Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Hakkari'de güvenlik güçlerine yönelik terör saldırısıyla ilgili, "Kavga edecek ne var, neyi paylaşamıyoruz- Ayrılık mı- Ayrılıksa bunu söyleyin, ne istiyorsanız dolaylı yoldan, karnınızdan konuşmayın. Neyse hedefiniz söyleyin. Bu millet etle tırnak olmuş. Onu ayırmanız mümkün değil ki" dedi.
Bakan Çelik, Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Bursa Şubesi tarafında Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi'nde (AKKM) verilen iftarda yaptığı konuşmada, şehitlerimize rahmet, ailelerine milletimize sabırlar diledi.
Çelik, her seferinde bir daha böyle olaylar yaşanmamasını dilediklerini ancak yine yaşanmaya devam edildiğini belirterek, "Derlerdi ki bu acıların, kusurların yaşanmasında devletin ciddi kusurları vardır. Onların neticesinde bu tablolar yaşandı. Bunun gerçeklik payı vardır mutlaka. Herkesin kusuru olduğu gibi özellikle terörün varlığının hissettirdiği bölgede devlet güvenlik güçlerinin de yapmış oldukları eksiklikler, yanlışlıklar vardır" diye konuştu.
Bu yanlışların ortadan kaldırılması ve atılması gereken adımların atılmasında çok ciddi, planlı bir çalışma sürdürdüklerini anlatan Çelik, şöyle devam etti:
"Demokrasi anlamındaki sorunların masaya yatırdık. Olağanüstün halden bölgeyi çıkardık ve kuzeyi, güneyi, doğusu, batısıyla özgür bir Türkiye'nin oluşması konusunda çalışmalara ilk günden itibaren başladık. 'Bütün vatandaşlar eşittir, aralarında ayrım olmaz' düşüncesiyle geçmişten gelen hataları ortadan kaldırmak için gerek mevzuat, gerekse uygulama, idari alanda adımlar attık. 'Yatırımlar konusunda sıkıntılar var' dendi, batıda yoğunlaşan kalkınma hamlelerinin, ülkenin önemli bir bölümünün bu hamlelerden mahrum bırakılmasının büyük problemler oluşturduğu ifade edildi ve dengeli bir kalkınma oluşması için çalıştık ve 10 yılda yüz binlerce vatandaşımızın istihdamının oluşmasında önemli mesafeler aldık. Yatırım, demokrasi, haklar açısından eksiklerin giderilmesi için önemli adımlar atıyor olmamıza rağmen, terör yine devam ediyor. Bu konunun terör bölgesindeki kardeşlerimiz tarafından da ciddi bir şekilde takip edilmesi gerekiyor."
"Bizim bölüşemeyeceğimiz, paylaşamayacağımız hiçbir şey yok" diyen Çelik, şunları kaydetti:
"Milletin derdiyle dertlenen, millet ne isterse onu baş tacı yapan bir iktidar var. O halde kavga edecek ne var, neyi paylaşamıyoruz- Ayrılık mı- Ayrılıksa bunu söyleyin, ne istiyorsanız dolaylı yoldan, karnınızdan konuşmayın. Neyse hedefiniz söyleyin. Bu millet etle tırnak olmuş. Onu ayırmanız mümkün değil ki. Çanakkale'de mezar levhaları, aileler içice. Türkiye'nin her tarafında etle tırnak olmuşuz. Neyi nasıl ayıracaksınız- Bu mümkün değil ama 30 yıldır Türkiye'ye kini olanlar, Türkiye'nin birinci derecedeki hinterlantı, yüzyıl önce terk ettiği hinterlantaki hakimiyetini güçlendirme, sağlama, dünya devleti olması yolundaki yürüyüşü konusunda rahatsızlık duyanlar Türkiye'nin önüne 30 yıldır bu belayı koydular."
-"Sorun varsa getirin çözmeye hazırız "-
Çelik, mazeret söyleyecek bir şey olmadığını dile getirerek, şunları aktardı:
"Sorun varsa getirin çözmeye hazırız ama silah neden be kardeşim- Neden silah- Kimi öldürdünüz. Bu akşam 8 ailenin kucağına, milletin bağrına ateş düştü. Neden- İşte burada daha büyük düşünmemiz, hesapların büyük olduğunu, bizzat Türkiye'nin üzerine olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Türkiye'de her şey yolunda gidiyor. 'Benim açımdan iyi gitmiyor' diyenlere saygı duyarız ama bakmanızı isterim doğuya, batıya, Türkiye'nin bütün bölgelerine. Türkiye gerçekten olumsuzluklar içinde hayat veren, yeşeren bir ülke. Bunların kıymetini bilmek için illa Tunus'tan, Mısır'dan, Yunanistan'dan, Suriye'den bakmak gerekmez. Nimetin içerisinde nimetin kıymetini bilmek çok daha önemlidir. En büyük bela ırkçılıktır ve bunun sonu yoktur. İnsanları mezara kadar götürür. Ramazan ayı rahmet bereket ayı. Ne acıdır bu güzel ayda gerek ülkemizde, gerek komşu ülkelerdeki olaylar insanın uykusunu kaçırıyor. Büyük vahşetler yaşanıyor ve bunlar bu ayda oluyor ne acıdır ki. Bunlar neden oldu- 7 milyar insan var ama ne kadar insanlık var- İnsan var da insanlık da yedi milyarlık olacak ki dünya huzur bulsun. İnsanlık ara bulasın ama yok. Sefahat bir tarafta, sefalet bir tarafta. İnsanların etrafı kalabalık ama insanlar yalnız, insanlık görevini yapmadı, özünden saptı. Onun için ramazan sofraları bizi buluşturduğu gibi bizi özümüze, aslımıza, fabrika ayarlarına dönme konusunda ikaz edici bir aydır."
Çelik, ülke olarak zor günler geçirdiğimizi anlatarak, şöyle konuştu:
"Ama çok şükür sabırla, gayretle bu antidemokratik uygulamaların önemli bir bölümü geride kaldı. Her şey çözüldü demek doğru değil. Daha çalışmamız gerekiyor, daha yapmamız gereken şeyler var. Hizmet adamı olmak gerekiyor. Yoksa makam, mevki sahibi olma sevgisi, makam elde edince o size bir yük olarak çökmüyorsa, makam sarhoşusunuz demektir ki Allah korusun hiç bir zaman öyle bir yola girmeyeceğiz. O nedenle sorumluluklarımızın bilincinde, adımlarımızı dikkatli ve milletimizin talepleri doğrultusunda atmaya devam edeceğiz."
Artık geleceği daha fazla konuşmamız gerektiğini dile getiren Çelik, "Gelecekte çocuklarımız var, onlar, insanlık ne olacak- Türkiye bu vizyonla önüne bakmalıdır. Durmadan geriye dönüp kendi içindeki meseleleri tartışan bir ülke olmaktan çıkmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Muhabir: Halil İbrahim Başer
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz