiteler vasıtası ile güç birliği imkanlarının belirlenmesini, ortak proje havuzlarının oluşturulması gerektiğini vurgladı.

JAPONYA, IRAK VE BÖLGESİNE 6,7 MİLYAR DOLAR AKTARDI

Japonya'nın Irak'ın yeniden yapılanmasından sorumlu Büyükelçisi Mitsio Sakaba da Japonya olarak ülkeye 5,8 milyar dolar aktardık. Diğerleri ile 6,7 milyar dolara denk geliyor. " dedi. Sakaba, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kaynak aktardığımız alanlar arasında liman, yollar, altyapı yatırımları, elektrik santralleri ve petrol rafinerileri bulunuyor. Bundan sonra da enerji ulaşım sigorta gibi pek çok ekonomik ve sosyal konularda yardımda bulunmayı istiyoruz.

Son senelerde Irak'ta yabancı firmaların aldığı ihale olarak Türkiye en büyük rakama ulaştı. Japonya için Türkiye önemli. Irak'ta güvenlik problemleri, değişik problemlerden dolayı Türkiye ile işbirliği yapmak önemli. Tütrkiye'nin tecrübesi, insan networku önemli. Bu bölgede Türkiye ile işbirliği yapmak kazan kazan şeklinde sonuç vereceği için önemli.