"Çağrı operasyonu" davası

İSTANBUL (İHA) - Bursa'da düzenlenen 'Çağrı Operasyonu' sonucu gözaltına alınan, aralarında Albay Aydın Yeşil Emniyet Amiri Ömer Şen'in de bulunduğu 27'si tutuklu 51 sanığın yargılanmasına başlandı. Sanıklardan birinin savunması sırasında Şerefcan olayını hatırlatarak, "Şerefcan'ın annesi tüm Türkiye'yi kandırdı. Nevin beni kandırmış çok mu" demesi salondaki herkesi şaşırttı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya çete lideri olduğu öne sürülen Ahmet Karakaş, Emniyet Amiri Ömer Şen, Uzman Çavuş Taşkın Akyün ve 4 polis memurunun da bulunduğu 27'si tutukulu 28 sanık katıldı. Duruşmada söz alan Ahmet Karakaş, suçlamaları kabul etmeyerek, kendisinin Bursa'da Organize Suçlar Şubesi'ne 200 metre ileride bir spor kompleksi kurduğunu ve emniyetin kendisine "Diyarbakırlı biri burada işletme kuramaz" diyerek kendisiyle uğraşamaya başladığını belirtti.

Daha sonra polisin bu operasyonu düzenlediğini, işin içine emniyet ve askeri personeli de katarak da sözde çetenin alt yapısını oluşturduğunu belirterek, suçlamaların komplodan ibaret olduğunu söyledi. Karakaş, suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini istedi.

Sanıklardan Medeni Keklik, Cavit Kargalı'yı tehdit etmediğini belirterek, "Nevin Sevcan'ın Cavit'e 40 milyar borcu varmış. Ben Nevin'e kefil oldum. Nevin borcunu ödemeyince ben Cavit'e 40 milyar borcu ödedim. Onunla görüşmem bundan ibarettir" deyince Mahkeme Başkanı, "İyi tanımadığın birine niye kefil olursun?" diye sordu. Hakimin sorusu üzerine Medeni Keklikci, "Şerefcan'ın annesi tüm Türkiye'yi kandırdı. Nevin beni kandırmış çok mu" diyerek cevap verdi.

Duruşmada söz alan Ömer Şen, tanıklarla olan telefon görüşmesinin Bursa'da hakkında devam eden bir dava konusu gereği olduğunu söyledi. Ben daha önce Ahmet Karakaş hakkında işlem yapıp cezaevine sokmuş biriyim. Şu anda kendisiyle aynı cezaevindeyim bunu da anlamış değilim" diyerek savunmasına şöyle devam etti:

"Benim sık sık gittiğim bir bar vardı. İşletmecisi arkadaşım Mehmet Aslan'dı. Bir sefer gidişimde kardeşi Tuğran Aslan'ın elinde oyuncak silaha benzer şarjörü olmayan küçük bir silah vardı. Babasından kendisine yadigar kalan bu silah hoşuma gittiğinden bana verdi. 2-3 gün sonra Uludağ'a gezmeye giderken, jandarma arama yapıyordu. Ben de silah problem olmasın diye torpidoda bulunan silahı camdan dışarı attım. Silahın çalışmadığını biliyordum ancak işlemlerle uğraşmamak için attım.

Ben daha önce organize suçlar şubesinin amiriydim. Kastamonu'nun bir ilçesinde emniyet amirliğini yapmaktaydım. Sanıklara yardım etmem söz konusu değildir. Tahliyemi istiyorum."

Sanıklardan Uzman Çavuş Taşkın Akgün ise Bursa'da soruşturmayı yürüten savcıya ifade verdiğini söyleyerek, "Savcı bana sanıkların PKK örgütü mensubu olduklarını söyleyerek 'Nasıl yardım edersin' diye sorunca başıma kaynar sular döküldü. Sanıklardan Hamit Bulut, Cabbar Çiçek, Medeni Keklikçi'yi tanırım.

Medeni'nin dolandırıldığını duymuştum. Kendisine yardımcı olmak için OYAK Bank'tan 20 milyarlık ev kredisi çekmiştik. Daha sonra bu vesileyle Ahmet Karakaş ile tanıştım. Ben Bursa'da sivil ekiplerdeyim. Cinayet, gasp işlerine bakıyorum. Bursa'daki halkın yüzde 80 ile merhabam vardır. Sanıklardan Cabbar Çiçek de görüştüğüm kişilerdendi. Cabbar Çiçek'in bana yardımları sayesinde 3 cinayeti çözdüm. 15 tane takdir belgem var. Örgüte yardım ve yataklık yapmam söz konusu değildir" dedi.

Mahkeme heyeti, avukatların ve tutuksuz sanıkların ifadelerini almak için duruşmayı yarına erteledi.