İSTANBUL (İHA) - Çocuklarını çalışarak büyüten annelerin, çalıştıkları süre içinde bir çok sorunla karşılaşabildikleri bildirildi.
"AnneCocuk.com" sitesinden derlenen bilgilere göre, çalışan annelerin bir bölümü ekonomik yetersizlikler nedeniyle, bir kısmı da ekonomik bağımsızlıklarını kaybetmemek veya mesleklerinden uzak kalmamak için çalışıyor. Her iki koşulda da çalışan annelerin en önemli sorunları çocuk bakıcısı arayışı, aşırı sorumluluk yüklenme, zihinsel ve bedensel yorgunluk ve suçluluk duygusu olarak sıralanıyor.
ÇOCUK BAKICISI ARAYIŞI
Uzman Psikolog Şebnem Kartal, yaptığı araştırmalar sonucu, çalışan annelerin en büyük sorunlarının çocuk bakıcısı arayışı olduğuna değinerek, "Çocuğunuza kimin bakacağına doğumdan önce baba ile birlikte karar verin. Eğer çocuğunuza bakmasına karar verdiğiniz kişi bir akraba ise bu kişinin çocuğunuza bakmaya gerçekten gönüllü ve uygun olduğundan emin olun. Bu kişiden çocuğunuza mümkünse kendi evinizde bakılmasını isteyin. Çocuğunuzun geceleri ve hafta sonları sizinle kalmasını sağlayın. Çocuğunuzun bakımı ve eğitimi ile ilgili tüm beklentilerinizi açık bir şekilde bakıcıya bildirin" dedi. Kartal, ebeveynlerin çocuklarına bakılmasını istedikleri kişinin bir çocuk bakıcısı olması durumunda ise bu kişinin çocuk bakıcılığı için gerçekten yeterli ve uygun olduğundan emin olunmasını belirterek, "Bu kişiden de çocuğunuza kendi evinizde bakmasını isteyin. Evinizde yatılı kalarak çocuğunuza bakmasını asla talep etmeyin. Bakıcının çalışma düzenini ve iş tanımını önceden belirleyin. Yeterli bir süre çocuğunuza bu kişiyle birlikte bakın ve çalışmaya başlamadan önce aşamalı olarak günün belirli saatlerinde evden uzaklaşarak çocuğunuzu bu uzun süreli ayrılığa yavaş yavaş alıştırın" şeklinde konuştu.
Psikolog Şebnem Kartal, çocuklarına bakıcı aramak isteyen ailelerin, bakıcıda sahip olması gereken özellikleri şöyle sıraladı: "Bakıcıyı mümkünse evinde ziyaret edin, çocuklarıyla ilişkisini gözlemleyin. Referanslarıyla ve komşularıyla görüşün, gerekli belgeleri temin edin. Bakıcının temiz, düzenli ve dürüst olmasına, aile yaşantısının düzenli olmasına, dakik ve elinin çabuk olmasına, sevecen ve güleryüzlü olmasına, esnek ve hoşgörülü olmasına, katı kuralcı olmamasına, yeniliğe ve değişime açık olmasına, sabit fikirli olmamasına, sorumluluk ve insiyatif sahibi olmasına, iletişim becerisinin olmasına, yaş ve kişilik olarak bakılacak çocuğun annesine benzemesine, sabırlı olmasına, eğitimli, kendini yetiştirmiş ve bilinçli olmasına, çocuğu ya da işe devamını etkileyecek bir rahatsızlı ğının olmamasına ve sigara içmemesine dikkat edin."
AŞIRI SORUMLULUK YÜKLENME VE BEDENSEL YORGUNLUK Çalışan annenin en önemli sorununun aşırı sorumluluk yüklenmesi ve yorgunluk olduğunu belirten Psikolog Şebnem Kartal, çalışan annelerin gerek evde gerekse işte bir süre yanlızca acil ve önemli olan işleri yapmaları sonucu yüklerini hafifletebileceklerini söyledi.
Kartal, "Bazı işleri başkalarına devretmeyi deneyin, işyerinde iş arkadaşlarınızdan; evde ise eşinizden, varsa diğer çocuklarınızdan veya yakınlarınızdan yardım isteyin. Çocuğunuz yokken evinizle, kadın olduğunuz için eşinizden daha çok ilgilenmiş olabilirsiniz, bu aynı düzenin devam edeceği anlamına gelmez. Eşiniz yeni doğan bebeğinizi emziremez belki ama, bugüne kadar hep sizin hazırladığınız akşam yemeğini hazırlayabilir. Yükünüzün çok arttığını hissettiğiniz yerde bazı alışkanlıklarınızdan tamamen vazgeçin, bunun için kendinize önceden 'Vazgeçilebilirler listesi' bile hazırlayabilirsiniz. Örneğin, ev işleri için düzenli bir yardımcı alamıyorsunuz ve iki haftada bir mutlaka mutfağın dolaplarının temizlenmesini gerekli buluyorsunuz ve artık buna ayıracak zamanınız yok. O zaman bu alışkanlığınızdan vazgeçin ya da bu düşüncenizi terkedin. İnsan, yaşamında pek çok şeyden istifa edebilir, ancak annelikten istifa edemez" şeklinde konuştu.
SUÇLULUK DUYGUSU
Suçluluğun çalışan her annenin yaşadığı bir duygu olduğunu belirten Dr. Kartal, bu duyguyu hafifletmek isteyen annelerin, "Çalışmak zorundayım, çocuğum için para kazanmam gerekiyor", "Çalışmayı seviyorum, çocuğum mutlu bir anneyi hakediyor" şeklinde düşünmeleri gerektiğini belirtti. Çalışan annelerin çoğunun çocuk sahibi olmadan önce de çalışan kadınlar olduğunu belirten Kartal, "Önceden çalışma hayatı olan, üretken bir kadının uzun süre evde oturması, mesleki kaygılar, sosyal ve duygusal tatminsizlikler doğurur. Oysa her çocuk mutlu, üretken, kendisiyle barışık bir anneyi, kendisi için işini terketmiş, saçını süpürge etmiş bir anneye tercih eder. Unutmayın ki çocuğunuz sizin aynanızdır; siz mutluysanız o da mutlu olur, siz kaygılıysanız o da kaygılıdır, siz hayatla hep kavga ederseniz o da kavga eder. İşlerinizi planlı yaparak, hiçbir şey için çocuğunuza ayırdığınız zamandan çalmayarak ve bu zamanı en verimli şekilde değerlendirerek suçluluk duygusundan kurtulmaya çalışın. Hafta sonu onunla başbaşa yapacağınız bir doğa gezisi, haftanın 5 günü sabahtan akşama kadar onunla birlikte olup hiçbir şey paylaşmamaktan çok daha iyidir. Çocuğunuzla birlikte olduğunuz süre değil, bu süreyi nasıl değerlendirdiğiniz önemlidir. Bu sürenin azlığına ya da çokluğuna değil, çocuğunuzla kurduğunuz ilişkinin kalitesine ve bunu geliştirmeye odaklanmaya çalışın. Unutmayın çalışan bir annenin çocuğu olmak hayatta insana kaybettirdiklerinden çok daha fazla şey kazandırır" dedi.