Çalışan anneyi tek kalıba sokmak imkansız. Bazı anne ve babalarımız 'Ben çalışan anne- çalışan baba olmak istiyorum' diyerek hareket ediyor. Çünkü çalışan anne de baba da çocuğuyla ilgilenmek durumunda. Çünkü ne sadece annenin ne de sadece babanın ilgisiyle çocuk tatmin olmuyor. Kız çocuk da erkek çocuk da olsa her iki ebeveynin ortak ilgisine ihtiyacı var. Çünkü değişik tatminleri ve beslenmeleri söz konusu oluyor.
Dolayısıla ilk olarak ailenin çalışma modeli incelenir. Eğer anne çok çalışıyorsa, baba çok geç geliyorsa, çocuğunu çok az görüyorsa ne yapılmalı? Ya da anne saat 6'da geliyorsa ve anne de çocuğun uyku saatinde 9'da, 9.30'da uyuyorsa nasıl davranılmalı? Baba hangi saatte geliyor? Eğer baba çok geç geliyor da göremiyorsa o zaman hafta sonunu nasıl değerlendirmeliyiz? Tüm bunları bireysel olarak danışmaya gelen aileye kendi rutinlerini göz önünde bulundurarak bir formül üretiriz. Tabi bunun biraz üşüttüm, ilaç kullan, geçer gibi bir formülü yok. Tbbi bir reçete de yok. Her ailenin kendine özgü, bireysel bir programı var. Ailenin kendi gerçeğine göre organize olmakta yarar var. Çünkü gerçekçi olan bu. İstese de anne-baba bir kaç gün çaba sarf ediyor, sonra her şey orjinaline dönüyor.
Burada önemli olan kayıtsız şartsız anne-babanın kendisiyle ilgilendiğini çocuğun fark etmesi. Eğer çok uzun seyahatler yapıyorsanız görüntülü konuşmadan yararlanabilirsiniz. Ben Amerika'da da, Van'da da, İstanbul'da da olabilirim. Evim dışında nerede olursam olayım çocuğumla iletişim kurmak için kaynağımız var. Onun haricinde iş programınız yoğunsa 'Hayatım uyku saatin gelene kadar ben seni gelip öpeceğim ama seninle oynamaya vakit bulamadığımı biliyorsun. Ancak haftasonu söz veriyorum' diyebilirsiniz. Cumartesi, pazar... Hangi gününüz müsaitse, 'Sadece baş başa, sadece seninle birlikte olacağız ve seninle ortak bir program geliştireceğiz' diyebilirsiniz. Ne yapmak istiyorsak... Spor mu yapacağız birlikte, markete mi gideceğiz, yürüyüş mü yapacağız... Bir anne için çocuğuyla beraber ev toplamak bile harika bir etkinliktir. Birlikte yapmak önemli. Salatayı birlikte yapabilirsiniz, onun çoraplarını birlikte yerleştirebilirsiniz, gezmeye çıkacağınız zaman ona da sorumluluk verebilirsiniz. '3 tane elma, 5 tane domates alacağız, bu da senin sorumluluğun' diyebilirsiniz. Aynı zamanda gruplama, sıralama, sınıflama, matematik gibi şeyler de olur. İlla lego ya da evcilik oynamanız gerekmıyor. Tabi keşke onu da oynayabilseniz... Çocuğunuzun odasına giderek onunla birlikte, onun istediği oyuncakla, onun istediği sistemle oynayabilirsiniz. 15-20 dakikadır zaten. Ne kadar çok uzatırsanız uzatırsınız tabi. Burada en çok tuzağa düşülen nokta kitap okuma saatleridir. 1 kitap, 2 kitap, 3 kitap okunur... Artık tükeniyor anneler. Bu nedir, çocuk her halikarda annesini, babasını yanına almıştır. Fırsat bu fırsat diyerek ne kadar çok uzatırsam o kadar çok birlikte olurum hesabını yapar. Bunun için her akşam 15-20 dakikanızı ayırmanız yeterli. Eğer 2 çocuğunuz varsa anne-baba olarak paslaşabilirsiniz.
Ben iyi bir çalışan anne-baba olma noktasında bir başka noktayı daha önemsiyorum. Kendi özel programınızı çocuklarınız için yeniden oluştururken kendiniz de bireysel olarak ve anne-baba olarak da mutlaka haftada 1 saat, 2 saat de olsa zaman ayırmanız gerekiyor. Tekrar sevgili olduğunuzu hatırlamanız gerekiyor. Ruh sağlığı düzgün ve kendine zaman ayırdğığ için deşarj olmuş, kendini iyi hisseden anne-babalar her zaman çok daha iyi bir ebeveyn olurlar. O mutluluk enerjisi daha kolay yansır çocuklara.
Gerginlik ve vazife duygusuyla yapılan işler olumsuz enerjiye neden oluyor. 'Hadi canım, bitmedi mi, tamam' ya da hep sen kazanıyorsun da küsüyor vs. gibi çatışmalarıyla geçen oyun saatini hiçbir zaman önermiyoruz.