Şaron ve Çakan'ın görüşmede, İsrail'in 20 yıl süresince, metrekübü 1 dolardan yılda 50 milyon metre küp su ithal etmesi konusunda anlaştıkları bildirildi.
İsrail Maliye Bakanlığı, bu anlaşmanın İsrail'e çok pahalıya mal olacağını belirterek deniz suyunun arıtılmasının daha ucuz olacağını ifade ederken İsrail İçişleri Bakanlığı ise, görüşmeden bu sonucun çıkmasını memnuniyetle karşılayarak bu anlaşmanın taraflar arasındaki stratejik ilişkileri arttıracağı için çok önemli olduğunu ifade etti.
İsrailli bir kaynak, görüşmenin taraflar açısından olumlu olduğunu ancak Türkiye'nin sert tavrı karşısında İsrail'in bu sözü verdiğini belirterek İsrail'in bu sözü 4'üncü kez verdiğini ve bu şekilde vakit kazanmaya çalıştığını ileri sürdü. Kaynak, nakliye işlemi tamamlanmadan fiyat üzerinde anlaşmaya varmanın güç olduğunu vurguladı.
İsrail, Manavgat suyunu ülkeye petrol tankerleriyle getirmeyi ve Aşkelon limanında özel tesisler ve pompalar yapmayı planlıyor. Ancak İsrail Maliye Bakanlığı ile altyapı bakanlıkları Türkiye'den su ithal etmek için gerekli altyapının inşa edilmesinin çok maliyetli olacağı gerekçesiyle bu fikre karşı çıkıyor. Türkiye'nin nakliye işinin, bir Türk şirketine verilmesi için baskı yaptığı ileri sürüldü.
İsrail Sosyo Ekonomik Kabinesi, 20 Mart'ta ilk kez Türkiye'den su satın alacağını resmi olarak beyan etmişti. İsrail ile Türkiye arasındaki su müzakereleri eski İsrail Başbakanı Ehud Barak döneminde yaklaşık 3 yıl önce başladı. Taraflar arasındaki müzakerelerin devam etmesi ve hatta İsrail Maliye Bakanlığı'nın suyun Türkiye'den taşınması için bir ihale açmasına rağmen İsrail, Türkiye'den su ithal edeceğini hiçbir zaman resmi olarak halka açıklamadı.
Ancak 20 Mart'ta alınan resmi kararın, Türkiye'den su ithaline karşı çıkan maliye ve altyapı bakanlıklarını da bu konu üzerinde çalışmaya zorlayarak, 2 yıldır sürümcemede kalan bu meselenin en kısa zamanda çözülmesine yol açması bekleniyordu.