İSTANBUL (İHA) - Alaattin Çakıcı'nın Türkbank ihalesine fesat karıştırmak suçundan yargılandığı davaya devam edildi. Duruşma, Çakıcı'nın Türkiye'ye iadesine ilişkin evrakların beklenmesi için ertelendi.
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Alaattin Çakıcı gelirken, avukatları da duruşmada hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, Çakıcı'nın Türkiye'ye iadesine ilişkin mahkemeye gönderilen yazıya cevap verilemediğini belirtti.
Söz alan Çakıcı'nın avukatı Mustafa Avlağı, "Müvekkilimizin Türkiye'ye iadesinin kapsamı belirlenen davanın esasına girilip yargılamaya devam olunması yasaya uygun olmayacaktır. Bu konudaki belgelerin ve iade evrakının beklenmesi müvekkilimin de savunmasının alınmamasını talep ediyorum" dedi.
Avukat Muammer Demirtaş ise Çakıcı'nın daha önce cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan özel yetkili İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi önceki adı DGM'de yargılanıp mahkum olmuş bu suçun cezasını infaz ettiğini söyledi. Demirtaş savunmasında, "İhaleye fesat karıştırmak suçunun yasada öngörülen ceza süreleri tutuklu kaldığı süre ve başka suçlardan tutuklu bulunması hatta hüküm verilmiş olması gözetilerek bihakkın tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.
Daha mahkemede verdiği ifadeleri tekrar ettiğini söyleyen Alaattin Çakıcı mahkemede verdiği ifadesinde, "Avusturya, Fransa'ya sormadan beni Türkiye'ye iade etti. Bana, 'Sen solcu olsan, Kürt kökenli olsan iade etmezdik. Şu anki hükümet senin düşüncene yakın olduğu için iade ediyoruz' dediler. Ben Müslümanım ama İslam'ın siyasallaşmasına karşıyım. Beni Türkiye'ye iade eden mahkeme bir hafta sonra aldığı bir karar ile bir başka suçtan aranan bir kişiyi iade etmedi. Oysa ben 5 idamla yargılanıyordum. Ne sinegoga, ne kiliseye ne de camiye yaranamadım" ifadelerini kullandı.
Kendisini Türkiye'ye karşı kullanmak istediklerini ancak kendisinin buna izin vermediğini belirten Çakıcı, "Türkiye'ye iğne ucu kadar dahi zarar vermedim. Yaşım 53, Çakıcı'ya bir 20 sene daha verseler ne olur? 3 çocuk sahibi oldum. Biri insan hakları konusunda çalışıyor, biri ekonomi, diğeri de iki üniversite bitirdi ve doktorasını yapıyor. Çocukluklarım ile ilgilenemedim. Şimdi beni serbest bıraksanız.
Kişinin etik değerleri değişmez. Ben de değişmem. Belli bir yaştan sonra zaten kişilikte değişme olmuyor. Ancak bu durum tahliye olduktan sonra birini öldüreceğim anlamına gelmez. Hasımlarımız var. Yaşadığımız süre boyunca da olacak. Bizim hayatta emeklilik olmaz. Emeklilik Azrail'e davetiye çıkarır. Erken ölüme neden olur. Benim felsefemde barışmak da yok. Tekirdağ'da hastaneye gidiyorum. Burada da beni hasımlarım öldürebilir. Devlet suç işleyenle mağdur olana eşit olarak savunmalı. Diğer türlü vicdanı adliyenin kapısında kalmış olur. Avusturya'da AB için beni koz olarak kullanacaklardı" açıklamalarında bulundu.
Mahkeme heyeti, Çakıcı'nın Türkiye'ye iadesine ilişkin evrağın, hangi suçlardan iade edildiğine dair belgelerin Adalet Bakanlığı'ndan yeniden istenmesine, dosyadaki tevkif müzekkeresinin infaz edilip edilmediğinin bulunduğu cezaevinden sorulmasına karar verdi.
Çakıcı'nın savunmasının Adalet Bakanlığı'na yazılan yazıya cevap geldikten sonra alınmasını, tahliye talebinin ise reddine hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, iş adamı Korkmaz Yiğit'in, Türkbank ihalesinin lehine sonuçlanması için ihaleye giren kişi ve şirketler ile irtibata geçtiği, bunun yanında ihaleyle ilgilenen Alaattin Çakıcı ile işbirliği yaptığı anlatılıyor.
"Alaattin Çakıcı'nın ihaleye girmek isteyen kişileri silahlı teşekkülün korkutucu tehdit gücünü kullanarak ihaleden çekilmeye zorladığı" ifade edilen iddianamede, Çakıcı'nın "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak" ve "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.