"Cam Kemik" Hastası Olan Ayşenur Üstün'ün okuma azmi

Ankara'nın Çubuk ilçesinde "cam kemik" hastası olan 17 yaşındaki Ayşenur Üstün, yaşama sevinci ve okuma azmi ile takdir toplarken, hiç görmediği sınıf arkadaşlarıyla birincilik için yarışıyor.

Üstün'ün en büyük en büyük hayalinden biri de sınıfın arkadaşları gibi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde görev almak.

Yürüyemediği ve kemikleri küçük bir darbede hemen kırıldığı için dışarıya çıkamayan Ayşenur Üstün, hiç okula gitmeden kendi gayretleriyle okumayı öğrendi. Üç yıl önce girdiği seviye belirleme testi ile 5. Sınıfın 2. Döneminden okula başlayan Üstün, AA muhabirine, "Benim için okumak zor olsa da iyi bir şey. İçinde azim olduktan sonra her şey oluyor" dedi.

-Hiç Görmediği Sınıfının, En Başarılı Öğrencisi-

Kaydının Bekir Yılmaz İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi olduğunu söyleyen Üstün, hiç görmediği ve tanışmadığı arkadaşlarıyla sınıf birinciliği için yarıştığını belirterek, günlük eğitim hayatı hakkında bilgiler verdi.

Her yıl takdir belgesi aldığını anlatan Üstün, "hiç görmediğim ve tanışamadığım arkadaşlarımla sınıf birinciliği için yarışıyorum. Sınıfımın en başarılı öğrencisiyim. Bazı derslerden muafım, en çok sevdiğim dersler Türkçe ve İngilizce. İleride öğretmen veya doktor olmak istiyorum. 6. sınıfta SBS'den 398 ve 7. sınıfta 392 aldım. Bu yıl ki SBS'den 400 almayı hedefliyorum. Bilgisayara fazla oturmuyorum, genelde ders için kullanıyorum. Günüm genelde test çözmek ile geçiyor. Sadece bir arkadaşım var onunla dışarıda geziyoruz, sonra eve geliyor birlikte ders çalışıyoruz" diye konuştu.

-Hayali, Okula Gitmek ve 23 Nisan Programlarında Arkadaşları Gibi Görev Almak-

Hayalinin, arkadaşları gibi okula gitmek ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde görev almak olduğunu kaydeden Üstün, istediği mesleğe sahip olmak ve kimseye muhtaç olmadan hayatını idame edebilmek hedefinde olduğunu söyledi.

Anne Selver Üstün de iki çocuğu olduğunu belirterek, "cam kemik" hastası kızı Ayşenur Üstün'ün evde eğitimini sağlayan devlete ve yetkililere teşekkür etti.

Anne Üstün, "Devletimizden Allah razı olsun, evde eğitim olmasaydı Ayşenur böyle bir eğitimi alamazdı. Okula götürüp getiremezdim ve daha doğrusu öyle bir kalabalıkta koruyamazdım" dedi.

Ayşenur'un biraz içine kapalı bir çocuk olduğunu, ancak eğitime başladıktan sonra toplum içerisine de girmeye başladığını anlattı.